Ne kadar sevmesek de güvenmesek de MHP gerçeği halâ ortada duruyor. Üstelik hükümetin koltuk değneği konumunda...
Öyle ya, Meral Akşener konusunda onların da bir görüşü olmalı. MHP'nin ileri gelenlerinin görüşü şöyle; "Akşener bizi şaşırtmadı. Siyasete DYP'de başladı. İstifa ederek AK Parti'nin kuruluş aşamasında yer aldı.
Kısa bir süre sonra “Milli Görüş” çizgisini devam ettirdiğini öne sürerek, istifa etti, MHP'ye katıldı.
MHP'de genel başkan olmak istedi. 7 Haziran 2015'teki seçimleri bahane ederek MHP'yi bölme girişiminde bulundu.
MHP içindeki ülkücü kardeşlerimiz arasına nifak soktu, tarlada kurultay düzenledi. Şimdi de aynı tavrı CHP ve 6'lı Masada gösteriyor. Siyasi çizgisi bu kadar zikzaklarla dolu bir ismi, MHP neden kabul etsin?
Her şeyden önce Akşener siyasi olarak tükenmiştir. Kendi seçmenini de yanıltarak güvenini kaybetmiştir."
Adına Asena (Dişi Kurt) dediler. Hata, gazeteci-yazar, Sabahattin Önkibar, “Asena- Meral Akşener'in Dünü Ve Bugünü” adında bir de kitap yazdı. Asena, Türk neslinin nasıl devam ettiğini anlatan eski bir Türk efsanesidir.
Efsane, Türklerin Orta Asya dönemini anlatır. O dönemde Orta Asya'nın tümünde bugünkü Özbekistan'dan Çin'e kadar olan coğrafi bölgede çeşitli Türk kavimleri yaşamaktadır.
Efsaneye göre, günün birinde Kuzey Çin'de bulunan küçük bir Türk köyü Çin'li askerler tarafından basılır, tüm halk katledililr. Geriye sadece küçük bir bebek kalır. Asena adında dişi bir kurt bu bebeği bulur, emzirir böylece Türk neslinin devamı sağlanmış olur.
Her insan hata yapar, yanlış yapar. Hatalar, yanlışlar doğruyu bulmamızı sağlar.
Ancak bugünkü Türkiye'de, hata yapacak lüksümüz kalmamıştır.
Bir yanda bitmiş ancak; ayakta kalmak için seçim hileleri dahil her yolu denemeyi göze almış, seçim kaybetmeyi kendileri için kıyametin kopmasıyla eşdeğer gören bir hükümet!
Diğer yanda; Deprem felaketi, kaybedilmiş onbinlerce can, viran olup terkedilmiş şehirler, sönmüş ocaklar, taze yaralar, göçler, sosyal ekonomik yıkım...
Hepsi bir yana, öyle oldu böyle oldu!
Akşener'in CHP'li iki belediye başkanı İmamoğlu ile Yavaş'a; "Gelin benim yanımda aday olun" çağrısı hiç te etik olmayıp CHP'yi bölme girişiminden başka bir şey değildir.
Bazı siyaset bilimcileri; "Meral Hanım'ın oyunbozanlığı, Kılıçdaroğlu'nun seçilemeyeceğinden değil, tam tersine seçilecek olmasındandır" diye görüş belirtmektedirler...
Bu seçim ülkemiz için, Türkiye Cumhuriyeti için belki de son seçim olacaktır. Bu seçim partileriyle, seçmenleriyle, liderleriyle bir tercih olacaktır.
Ya demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti! olan Türkiye Cumhuriyetine devam diyeceğiz, ya da; “Anadolu Federe İslam Devletine” geçmek isteyenlerin yanında yer alıp, günahlarına ortak olacağız?
Yazık; Efsane de olsa binlerce yıl öncesinde, Türk neslinin devamını sağlayan Asena bugün, hırslarının kaprislerinin esiri olmuş, Türkiye Cumhuriyetini yıkmak isteyenlerin oyununa gelmektedir?
Saygılarımla...