Erken seçim diyenler 2021 biride bitirdiler. 2022 de erken seçim olacak diyenlerde pek umutlu olmasalar da. Türkiye 2023’te yapılması planlanan seçime bir yıl kaldı.
Süre azaldıkça muhalefetin dillendirmeleriyle seçimle yatıp seçimler kalkacağız gibi. Ne kadar muhalefet seçim dese de, iktidar ekonomi derdindeyim mesajları veriyor.
Halk ise geçim derdinde inliyor. İktidarın ekonomideki tutarsızlığı muhalefetin işine yarıyor. İktidarın ekonomide gösterdiği sıkıntılarda muhalefet yararlanmak istiyor.
Bunun için gelecek seçimde kendilerini iktidar görüyor. Gerçi yirmi yıldır kendini hep iktidar gören bir parti hep muhalefete kaldı.
Girdiği her seçimde averaj takımı oldu. Seçimleri kaybetse de liderlik koltuğu bırakmadı. Seçmeni yeter artık gitsen de partimiz iktidar yüzü görse deseler de ben kasetle geldim diyor. “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” dedikleri böyle olsa gerek.
Yirmi yıldır iktidarda olan partiyi bir türlü yıkamayan muhalefet el birliğiyle nasıl yıkarız çalışmalarındalar. Bunun için sağcısı, solcusu, Atatürkçüsü, muhafazakârı irtifak olmaktalar.
Bu kadar ayrı uçları bir araya getiren ise Recep Tayip Erdoğan iktidarı. Seçime doğru ilerlerken şuan oluşan iki ittifak yarışacak gibi gözüküyor. Cumhur ittifakı ve millet ittifakı bu ittifaklardan cumhur ittifakı adayı belli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gözüküyor.
AK Parti’nin ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli açıkladı. Diğer ittifak olan millet ittifakı içinde bulunan CHP, HDP, İP, SP, DP ve bu ittifaka sonradan katılacakları belli olan Deva ve Gelecek partileri daha şimdiden kimin olacağı konusunda karar vermiş değiller.
Aday kim olacak birlikte kara verilmiş değil. Rüzgârın esişi ne taraf dönecek belli değil. Bugün rüzgârın esişi ortak liderlerin hepsini de okşuyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aday olma hayalleri kurarken ortaklarında HDP şimdiden ittifakın adayı kim olursa olsun destekleyeceğini söylüyor.
İktidarda esen rüzgâr sokakların anketleri muhalefetin güçlü lideri Kılıçdaroğlu’nu cesaretlendirse de bir el sen bir dur diyor sanki.
Şunun şurasında bir yıl kalan seçime ben adayım diyemeyen bir genel başkan var. İrili ufaklı siyasiler ise kendi içlerinde kim olacak tartışması yapılırken.
İktidar ben bilirim diyor. Halk geçim diyor. Ne garip değil mi? Kasap et derdinde halk geçim derdinde.
Zira şimdilik herkes kendi arzu ettiği kişiyi aday yapma çabasında bu yüzden de bir birlerine çelme takmakla meşguller.
Meral Akşener cumhur adayı olmayacağını bildiğinde ben Başbakan olacağını söyleyerek seçmenine umut dağıtıyor olsa da Kılıçdaroğlu’nun adaylığına da sıcak bakmıyor.
Bir sene gibi az sürede çok taşlar yer değiştirecek gibi gözüküyor. Çok ortaklı demek çok başlı demek… Her baş ayrı bir sorun. Cumhurbaşkanlığı makamını kim istemez bakın siyasilerin hepsinin gözü orada.
İttifak sağlanmış gibi gözükse de daha ortada net bir aday etrafında kenetlenilmiş değil. Seçim tarihine kadar çok konuşulacak gibi gözüküyor.