Nasihat

Bahattin Demiray

Abdülkadir Geylani Hazretleri nasihatlerinde; Ey insan, dikkat et, ahretin olmasın sakın ziyan. Dinin emirlerini yapmaya eyle gayret, Zira dünya geçici ebedidir ahret. Dünyayı, ahrete niçin tercih edersin. Niçin nefsin peşinden, akılsızca gidersin. Dünya işleri için geç kılarsın namazı. Hatta Allah korusun, kazaya kalır bazı. Lakin namaz kazaya kalırsa dünya için! Nefse esir olduğu anlaşılır kişinin. Hâlbuki Rabbimizin şöyle ki emri bize: Sakın tabi olmayın nefsi emarenize. Sen ise alçak nefse verdin ipin ucunu. Yazık, göremiyorsun bu işin sonucunu. İyi bil ki, düşmanlık yapıyor sana nefsin. Buna rağmen, sen hâlâ nefsinin emrindesin. Hâlbuki nefsin sana esir olsaydı eğer…

Dünya ve ahrette çekmezdin acı, keder. Ahret işlerine verseydin ehemmiyet Her iki dünyada da çekmezdin hiç eziyet. Dünya"yı aziz tutan, zelil olur akıbet, zira Allah, dünyaya vermiyor değer, kıymet.  Dünyaya ihtiyacın kadar bağlan! Kalpten sevme; nasibin neyse gelir, üzülme. Belalar, Cenab-ı Hakkın kapısını çalmayı öğretir sana! Cehennemlik işleri yaparken cenneti umuyorsun. Geçici şeylerle avunuyor onları seviyor ve senin sanıyorsun. Ama yakında ölümle alınacak elinden. Yaratan zenginliği, makamı, sıhhati, rızayı kazanma yolunda verdi emanet. Heveslerin, arzun sonunda, bu dünya fanidir bir gün biter elbet… 

Lakin sonsuz kalınacaktır ahirette. Eğer hırslı olursan, dünya toplamak için, üzüntülü karışık çetin olur her işin. Allah emretti diye çalışır isen şayet. İşlerin kolay olup, olmaz güçlük ve zahmet… İnsanlar, iki kısma ayrılırlar şöyle ki; Kimi dünyayı ister, kimi de ahreti. Yarın, ahrette dirilince insanlar. Yine, aynı şekilde ikiye ayrılırlar. Kimisi, cennetlerde bulur sonsuz bir nimet, Kimi de, cehennemde çeker acı, eziyet. Mahşer günü verilen zenginlik, makam, mal, çocuk, sıhhat birer terazide ameldir.  İnsanlar, bin sene bekletilir. Günahkâr olanlara, dayanılmaz hal gelir. En sonunda derler ki, başlasa da bu hesap, razıyız cehennemde çeksek de acı azap. Bin ahret senesi, o gün beklenecektir. Oranın bir günü ise, bin dünya senesidir. Lakin Allah’tan korkup günah işlemeyenler. Arşı ala altında, bu vakti geçirirler. Çünkü onlar, rahatı terk ederek büsbütün, Dine hizmet uğrunda çalıştılar...

Uyanınız gafletten, yarın ecel gelince uyanırsınız zaten! Ölüm uyandırmadan gelin ki kendinize o gün ki uyanmanın faydası olmaz size Allah’tan başkasına tutulmuşsa kalbiniz o hasta demektir ki tedavi ettiriniz. Ey insanlar, her işi yapın sırf Allah için, ihlâsı ancak böyle belli olur kişinin. İbadetler bile hem yapılmazsa ihlâsla, yarın mahşer gününde faydası olmaz asla… Denir ki, bu amel kim için yaptınsa hep mükafatını dahi git ondan eyle talep. Ey insan yazık sana Müslüman’ım diyorsun lakin ondan gayriye ibadet ediyorsun. Hak Teâlâ varken uyuyorsun nefsine hep tabi oluyorsun heva ve hevesine. Sonra sen bir darlığa düştüğünde niçin hep Allah varken kullardan eylersin yardım talep, O’nun hazinesinde ne yoktur ki, ey evlat, ondan başaklarına edersin müracaat…

Kötü kimselerle olma ki hiç arkadaş, kötülüğü sana da bulaşır yavaş yavaş… Ey oğul nimetlere niçin şükretmiyorsun? Yoksa sen nimetleri kuldan mı biliyor sun? Her nimetin sahibi Allah’ü teladır. Kul nimet gelmesine ancak bir vasıtadır. Katibin elindeki kalem gibi ki aynen ondan gelenleri de Allah tır ihsan eden. Teşekkür edilse de kulun iyiliğine O Allaha yapılmış sayılır elbette… Sene bir ağaçtır. Recep ayı onun yapraklanma, Şaban ayı meyve verme, Ramazan ayı ise meyveleri toplama zamanıdır. Buyuruyor.

