Hani uçacaktık? Hani petrol bulmuştuk? Hani gaz bulmuştuk? Fabrikası olmayan araba üretmiştik? Hani nas vardı? Faiz günahtı hani? Faiz düşecekti? Hani Emekli sürünmeyecekti?
Hani herkesin evi olacaktı? Hani bütçe fazla verecekti? Hani Devlet küçülecekti? Hani mülakat sınavı kalkacaktı? Hani işler hızlı yürüyecekti? Hani her evden bir kişi mutlaka iş bulacaktı?
Ev kadınları sigortalı olacaktı? Hani enflasyon tek haneye inecekti? Hani işsizlik %7'nin altına inecekti? Hani ithalat azalacaktı? Hani israf önlenecekti? Hani fiyatlar düşecekti? Emekli enflasyona ezdirilmeyecekti?
Tabii ki bunların hiçbirisi olmadı, olamazdı da bunlar seçim meydanında vatandaşa üfürülen yalanlardı. Şimdi gerçeklerle karşı karşıyayız ve vatandaş alev alev yanıyor pahalılıktan, işsizlikten, parasızlıktan, içinden çıkılması zor bir viraja girdik, bu kafayla çıkılması zor bir durumla karşı karşıyayız. Zam, zam…
Bu yangın bu mantıkla Körfez’de Araplardan yüksek faizli para dilenmekle çözülmez, çözemediniz de çözmeyeceksiniz de. Sistem küçük bir azınlığın mutluluğuna, büyük bir çoğunluğun fakirliğine sebep oldu, ham gerçek bu! Çünkü hukuk, demokrasi, özgürlükler olmadan ne yatırım gelir ne yatırımcı. Bu konunun kalbi, atardamarı hukuk devleti olmaktan geçiyor. Önce hukuk. Her yerde hukuk. Her zaman hukuk!