Altı yıl aradan sonra Spor Toto Süper Lige yükselerek Ankara’yı sevince boğan MKE Ankaragücü’nde maddi sıkıntılar zirve yapmış durumda. Takımdan ayrılan oyuncuların ardı arkası kesilmiyor.
Evet binbir hevesle çıkılan Süper Ligde tutunmak çok zordur. Hem maddi olarak hem de manevi olarak tutunmak çok ama zor bir durum. Çünkü burası devlerin çarpıştığı bir arena. Burada ayakta kalabilmek için mutlaka çok iyi bir ekonominizin olması birinci şarttır.
Yani kısacası çıkmanızla düşmeniz bir olur ne olduğunu anlayamaz “Eşşekten düşen karpuza” dönersiniz de acıdan sızıdan ne yapacağınızı bilemezsiniz. Şuan Ankaragücü’nün durumu aynen bu. Yani kulübün borçları o kadar çok ki hangi birini ödeyeceğini, önceliği kime vereceğini şaşırmış durumda.
Burada elbette öncelik futbolcularda olmalı. Çünkü bu takımın ana nüvesi oyuncularınız olduğu için mecburen onların parasını ödemek zorundasınız. Özellikle yabancı futbolcuların borcunu ödemediğiniz takdirde hemen sizi menajeri aracılığı ile UEFA’ya şikayet ediyor. Şikayet edilince bu kez UEFA kapınıza dayanıyor ve diyor ki bu oyuncunun alacağını şu günde ödemezseniz sizin puanınızı silerim acısını fena çıkarırım.
E hal böyle olunca bu kulüpte başkan olmak ta çok zor, teknik direktör olmakta çok zor, futbolcu olmakta çok zor. Yani dışarıdan göründüğü gibi kulüp başkanlığı hiç cazip bir iş değil. Sadece sizi tanıtır, reklamınızı yaptırır sonrasında siz bütün sorumluluğu ve yükümlülüğü almak zorunda olduğunuz için bütün sorunlarla başa çıkmak mecburiyetinde kalırsınız.
Sarı lacivertlilerde bu aralar sular durulmuyor durulacak gibi de değil açıkçası. Eski futbolcuların olan borcu nedeniyle transfer yasağını açamayan ve iç transferde de sıkıntılı bir süreç geçiren Ankaragücü'ne önceki gün iki kötü haber daha geldi. İtalyan futbolcu Alessio Cerci ve Erdem Özgenç kulübü alacaklarının ödenmemesini gerekçe göstererek TFF'ye şikayet etmiş.
Gel de çık işin içinden çıkabilirsen. Burada başkan olmak ne kadar zordur, burada yönetici olmak ne kadar zor değil mi? Hatırlanacağı üzere Galatasaray maçı öncesi sarı lacivertlilerin Faslı futbolcusu Mostapha El Kabir sakatlığını bahane ederek maça çıkmamış ve kulüpten ayrılmak istediğini yönetime bildirmişti. Yönetim bunu her ne kadar yalanlasa da bu futbolcu mazeret bildirmeden antrenmanlara bile katılmamıştı.
Düşünün bir kere takımdan ayrılmak isteyen isteyene. Hadi Türk futbolcuları yavrum, koçum, aslanım diyerek sırtını sıvazladık ve fedakarlık yapmalarını istedik. Aynı şeyi bir yabancı futbolcudan nasıl isteyeceksin. Zaten adamın işi yaptığı meslekten para kazanmak. Ülkemize de para kazanıp bundan sonraki hayatını rahat geçirmek değil mi?
Yoksa bizim güzel yüzümüz için mi ülkemize geliyor yabancı futbolcular. Üstelik birçoğu doğru dürüst forma giymeden ve oynamadan kulüpten gönderiliyor birde üstüne üstlük gönderirken para veriyoruz.
Yani sizin anlayacağınız Ankaragücü’nün işi gerçekten zor. Başkan Mehmet Yiğiner’in Allah yardımcısı olsun diyorum. Çünkü kulübü zor günler bekliyor ve aklımdan geçen bu durum sürerse korkarım ki ilk düşen takım sarı lacivertliler olacak. Bunu hiçbir Ankaralı istemez. İnşallah bu takıma sahip çıkılır ve bu sıkıntılar kısa zamanda hallolur diye umut edelim…