Allah’ı seviyorum sanırdım! Ama anladım ki, esas olan O’nun sevmesi imiş. Allah bir kulu severse, onun kalbini Kendisi ile meşgul edermiş. Hz. Beyazid-i Bestami Ks.

"Kendini dert sanıyorsun, oysa Sen dermansın... Kendini kapıdaki kilit sanıyorsun, oysa Sen onu açan anahtarsın." "Allah, isminin zikrini herkese nasip eder mi.? Senin "Allah " diyebilmen, Allah 'ın sana duyduğu sevginin işaretidir..". Her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir; çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar. Hz. Mevlana Ks.

Kaliteli insanlar genelde yalnızdır... Çünkü İslami inanç sahibidir. Her geceyi kadir, her gelenide Hızır bilir. Birilerine Yaranmak uğruna çizgisinden sapmaz, hareketleri yapmacık ve yalaka değildir... Boş laf ve faydasız işi terk eder, sivri dilli, kibirli, cimri değildir. Kişiliği, karşısındakine veya kişiden kişiye göre şekillenmez, nettir, dürüsttür, yüreklidir, karakteri sabittir, değişiklik göstermez... Dili ve içi birdir. Kimsenin oyuncağı olmaz. Menfaate göre samimiyet kurmaz...

Dünyaya Allah c.c. rızasını kazanmak için gönderilen insan, önce kendisini tanır sonra yaratıcısını ve çevresini tanıması sonucu, beşeri münasebetleri sonucunda hayata dair güzel izlenimler bırakır; İmtihanın bilincinde amel defterini yazdırır.

Bazı insanlar vardır; hayatına nasıl girdiklerini anlamazsın. Sanki hep varmış gibi zamansız, rahat, huzurludur varlıkları ve ilk defaymışçasına da merak, heyecan ve coşkudur yaşamına kattıkları. Her seferinde neyle karşılaşacağını hem içten içe bilerek hem de her güne dair olası güzel ve keyifli sürprizlere hazırlıklı olarak atarsın adımlarını...

Bazı insanlar vardır; sadece kendileri girmez hayatına. Kendiyle beraber aklını da alır gelir yanında; yetmediğinde seninki, sakınmasız koyar önüne, seninle paylaşır. Yol olur sana, yoldaş olur, önünü aydınlatan ışık olur. Sen gerçeğin karşısında yapayalnız hissederken kendini, o sana en büyük yandaş olur. Bildiklerini sunup anlayabilmene, bilmediklerini fark edip öğrenebilmene yardım eden “hayat ayracın” olur.

Bazı insanlar vardır yüreğini çıkartır koyar avuçlarına karşılıksız. Düşünü paylaşır büyüsün diye, sen kırılıp incindiysen onarsın içini diye sevgisini. Mutluluğunda sevincinin yarısı, hüznünde gözlerinden akan yaşın diğer damlası olur. Diline söyleyemediğin söz, bakışlarına anlam, kulağına ses, ellerine en yumuşak dokunuş olur. Sen konuşmasan da anlayan olur da seni, sığınırsın sessizliğine uçsuz bucaksız. Seni sana anlatan, seni sana tanıtan en iyi cümle olur.

Bazı insanlar vardır; ışığıyla aydınlatır seni. Pozitif hayata bakışıyla katlar ikiye, varlığıyla çoğaltır düşüncelerini. Bir gülüşüyle yerleşir de yüreğine sıcacık, hep orada, hep o haliyle kalır. Duygu yüklü yaşamlar katar sana, kendi gibi, kendin gibi izler taşır her seferinde. Ne çok şey değişiyor hayatımda diye sevinirsin ve şükredersin varlığına. Adı her geçtiğinde aklından ve yüreğinden, iyi ki, dersin içinden, iyi ki varsın.

Böyle insanlar vardır işte… Dilerim sizde rastlarsınız. Selam ve duayla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.