Sabah erkenden işe gitmek için evden çıkıp yavaş yavaş otobüs durağına indim. Yolda ne kadar tanıdık varsa hepsiyle sabahın köründe ister istemez göz göze geldim. Hangisinin yüzüne baktıysam suratı bin karış, gözleri gülmüyor, yüzleri mutsuz ve kendilerinden bıkmış durumda.
Belki bunda sabah daha hava kararmadan işe gitmelerinin etkisi olabilir mi diye düşündüm. Çünkü kimin yüzüne baksam artık yılmış ve bıkmış işe zorla gidiyor gibi bir izlenim oluştu bende. Dedim kendime acaba bende onlardan birimiyim? Belki bende öyleyim, bu yazıyı okuyanların birçoğu da kendini benim gibi hissedebilir.
Bazen insan gerçekten bıkıyor, yılıyor bırakın işe gitmeyi evden bile çıkmayı istemiyor. Hakikaten ne bir ses duyma ne de bir gürültü olsun istiyor bazen insan. Buna bende dahil binlerce insan aynı düşünce içinde diye düşündüm. Sessizlik olsun kendimi dinleyeyim biraz olsun istiyoruz.
Otobüsü geçtim sıra geldi metroya. Bindim şöyle bir etrafıma baktım boş koltuk varmı acaba oturarak gişe gideyim diye. Ortada tek bir yer kalmıştı ona da ben oturdum başladı 30 dakika sürecek yolculuğumuz. Yolculuk başladı başlamasına fakat sağımda solumda oturan birçok insana baktım sanki başka bir dünyadan gelmiş gibi halleri var. Zaten metroya binenlerin yüzde doksanı neredeyse işe gidiyor. Buna karşın işe gidenlerin işe gidip gitmemekte kararsız oldukları kanısına vardım.
Yüzlerine baktım yanımdakilerin karşımdakilerin inanın içim karardı. Yahu bu kadar mı bezdik diye. İnanın onların yüzüne bakınca bende mutsuz oldum ve işe gidip gitmemekte kararsız kaldım. Evet hayat zor, geçinmek zor, şartlar her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Bunda hepimiz hemfikiriz ama bu kadar karamsar olmaya gerek var mı?
Üç günlük dünyada hakikaten bu kadar somurtmanın ve karamsar olmanın anlamı var mı? Bence birbirimiz sevelim ki hayatımızın bir anlamı olsun. Her şeye rağmen hayata mutlaka olumlu yönünden bakacak bir şey buluruz. Buna etrafımızda göreceğimiz bir çiçek, bir hayvan olabilir. Yani işin özü sabahları lütfen bu kadar aksi suratlı olmayalım.
Biz gülersek, etrafımızdaki insanları da pozitif yönde etkileriz. Belki senin güldüğünü gören birisinin gözleri ve yüzü güler içi açılır. Yani kısaca işin başı sevgiden geçiyor. Birbirimizi sevmek zorunda değiliz, fakat nefret etmeyelim ki hayatımız daha çekilir hale gelsin.
Hepinize sevgi dolu güzel günler diliyorum lütfen hayatı sevin…