Seçimlere dönük anket yapan araştırma şirketlerinin, kabul edilebilir bir hata payları varsayılır.
Genellikle anket hata payları, artı veya eksi yönde yüzde 1-2 arasında makul karşılanmaktadır.
Anket şirketleri, bu hata paylarının hangi unsurlardan kaynaklandığına dair bazı bilimsel açıklamalar yapmaktadır.
Seçim öncesi yapılan ve partilerin oy yüzdelerini öngörmeyi amaçlayan anketler, çoğu zaman, oy oranı düşük görünen partiler tarafından kuşkuyla karşılanır. Bu da anlaşılır bir durumdur.
Fakat sözkonsu MHP olduğunda, oy oranının her seçim öncesi anketlerinde kabul edilemez oranda düşük görünmesi, üzerinde durulmayı hak eden bir vakıadır.
Gazeteci olarak, 1987 yılında yapılan ve 4 siyasî liderin siyaset yapma yasağının kaldırılmasına dönük halkoylamasından bu yana, tüm yerel ve genel seçimler ile halkoylamalarını takip etme fırsatım oldu.
Neredeyse her seçim öncesi yapılan anketlerde, MHP oyları fiili seçim sonuçlarından gerilerde göründü.
Bu durumu tespit etmek için internet üzerinden bir tarama yaptım.
Bu mevzudaki ilk tespitim, bunca arşiv ve internet imkânlarına rağmen, bazı seçimler öncesinde çeşitli araştırma kuruluşları tarafından yapılan anketlere erişimdeki güçlük oldu.
Bunun niye böyle olduğunu pek de anlayamadım. Bereket versin ki, bazı seçimlerden sonra, bir kısım akademisyenler, anketler ile fiilî seçim sonuçları üzerinde karşılaştırmalı analizler yapan bilimsel çalışmalar yapmışlar. Bu çalışmalardan, erişebildiğim kadarıyla yararlanmaya çalıştım.
Anket ne der, seçim ne der?
Ulaşabildiğim en eski anket rakamları, 28 Mart 1994 yerel seçimlerine ait. Bu seçim öncesindeki anketlerde, MHP oylarını; ANAR yüzde 6.4, AG yüzde 8.3, PollMark yüzde 5.5 ve SESAR yüzde 5.8 göstermiş.
Oysa MHP’nin o yılki İl Genel Meclisleri Türkiye geneli oy oranı yüzde 10.5…
Devam edelim…
1995 Genel Seçimleri öncesindeki anketlerde, istisnaî şekilde MHP oyları doğruya yakın tahmin edilmiş. Bu seçimler öncesi anketlerde MHP’ye; Piar Gallup yüzde 10, Strateji Mori yüzde 8 ve Konda yüzde 8 oy öngörmüş.
Fiilî seçim sonucunda MHP yüzde 8,2 oy almış.
Gelelim MHP’nin rekor kırdığı 1999 Genel Seçimlerine…
Bu seçimler öncesi yapılan anketlerde, MHP oyları anket şirketleri ve gazetelerin tahminlerinin ortalaması itibarıyla yüzde 10.75 olarak tespit edilmiş.
MHP’nin 1999 Genel Seçimlerinde aldığı oy ise yüzde 17.98…
Yani neredeyse yüzde 70’lik bir yanılma sözkonusu…
2001’deki ‘Anayasa fırlatma krizinin’ gölgesinde gidilen ve Ecevit Hükümetinde yer alan koalisyon partilerinin sandığa gömüldüğü 2002 seçimleri öncesindeki anketlerde, MHP oyları gerçeğe yakın belirlenmiş. Bu seçimler öncesinde, MHP’ye; Stratejik Araştırmalar Merkezi yüzde 7.1, Verso yüzde 9.46, Akort yüzde 9.2 ve ANAR yüzde 6.2 oy öngörmüş.
MHP’nin bu seçimdeki oy oranı, yüzde 8.36…
Geçelim 2007 Genel Seçimlerine…
Bu seçim öncesi anketlerde, MHP’nin oy oranını; Sonar yüzde 12.1, Odak yüzde 11.7 ve Estima yüzde 10,3 olarak belirlemiş.
