Azerbaycan devleti tarihte ilk defa kendi topraklarını azad etmiştir. Öten yazımda tarihi gerçekler hakkında kısa olsa da etraflı yazmışım (12. 11. 2020). Tekrar etmek istemiyorum. Ve bu tarihi zaferin iki reşadetli, mağrur, yiğit Türk kahramanları vardır – Türkiye Cumhurbaşkanı, Sayın Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev! Ve bu iki yüce kahramanların arzu ve isteklerini, niyetlerini gerçekleştiren şerefli, Kahraman Azerbaycan Ordusu vardır ki, onların olaganüstü şücaatlarını tüm dünya devletleri de görmüş oldu.
Sadist ve gaddar düşman Ordusunda Suriye, Lübnan ve başka devletlerden getirilen muzdlu askerler vuruşuyorlardı. Özellikle Amerika, Fransa ve Kanada’da yuvalanan Ermenilerin “Asala” terör teşkilatı külli miktarda para toplayarak yurt dışından muzdlu askerler kiraladılar ve her muzdlu askere 600 dolar maaş bağladılar. Öldürülen Ermeni askerler arasında böyle muzdlular da vardı ve onların isim ve pasaportları Az. TV’den tüm dünyaya canlı yayın yapılarak isim isim gösterilmiştir.
ERMENİSTAN ORDUSUNDA MUZDLU ASKERLER DE ÖLDÜRÜLDÜ
Böylece muzdlu askerlerle vuruşan Azerbaycan’ın Şerefli Ordusu aslinde dünya halklarının berhah insanlarını da topraklarımızdan yok etti ve zafere ulaşmıştır. Buradan Fransa Devlet Başkanı, Makron “efendi”ye bir daha hatırlamak isterim ki, çünkü kendi topraklarında Azerbaycan’a karşı militanlar eğitiyor. Makron efendi, sen kim oluyorsun da Türkiye Cumhurbaşkanı, Türk dünyasının mağrur ve kahraman evladı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a dil uzatıyorsun? Aklını başına topla, Makron “efendi” otur ve iyice düşün! Onun arkasında yer kıtasının tüm köşelerinde yaşayan ve sayıları bir milyara ulaşan, Müslüman kanı taşıyan Müslümanlar ve Yüce Türk Dünyası duruyordur! Sen ise topraklarında terörist “Asala” militanları eğiten bir ülkenin ikiyüzlü oyuncak Başkanısın. Ayrıca haince Rusya ve Ermenistan Başkanları ile Garabağ konusunu konuşuyorsun? Fransa, Luanda ve Elcazair’de kütlevi soykırım yapan ülke olarak tarihe geçmiştir. Sen, soykırım yapan, tıpkı Ermenistan gibi katil bir devletin Başkanısın. Ve Müslüman düşmanısın, aklını başına topla ve otur yerinde. Unutma ha, yukarıda söyledim ki, Erdoğan’ın tek bir çağrısına bir milyara yakın Müslümanlar ellerinde silah sokaklara dökülecek. Sen aynı zamanda soykırım yapmış, ülkende terörist besleyen bir devletin Başkanısın.
Bir Azerbaycan Türkü olarak size sesleniyorum: neden Marsel’de yaşayan 500 bin Ermenilere Bağımsızlık vermiyorsun? Macron, size sesleniyorum Marsel’de beş yüz bin Ermeni yaşıyor, duydun mu? Onlar Fransız vatandaşı olsalar bile Ermeniler ve çoğunluktalar. Paris’ten hortumunu Azerbaycan’ın ezeli topraklarına uzatıyorsunuz, Azerbaycan’ın iç işlerine karışıyorsunuz? Git de, Marsel’de meskunlaşan yarım milyon Ermenilere Bağımsızlık ver ki, zavallı Ermenilerin içleri rahat olsun.
Unutmayın, Türk dünyası bir bütündür ve Sayın, Tayyip Erdoğan’ın ve Sayın, İlham Aliyev’in arkasında düğümlenmiştir. Bunu iyi idrak etmeni- zi isterim.
