Mikroorganizmaların yaklaşık 3,86 milyar yıl önce yaratıldıkları tahmin edilmektedir. Hiçbir canlı türü, dünyada yaşamın desteklenmesi ve devamı için mikroorganizmalar kadar önemli değildir. Dünyadaki mikroorganizmaların çoğu toprak kökenli veya toprak çevresi ile yakından ilişki içerisindedir.
İki ton topraktaki mikroorganizmaların ağırlığı 400-500 gr arasındadır. Bir gram toprak içinde 1.000.000.000 adet bakteri, 10.000.000 aktinomiset, 1.000.000 adet protozoa, 10.100.000 adet alg 1.000.000 adet mantar ve 1.000 adet maya bulunmaktadır. Topraklar her ne kadar cansız gibi görünse de bu kadar yaratığın yaşadığı canlı bir yapıya sahiptir. Yasin Suresinin 33. Ayetinde “Onlar için ölü toprak açık bir kanıttır. Ona can verdik ve ondan taneler çıkardık; işte bundan (ekmek vb. yapıp) yiyorlar” ayetinde toprağın canlı yapıda olduğu açıkça ifade edilmektedir. Modern araştırmaların bu gün varmış oldukları son nokta, toprağın her zerresinde Yüce Yaratıcının Hayy yani “Hayat Verici” manasındaki isminin tecelli ettiği şeklindedir.
Bitkilerin ihtiyaç duyduğu karbon, azot, fosfor, kükürt, demir ve magnezyum gibi elementler; mikroorganizmalar vasıtasıyla çeşitli ayrıştırma ve sentez süreçleri sonunda onlara yararlı şekle çevrilir. Mikroorganizmalar bu tür işlemleri aslında kendi besin ve enerji gereksinimlerini sağlarken oluştururlar. Farkında olmadan oluşturdukları bu ürünleri de toprakta yetişen bitkiler besin kaynağı olarak kullanır.
Japonya’nın Okinawa kentinde bulunan Ryukyus Üniversitesi'ne 1968 Yılında doğal dengeyi bozmadan ürünlerdeki verim ve kalite artışı sağlayabilmek için, topraklarda varlığını sürdüren bu mikroorganizmalarla ilgili araştırmalar yapılmaya başlamış. Bununla birlikte, o günlerde bir seferde sadece bir tür mikroorganizma ile çalışılıyordu. Aynı Üniversitede Profesör olarak görev yapan Teruo Higa 5 yıl boyunca tek tür mikroorganizma üzerinde araştırmalar yaptıktan sonra olumlu sonuç elde edemedi. Daha sonra üzerinde çalıştığı mikroorganizmaları ayrı ayrı imha etmek yerine bir kovada biriktirdikten sonra, kanalizasyona atmak yerine bahçede bulunan çimlerin üzerine uyguladı. Bir hafta sonra karışık mikroorganizma türlerinden oluşan karışımın uygulandığı bu çimlerin diğerlerine göre belirgin şekilde büyüdüğünü fark edince anahtarın mikroorganizmaların kombinasyonu olduğunu anladı. Birçok denemeden sonra, Dr. Higa 1980'de sağlıklı bitki büyümesini destekleyen ve bu grup için "EM" adını verdiği en uygun karışımı keşfetti. EM “Etkin Mikroorganizma” teriminin kısaltılmış şeklidir. EM değişik türde mikroorganizmalardan oluşmaktadır ve doğadan toplanarak kendine özgü şartlarda üretilen mikroorganizma kokteylidir. Tarım, hayvancılık, balıkçılık, tıp ve çevre alanlarında tüm Dünya’da son 20 yıl içinde son derece yaygınlaşmış ve halen 130 ülkede kullanılır hale gelmiş bulunmaktadır. Birçok ülkede EM bir içecek olarak izne sahiptir. EM teknolojisi ile üretilen ürünler ülkemizde de bilinmekte ve yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ülkemizin tohumlu ve tohumsuz bitki takson sayısı yaklaşık olarak 12.000 olup bunun yaklaşık 4.000’i endemiktir. Yani dünyanın başka yerlerinde bulunmayıp sadece bizim ülkemizde bulunmaktadır. Tüm Avrupa’da toplam 3000 endemik tür bulunurken, Türkiye’de bu sayı 4.000 civarındadır. Topraklarımızda bulunan mikroorganizma türleri bakımından da çok zengin bir ülke olduğumuzu biliyoruz. Araştırma Enstitülerini ve Üniversiteleri Prof. Dr. Teruo Higa’yı örnek alarak bu zenginlikleri araştırıp bulmaya, insanlığın hizmetine sunmaya davet ediyorum.