GİRİŞ
30 Ekim 1918 tarihinde Osmanlı Devleti, mağlup, Mondros Mütarekesini imzalayarak savaştan çekilmişti. Konu ile ilgili olarak üç bölümden ibaret makale dizisinin daha önceki ilk iki bölümünde Mütâreke’ye giden süreç, Mütâreke öncesinde meydana gelen siyasî gelişmeler, Mütâreke’nin imzalanması ve Mütâreke’nin mâhiyeti okuyucular ile paylaşılmıştı. Bugünkü son bölümünde de Mütâreke’nin hemen sonrasındaki gelişmeler okuyucularla paylaşılacaktır.
MÜTÂREKENİN DUYURULMASI…
Mütâreke’nin imzalandığı, Sadrazam ve Gnkur.Bşk. Ahmet İzzet Paşa’nın 31 Ekim’de saat 18.00’de gönderilen emri ile Osmanlı Ordularına duyuruldu. Bu duyuruda; maalesef Osmanlı Hükûmetinin müttefikleri ile beraber mağlup duruma düşerek, millî şeref ve namusuna ters düşmeyecek şartlarla, sulh isteğinde bulunduğu, Osmanlı Hükûmetinin gayesinin mevcut acı siyasî durumu mümkün olduğu kadar ve elbirliği ile, saltanat yararına değiştirme ve hafifletme çareleri aramak olduğu ve bunun için de her ihtimâle karşı komşuları ile iyi geçinerek lüzumsuz hareketlerle ülkenin geleceğine zararlı olacak bir harekete sebep olunmaması ve Mütâreke şartlarına kesinlikle uyulması emredilmektedir.
SAVAŞIN BİLANÇOSU…
Osmanlı Devleti için dört yıllık savaşın bilançosu çok ağır olmuştu. Anadolu ve Trakya dışındaki topraklarının tamamını, nüfusunun da % 25’ini kaybetmiş, silah altına aldığı 2.850.000 kişiden % 34.2’sine karşılık gelen 975.919 askerî zâyiata (şehâdete, yaralanmaya, kayba, esârete) mâruz kalmıştı.
SAVAŞ DÖNEMİNİN YÖNETİCİ KADROSU…
İstanbul’da İttihat ve Terakkî (İvT) liderlerinde hüzün ve hayal kırıklığı vardı. İngilizler, Mütârekenin ardından İvT liderlerinin tutuklanmasına karar verince 2-3 Kasım gecesi Enver, Cemâl, Talât ve İsmail Hakkı Paşalar ile Dr. Nazım, Dr. Bahattin Şâkir, Savaş dönemindeki Trabzon Valisi Cemâl Azmi ve Eski Polis Müdürü Bedri Marmara Denizi’ndeki “Lorely” adlı bir Alman denizaltısı ile Odesa (Rusya)’ya kaçtı. Geride küllerinden yeniden doğacak bir ulus ve devlet bırakarak...
MÜTÂREKE İMZALANIRKEN YILDIRIM ORDULARINDA DURUM…
Mondros Mütârekesi imzalanırken Yıldırım Orduları ile ilgili gelişmeler de devam ediyordu. Yıldırım Orduları Grubu artık yıpranmış ve bîtap düşmüş 2. ve 7. Ordulardan oluşuyordu. Cephede ise sadece 7. Ordu vardı. Mütâreke’nin imzalanmasıyla birlikte, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa, Mareşal Sanders’e Yıldırım Orduları Grubu K.lığını Mustafa Kemâl Paşa’ya devrederek İstanbul’a gelmesini bildirmişti.
Mütâreke şartları Osmanlı Ordularına bildirilirken “her Ordu kendine ait yönleri hemen uygulayacaktır, gerektikçe yeni bilgi ve talimat verilecektir’’ deniyordu. Mustafa Kemâl Paşa, bu emri okuduğu zaman, en bunalımlı günlerde bile kendisinde görülmeyen bir asabiyete kapıldı. Bu büyük komutanda beliren kanaate bütün maiyeti katılıyordu. O diyordu ki ‘’Osmanlı Devleti bu mütârekeyle kendini kayıtsız şartsız teslim etmeyi uygun görmüştür. Yalnız uygun bulmuş değil, düşmanların ülkeyi ele geçirmesi için ona yardımı da vaat etmiştir.’’
