Ne doktorlarmış arkadaş

Eyüp Kara

Geçtiğimiz hafta içinde bütün Türkiye’yi gerçekten derinden yaralayan ve derinden üzen bir olay yaşandı. Konya’da 39 yaşındaki Hacı Mehmet Akçay annesinin ölümünden sorumlu tuttuğu 47 yaşındaki kardiyoloji uzmanı Dr. Ekrem Karakaya'yı tabancayla öldürmüştü. 

Bu menfur saldırı sonrası ülke genelinde bütün doktorlar iş bırakma ve iki gün hasta muayene etmeme kararı aldılar. Kendilerine göre sebebi ve nedeni var elbette. Haklarıdır protesto bulunmak, haklarıdır elbette haklarını aramak.

Ama hak ararken başka insanların hakkına girmediler mi? Hastaneye gelen binlerce hastanın günahına girmediler mi? Bunun açıklamasını nasıl yapacaklar bilemiyorum. Sağlık çalışanlarının kendilerine yapılan saldırıları protesto etmek haklarıdır saygı duyuyorum.

Ama bu protestonun bir sınırı ve ölçüsü olmalı. Maalesef olmadı, olmadığı gibi protesto eden doktorlar polislere saldırıp onlara tokat bile attı. Bu nasıl hak aramak diye sormak geliyor insanın içinden.

Türkiye Tabipler Birliği denen doktorların bağlı olduğu bir birlik var. Bütün doktorları iş bırakmaya davet etti ve gelin çalışmayan başta devleti olmak üzere bütün halkı cezalandırın dedi. Aynen böyle oldu başında bir terörist sevici doktor kadın var onun çağrısı sonrası yaşananlar malum.

Protesto ettiler ama ölçüsüz ve hadlerini aşarak protestoda bulundular. Kutsal meslek yapıyoruz diyorlar, sanki biz lalettayın bir iş yapıyoruz, Ahmet, Mehmet, Ayşe ve Fatma saçma sapan işlerde çalışıyor onların mesleği kutsal değil, sadece doktorların ki kutsalmış.

Hadi oradan işinize bakın kutsal falan değil. Babanızın hayrına yapmıyorsunuz anladınız mı bu işin karşılığında maaş alıyorsunuz. Devletimiz elinden gelenin en iyisini yapıp haklarınızı sonuna kadar veriyor ve hala az para alıyoruz, hala kazandığımız az diyip sürekli sosyal medyada yaygara yapıyorsunuz.

Protesto ettiler, gelen hastaları kapıdan çevirdiler, hasta bakmıyoruz dediler, gidin ne haliniz varsa görün dediler de dediler. Kendilerini o kadar haklı görüyorlar ki onlara laf söylemek ne mümkün. Doktorlar her zaman haklı. Bizler kim oluyoruz ki onların yanında.

Bakın bir doktor sosyal medya hesabı üzerinden, “Babamızın dükkanı zaten canımız ne zaman isterse kapatıyoruz.  Benim mesleğimin onurunu çiğnemeyin, şehit meslektaşım üzerinden farklı ideolojilere hizmet etmeyin, beni etiketlemeyin mobbing uygulamayın, milleti mağdur edip devletime parmak sallamayın doktor sokakta hak aramaz” açıklamasını yaparak duruşunu ortaya koyuyor.

Vatandaş sosyal medya hesabı üzerinden paylaşmış inanın çok güldüm ve düşündüm gerçekten doğru mu diye? Vatandaş diyor ki, “Eskiden Hastanelerde kuyruklar o kadar fazlaydı ki vatandaş dövmek için doktora bile ulaşamazdı”…

Yanlışta olsa aslında ne kadar haklı bir serzeniş sevgili okurlarım. Doktora ulaşmak inanın öyle böyle değildi. Gidersin doktor yerinde yok, nerede diye sorarsın muayanehanede cevabını alırdın abartısız söylüyorum.

Şimdi o günlerden bu günlere geldik yine kimseye yaranamadık gerçekten yazık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Erdoğan’ın “Şehir Hastaneleri benim en büyük hayalimdi” sözlerinin ardından hemen hemen her ilimizde yapılan şehir hastaneleri bütün hizmetlerin bir arada toplandığı inanılmaz hastanelere dönüştü.

Fakat gel gör ki şimdi de doktorları doyuramıyoruz ve onların arzularına, isteklerine yetişemiyoruz. Ne diyelim Allah sonumuzu hayır etsin dostlar…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.