Bilindiği gibi ABD’leriyle seneler öncesine dayanan bir dostluğumuz var. Bu dostluğun öncelikle karşılıklı menfaatlara dayandığını biliyoruz ama son günlerdeki ABD’lerinin ne yaptığını ve ne yapmak istediğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Böyle dostluk olur mu? PYD denen terör örgütüyle kadim dostu Türkiye Cumhuriyeti devletini bir tutuyor, neymiş efendim DYP’de İşit ile savaşıyormuş. Yani terör örgütünü terör örgütüne karşı kullanıyor ölürse onlar ölsün diyebiliyor. Dünyanın jandarmalığına soyunan koca ABD’leri kendisi niçin İşit’le savaşamıyor. Niçin savaşsın kendi canı çok kıymetli. O terör örgütlerine elindeki silahları satsın cebini doldursun o geri zekâlılarda birbirini öldürsün bundan güzel ABD’lerine göre bir şey olabilir mi?
Ey kendi büyük, yaptıkları küçük olan ABD’leri hani siz Irak’a, Suriye’ye barış, huzur, demokrasi getirecektiniz. Ne oldu. Ne demokrasi geldi, ne de namusları kaldı. Hepsi ya canından oldu, ya malından ya da yurdun dan olup sığınacak yer aradılar. ABD’leri gibi sözüm ona barıştan yana, demokrasiden yana olanlar sığınmacılara bile kapılarını kapattılar. Yine bu sığınmacılara başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmak üzere komşu devletler sahip çıktılar. Bu kadar zulmü gören Irak ve Suriye’nin sözde yöneticileri halen birbirini öldürüyor bu topraklar hepimize yeter deyip barışı sağlamıyorlar. Kendilerinin koltuğunu düşünmeden başka düşünceleri yok.
Bu günlerde ulusal gazetenin birinde askerimiz içinde bir sıkıntı varmış gibi hesaplar yapıp önceleri arıyorlar. Bu millet askeri göreve çağıranları, askeri kendi görevi dışına çekmeye çalışanları unutmadı. Demokrasiden korkanlar milletten umduğunu bulamayanlar hemen demokrasi dışı çabalara giriyorlar. Eğer sizler o manşeti atan ulusal başının bir halkası, senide Feto denen o hain kullanıyor, suyu bulandırmaya çalışıyorsa avcunu yalar. Çünkü bu milletin silahlı kuvvetleri kendi görevini en iyi şekilde yapmak için siyasi otoritenin yani Cumhurbaşkanının ve hükümetinin emrinde olduklarının bilinci içindedirler. Artık aklına estikçe muhtıra veren, siyaseti yönlendiren komutanı bulamazlar. O komutanlar devletinin ve milletinin emrindedirler. Hem içerde hem de sınırlarımız dışında görevini en iyi şekilde yaparlar yapmaya da devam ederler.
Eğer askerimiz içinde hala bulunan Fetoculara güveniyorlarsa ümitlenmesinler o vatan haini Feto emeline ulaşamaz şanlı Türk ordusu ona bu fırsatı vermez.