MÂNİDAR CEVAP…
Mustafa Kemâl Paşa de görevi devralmak için Katma’dan hareketle Adana’ya gelmişti. 31 Ekim’de Mareşal Sanders bir bildiriyle bu değişikliği Yıldırım Orduları Gurubu’na duyurmuş ve Yıldırım Orduları Grubu K.lığı törenle Mustafa Kemâl Paşa’ya devredilmiştir. Hüzünlü geçen devir-teslim töreninde, Yıldırım Orduları ve 7. Ordu Karargâhlarının yerleştiği otelde, Mareşal Sanders, gerek 1915 yılında Çanakkale Cephesi’nde 5. Ordu bünyesinde, gerekse de Ağustos-Ekim 1918 döneminde Suriye Cephesi’nde Yıldırım Orduları Grubu’nda birlikte görev yaptığı Mustafa Kemâl Paşa’ya onun yüksek komutanlık meziyetlerine sahip olduğunu şu sözlerle dile getirir:
“Ekselans! Siz savaş cephelerinde Arıburnu’nda ve Anafartalar’da çok yakından tanıdığım komutansınız. Kalben dost olduğumuzu sanırım. Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldığım şu anda emrim altındaki orduları, Türkiye’ye geldiğimden beri değer verdiğim bir komutana bırakıyorum. Bu genel felâket içinde komutayı size bırakmakla teselli buluyorum. Şu andan itibaren ben sizin konuğunuzum.”
Komuta devir-teslimi esnasında Mareşal Sanders “Yenildik. Artık her şey bitti.” dediğinde Mustafa Kemâl Paşa da Ona “Savaş, Müttefiklerimiz için bitmiş olabilir. Bizim bağımsızlığımızın savaşı şu anda başlıyor.” der.
MÜTÂREKE SONRASI GENEL DURUM VE GELİŞMELER…
Mütâreke ile Osmanlı Devleti ve (11.11.1918 tarihinde savaştan çekilen) Almanya için büyük bir serüven sona erdi. Almanya da Osmanlı Devleti topraklarında iktisadî ve politik nüfuz sahibi olmak umudunu iyice yitirdi. “Berlin'den Bağdat'a” rüyası artık bir kâbus hâlini aldı. Osmanlı Devleti de parçalanmak tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Mütareke sonrasında barış antlaşmaları için 18 Ocak 1919 tarihinde başlayan Paris Barış Konferansında İtilaf Devletleri tarafından Merkezî Devletlere zorla dayatılan (Versay, Saint Germain, Triannon, Neuilly, Sevr) barış antlaşmalarını mağlûp devletlerin yönetimleri imzalamışlardı. Bu antlaşmalardan Sevr Barış Antlaşması, Osmanlı Mebûsan Meclisi kapalı olduğu için onun yerine Saltanat Şûrâsı tarafından kabul edilmiş ve adı geçen Şûrâ tarafından görevlendirilen heyet tarafından Sevr’de imzalanmış ise de TBMM Hükûmetinin 19 Ağustos 1920 tarihli oturumunda Sevr tanınmadığı gibi bahse konu antlaşmayı imzalayanlar hakkında da “vatan haini” kararı alınmış, her türlü yokluk ve imkânsızlığa rağmen sürdürülen Şanlı Millî Mücadele zaferle taçlandırılmış, ardından da Türkiye Cumhuriyetinin siyasî tapusu addedilen Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmıştır.
KAYNAKLAR
Birinci Dünya Savaşında Türk Harbi Sina-Filistin Cephesi Cilt: IV / II, Gnkur. ATASE Bşk.lığı Yay., Ankara 1986.
ERASLAN, Cezmi; “I. Dünya Savaşı ve Türkiye”, Türkler, C. 13,Ed. Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek ve Salim Koca, Yeni Türkiye Yay., Ankara 2002.
ERENDİL, Muzaffer; BAYCAN, Nusret; ÖKSE, Necati; KABASAKAL, Hüseyin; ÜNSAL, Hüsamettin; Askerî Yönüyle Atatürk, GATA Bsmv., Ankara 1981.
ERGİN; Feridun; K.Atatürk, Duran Ofset Matbaacılık, İstanbul 1978.
FROMKIN, David; Barışa Son Veren Barış Modern Orta Doğu Nasıl Yaratıldı? 1914-1922, (Çev.: Mehmet Harmancı), Sabah Kitapları, İstanbul 1994.
LORD KINROSS, Osmanlı İmparatorluğunun Yükselişi ve Düşüşü, (Türkçesi: Meral Gaspıralı), 3. Baskı, Altın Kitaplar, İstanbul 2009.
ÖZKAYA, Yücel; Sarıkaya, Mehmet; Balcıoğlu Eraslan, Cezmi; Gazi Mustafa Kemâl Ata-türk’ün Hayatı, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara 2003.
PAKSOY, İrfan; Cihan Harbi’nde Osmanlı Devleti, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 2018.
TANSEL, Selahattin; Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, Cilt: I, Millî Eğitim Bsmv., Ankara 1990.
VILLATA, Jorge Blanco; Atatürk, TTK Bsmv., Ankara 1979.