Nasıl da bereketli bir memleket. Mübarek memleket, seçimler yaklaştıkça daha da bereketleniyor, daha da şenleniyor maşallah.
Hükümet elinde kazma, denizlerinde gemiler dolaşıyor. Kazma vurup eşecek yer arıyor...
Kazma vurmadık ne deniz dibi, ne dağ bayır, ne de orman kaldı(!)
Mübarek memleketin Mübarek topraklarına her kazma vurdukça;
Doğalgaz fışkırıyor, petrol fışkırıyor altın gümüş madenleri çevreye parlaklık saçıyor.
Memleketin her tarafı bu “KAZMA” işinden nasibini alıp, göğe doğru fışkıran lacivert renkli petrolün, tıssss sesiyle, kokusuyla çevreye yayılan doğal gazın, çil çil altın gümüş kütlelerinin bayramını yaşarken, bizim Kırşehir, yine melül, yine mahzun(!)
Hemşehrilerim bana, E-Mail attılar, dediler ki;
"Hocam, biz sesimizi duyuramıyoruz. Ne olur bir kez de sen yaz. Belki derdimize bir derman olur."
Ben de elçiye zeval olmaz düşüncesiyle hemşehrilerimin dileklerini sıralıyorum:
"Şu hükümet, bir kazma da bizim Malya Ovasına vursa da, bu bereketten bizim memleket te nasiplense diye yıllardır beklemekteyiz.
Malya Ovası'nı kazmalarken, Mala davara, buğdaya arpaya zarar veririz (!) diye korkup çekinmesinler. Sanırız daha önceden bugünleri düşündüklerinden, Malya Devlet Üretme Çiftliğini kapatıp çevreyi boşalttılar (!)
Kazıya zarar verecek ne buğday, ne arpa tarlaları ne mal davar, ne de tavuk cücük kaldı...
Öyle mübarek kadrolu bir hükümet ki; Petrol, gaz kazılarına hazırlık olsun diye, Seyfe Gölü'nü besleyen taban suları bile kurudu (!)
Ne flamingo, ne yaban kazları, yaban ördekleri geliyor artık...
Hatta boz renkli tarla kuşları bile, petrol doğalgaz kazısına engel olmamak için çekip başka diyarlara gittiler.
Dememiz o ki, orası da müsait...
Hatta, şeker fabrikası, pancar tarlaları da boş. Gelsinler o mübarek elleriyle bir kazma da bizim memlekete vursunlar (!) diye beklemekteyiz "
Benden söylemesi...
"Kabine toplantısından doğalgaz müjdesi çıktı."
Yazdı gazeteler.
Tabi, doğalgaz çıkacak. İhaleler açılacak. İhale yasası ihaleyi alanın koşullarına uymuyorsa 201. kez değiştirilip uydurulacak (!)
Yurtdışı-yurtiçi firmaların alt yapı üst yapı, çevre vb. çalışmaları derken en az bir beş yıl geçecek. Sonra bu gazlar, petroller yurtdışına satılacak oradan gelen parayla da EYT'liler emekli edilecek, enflasyon, döviz düşecek, işsizlik azalacak.
Neden olmasın?
Rahmetli Nasreddin Hoca, büyük adammış valla. Sanki bugünleri görmüş de alacaklısına; "Köyün altındaki tarlanın kenarına tel örgü çektim. Köyün koyunları oradan geçerken bu tellere takılıp yünlerini bırakacaklar. İşte ben de, o yünleri toplayıp pazarda satacağım. Kazandığım paradan da sana olan borcumu ödeyeceğim..." demiş.
Saygılarımla...