Gerçekten dünyanın en güzel ülkesinde yaşamamıza rağmen en garip işlerin döndüğü bir ülkede olduğumuz bir gerçek. Bazen neresinden tutsak elimizde kalıyor derler ya işte o durum bizim ülkemizde her gün yaşanıyor.
Dünyanın geçtiği ekonomik sıkıntıları ülkemizde yakından hissediyor, enerji maliyetleri almış başını gidiyor, Rusya’nın, Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından petrol ve doğalgaz fiyatlarının ne durumda olduğunu söylememe zaten gerek yok.
Pandemi nedeniyle bütün dünyada ekonomik sıkıntılar yaşanırken, bunun sadece ülkemizde olduğunu göstermek için çaba gösteren bir muhalefet olunca zaten işin rengini ve ne amaçla yapıldığını zaten anlamak için alim olmaya gerek yok sanırım.
Her seçimde yenilmişsin, çıkmışsın adam yenmiş, bir daha çıkmışsın bir daha yenmiş ve bir daha yenmiş yani yenmiş te yenmiş. Sandıkta kazanamayacağını anlayınca başka nasıl kazanırım diye düşünüyorsun ve başka yolları denemem lazım dersin o tarafa yönelirsin… Yöneldiğin yerin neresi olduğunu zaten bütün Türkiye biliyor…
Hatırlarsanız CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kendince bir protesto başlatmış ve üç aylık elektrik faturasını yatırmamıştı. Yatırmama nedeni de elektrik fiyatlarının yüksekliğine dikkat çekmekti.
Buraya kadar her şeyi doğal ve normal karşılarım. Bir muhalefet partisi lideri ülkesinin sorunlarına dikkat çekmesi ve konuyu gündemi getirmesi gerçekten takdire şayan bir durum der geçerim. Çünkü muhalefet olmak demek sorunlara farklı bir gözle bakmak ve eksiği, yanlışı görüp onu düzeltmek için çaba gösteren demektir.
Neyse işi uzatmayalım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 aydır faturasını ödemediği evinin elektriği Perşembe sabahı elektriği parasını ödemediği elektrik şirketi tarafından kesildi. Ve Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu açıklamasında, “Eşimden az önce haber geldi, elektriğimizi kesmişler. Buna maruz kalan milyonlar için çıktım bu yola. Eylemim sivil itaatsizlik çağrısı değil bir direniştir. Eylemim ülkenin karanlıkta kalan ailelerine, çocuklarına ses olmak içindir” dedi.
Kılıçdaroğlu, video mesajında da özetle şunları söyledi, “Hanelerin belini büktüler, enerjiye zamlar 3 yılda yüzde 400’ü aştı. ‘Zamları geri çekin’ dedim, çekmediler. Enerji temel bir insan hakkıdır; ekmek, su, hava gibidir. Gelelim can alıcı soruya; 2021’de kaç abonenin elektriği kesildi; 3 milyon 449 bin 344 abonenin elektriği kesildi. Bu eşkıya düzenine karşı faturamı ödemeyeceğimi söyledim. Ödeyemeyeceğimden değil, ödeyebilirim; ama bu nasip kısmet uğruna verilen kavgada yerimiz belli olsun istedim” ifadelerine yer verdi.
Benim anlamadığım ailelere ve çocuklara ses olmak istedim diyor Kılıçdaroğlu. Peki sormazlar mı teröristlerce evlatları şehit edilen anne ve babaların sesine ses oldun mu? Onların sesini ne kadar dinledin ve onların dertleriyle dertlendin?
Birilerine ses olmak istiyorsanız onların dilinden anlamanız gerekli. Sesi olduğunuz insanlar başta sizin cenahtan, karşı cenahın hiçbir sesine ses olmadınız ben bunu bilir, bunu söylerim kusura bakmayın.
Sizin amacınız birilerinin sesi olmak değil, birilerine şirin görünmek, birilerine yaranmak. Bunu inkar etmeye, bunu saklamaya gerek yok sanırım. Görünen köy kılavuz istemiyor. Partininiz içindeki düşüncelere bakınca kimlerin sesi olduğunuz gayet açık ve net…
Kendince haklı, umut fakirin ekmeği demişler. Belki birilerinin kalbine dokunurum, belki birilerini gönlüne girerim bana oy verirler de iktidar olurum. İşte dünya böyle bir şey, bugün ak dediğine yarın kara der çıkarsın, sonra kendini haklı görürsün….