ŞEREFLİ ORDUMUZTOPRAKLARIMIZI AZAD ETMİŞTİR
Azerbaycan’ın kahraman, şerefli Ordusu mertçe, namusu ve şerefiyle ezeli topraklarını azad etmeye kalktı ve bunu layakatla, kahramanca başara bilmişmıştır. Fransa da dahil Minsk Grubu, otuz yıl zaman diliminde bir santim ileriye hareket etmemiştir. Minsk Grubu toplantılarında topraklarımızla ilgili tek kelime bile etmediniz. Daima sustunuz...,sustunuz...,sustunuz...
Azerbaycan’ın Kahraman Ordusu, BMT almış olduğu dört kararı tekbaşına, 44 günde tamamlamıştır. Baş Kumandan, Sayın, İlham Aliyev’e helal olsun ki, şanlı Ordumuza kahramanca başkanlık etti, sıçak nefesini askerlerimizin üzerinden bir an olsun ayırmadı. Askerlerimizin manevi ruhunun yükselişini azemetle sağladı, vatan topraklarımızın katil, kelleş düşmanın esaretinden kurtarmaya sey gösterdi ve buna nail olmuştur. Fakat, terörist, vandal ve hain düşman işgal altında tuttukları şehir ve kasabalarda, köy ve ilçelerde bütün evleri varvarca dağıtmışlar, yerle yeksan etmişler... Macron efendi, ekranlardan gördünüz ve izlediniz muhakkah.
Ermeni vandalları 3 milyon 200 bin iribaş hayvanları Ermenistan’a götürmüşler. Fransa basınında bir makale basılmıştır, o yazıda Ermeniler Kelbecer’den taşınıyorlar ve yaşadıkları evleri, ormanları nasıl yaktıkları yazılıyor. Dünya basını TV’lerde de Ermenilerin bu vandal, hain, terörist davranışlarını dünyaya tanıtıyor. Evlerin pencereleri, kapıları, banyodaki glazötler, musluklar bile çikarılıyor: ağaçlar kesiliyor, tahta, odun ve evlerdeki halılar, kovalar, yataklar da arabalara yükleniyor. Yabancı muhabirler çektikleri videoları dünya TV’de yayırlar, böylece Ermenilerin vahşi, vandal, hırsız ve garetçi olduklarına şahit oluyoruz. Macron efendi, siz de izlemişsinizdir bu rezaleti...
Azerbaycan’ın Şerefli Ordusu savaşı zaferle bitirdi, fakat azat olunmuş şehir ve kasabalardaki evlerin dağıtıldığı, yok edildiğini ekranda görüyoruz. Sanki II. Dünya Harbinde Stalingrad’ın yok edilen, dağıtılan ve ya yakılan evlerini ekranlarda görmekteyiz. Yahutta, II. Dünya Harbinde yerden tümüyle silinen Belorusya kentlerini, şehirlerini görmekteyiz. Garabağ’da haince, gaddarca, vahşice, varvarca şehir ve koyler tümüyle yok edilmiştir...Macron efendi buna ne diyorsunuz? Susuyorsunuz galiba. Bunu yapanlar aynı kan kardeşlerinizdir. Sizin de Ermeni olduğunuzu basından öğrendim...Babalarınızın Ermeni olduğu yazılıyor. İşte bu nedenle teşviştesiniz, işte bu nedenle zavallı Ermeni kardeşlerinizi savunuyor ve irkınızın arkasında saklanıyorsunuz. Bu nedenle siz, Ermeni vandallarını eleştirmiyorsunuz, onlara Marsel’de kocaman kamp yaratmışsınız ve bu kamplarda PKK militanlarını eğitiyor ve destekliyorsunuz. İşte bu sebepten de Ermeni kardeşlerinizi sımsıkı destekliyor, her türlü silahlarla temin ediyorsunuz. Size bir önerim vardır, bir daha Ermenilerin Garabağ topraklarındaki Müslüman evlerini nasıl tarı-mar ettiklerini, evlerin kapı ve pencerelerini çıkardarak Ermenistan’a taşıdıklarına bakın... O evler Fransa’ya ait olsaydı ne yapardınız aceba? Bunu merak ediyorum.
ŞUŞA KENTİNİN-SİHİRLİ, EFSANEVİ KURTULUŞU...