Bu seçimde MHP’nin aldığı oy, yüzde 14.3…
2009 seçimleri öncesi yapılan anketlerden, sadece Konda verilerine ulaşabildim. Konda, bu seçim öncesi anketinde, MHP oylarını yüzde 14.3 olarak belirlemiş.
Seçimde MHP’nin aldığı oy oranı, yüzde 16.10
12 Haziran 2011’de yapılan seçim öncesindeki anketlerde, MHP oylarını; Sonar yüzde 12.45, AndyAr yüzde 9.8, ANAR yüzde 12, Genar yüzde 13.8, Konda yüzde 10.8. ve Konsensus yüzde 12 olarak öngörmüş.
Seçinde MHP yüzde 13.01 oy almış.
Haziran 2015’te yapılan ve ‘tek başına hükümet çıkarmayan’ Genel Seçim öncesindeki anketlerde, MHP oylarını; Sonar yüzde 17.2, Metropol yüzde 17.4, Denge yüzde 14.6 ve Genar yüzde 15 bulmuş.
Seçimde MHP’nin aldığı oy ise yüzde 16.29…
Burada bazı hususlar dikkat çekiyor:
Bir önceki seçim anketlerinde MHP oyları aşırı düşük tespit edilmişse; sonraki seçimde, sanki temkinli bir iyimserlik havası yansımış anket sonuçlarına.
Diğer bir husus ise; Beşir Atalay’ın AK Parti Hükümetinde bakan olmasından önce başında bulunduğu ANAR’ın yaptığı anketlerde, MHP oylarının aşırı şekilde düşük çıkıyor olmasıdır.
ANAR’ın yaptığı anketlerde MHP oylarındaki sapma, aynı dönemde diğer anket şirketlerinin sapma paylarının çok aşırı üzerinde görünüyor.
Acaba neden? Mesela, Beşir Atalay’ın MHP’ye bakış açısındaki olumsuzluğun, bu anket sonuçlarında bir etkisi olmuş olabilir mi?
Sonraki yıllarda Atalay’ın, Abdullah Gül takımında yerini alması, bu mevzuda göz açıcı bir gelişme sayılabilir.
Her zaman kasıt mı aranmalı?
Elbette MHP oylarının, seçim öncesi anketlerde genellikle düşük görünmesinin anlaşılabilir sebepleri olabilir.
Bu noktada, “Acaba MHP seçmeni, siyasî tercihini açıklamaktan kaçınıyor mu?” sorusu akla gelebilir.
MHP tabanında ‘MHP’li ve Ülkücü’ kimliklerini taşımak, genellikle ‘övünç vesilesi’ kabul edilir. Nitekim, motosikletin rüzgâr paneline veya kamyon kasasına Üç Hilal ve Bozkurt figürlerinin çizilmesi gayet normal karşılanırken, mesela 6 ok çizilmesi absürt bir algı oluşturur.
Dolayısıyla, MHP seçmeninin oyunun rengini gizlemesi gibi bir durum pek de akla uygun gelmiyor.
Elbette anket şirketlerini kasıtlı davranmakla suçlamak da, her durumda açıklayıcı olmamaktadır. Nitekim ANAR bağlamında bu izah mantıklı olsa da, diğer anketler için aynı şeyi söylemek kolay değil.
Geriye bir ihtimal kalıyor: Anket yapılan muhitlerin sosyolojisi…
Taşraya gidildikçe MHP oylarının arttığı, gözardı edilmemesi gereken bir gerçekliktir. Bu noktada, anket için seçilen deneklerin, Türkiye sosyolojisini tam olarak temsil etmediği gibi bir durumu, en azından ‘gözleme dayalı bir hakikat’ olarak kabul edebiliriz.
Anket çalışması yapan şirketlerin, örnekleme yaparken bu durumu göz önünde bulundurmasında yarar var. Aksi halde, MHP yöneticilerinin anket şirketlerine yönelik eleştirileri pek de haksız kaçmayacaktır.