Sadece Şuşa şehrini yok etmeye fırsat bulamadılar ve hiç ne yapamadılar. Çünkü Azerbaycan’ın kahraman, yiğit askerleri, özel Kuvvetleri, yüksek Dağlara, Şuşa’nın elçatmaz duvarlarına tırmanarak, gizlice Şuşa kentine girmişler. Beklemedikleri karşıdurmada sadece bıçaklar ve tapançalarla düşmanın bel kemiğini kırıp yok ettik.
Tunellerde, yeraltında saklanan Ermenistan’ın kaçak Başbakanı, Paşinyan, ekranda üzüntüyle açıklama yaptı: “Şuşa’da 300 askerimiz öldürüldü...”Aslinde 600-den fazla düşman askeri öldürülmüşdür, gerçekleri saklayamazsınız, siz ey Paşinyan? Böylece Garabağ’ın kalbi sayılan, tarihi Şuşa’yı katil düşmanın vandalizminden kurtara bildik. Vandalizm ve gaddarlık -Ermenilerin karakterinden, doğasından kaynaklanır. Çünkü nasist Hitler’in sağ eli ve fikir kardeşi, gaddar ve hünhar düşman, General Nije’ye Yerevan’da yüce heykel koyulmuştur. Bütün Okul ve Universitelerinde, Hitlerin yakını olan Generali kendi Milli kahramanı ilan ediyor, onun nasist fikir ve düşünceleri ufkunda yeni Ermeni kuşak neslini vandal ve katil ruhunda eğitiyorlar... Genelde Türk düşmanlığı ruhunu minicik yavrularına kreşlerde ve ilk Okullarda aşılıyorlar... Ermenistan Ordusu savaş sonucunda diz çöktü, beli kırıldı ve teslim oldu...
Merak edihyorum, Rus Ordusu neden Garabağ’da yerleşiyor? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Rusya topraklartında Azerbaycan Ordu grubu var mıdır? Yoktur. Öyle ise neden Rus Ordusu hala da Garabağ’da yerleşiyor? Devamlı iki komşu – Azerbaycan ile Ermenistan arasında hüsumeti yaratıyor: bu minvalle Ordusunu da orada tutmaya kalkıyor. Çekil oradan, ey Rusya? Çekilin ve gidin topraklarımızdan ve el çekin bizden. Sovyetler dağıldı ve Azerbaycan Bağımsız dünya Devletidir. Çekilin topraklarımızdan... Devamlı kin, hüsumet ve karşıdurma yaratıyorsunuz... Artık bıktık sizden...
İKI MİLLİ KAHRAMANLARA HEYKELLER YÜCELMELİDİR!
Zafer savaşının iki yenilmez, müdrik, mağrur kahramanları vardır: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Sayın, Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın, İlham Aliyev! İki kardeşlerdir, iki Türk Komutanlar sayesinde ezeli topraklarımız hain düşmanın zalim pencesinden kurtuldu ve zafere ulaştık.
Her iki kahramana layık iki kocaman heykel yüceltmeliyiz. Nerede dersiniz? Şuşa kentinde! Sayın Tayyip Erdoğan’a ve Sayın İlham Aliyev’e öyle heykeller yüceltmeliyiz ki, Ağrı Dağı gibi Ermenistan topraklarından gözükmelidir. Bu iki kocaman heykeller - düşmanlarımıza göz dağı vermeli, Türkün tarih boyunca zaferlerini hatırlatmalıdır. “Bizim hiç bir devletin topraklarında gözümüz yoktur” (İlham Aliyev). Fakat dede-baba topraklarımızı otuz yıl tarı-mar edip, istismar ederek, bütün yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi Ermenistan’a taşıdıktan sonra: “Garabağ Ermenistan”dır, diyenlerin dersini vermeye, diz çöktürmeye, azemetli Azerbaycan’ın Şanlı Ordusu gereken dersi yeniden vermeye daima hazırdır. Bunu hiç zaman unutmasınlar!
Dünya da bilmelidir ki, Garabağ Azerbaycandır! Yaşasın azemetli, şanlı Azerbaycan Ordusu! Baş Komutanımız, Milli Kahramanımız - Sayın İlham Aliyev daima yücelsin! Size yücelmek çok yakışıyor, Sayın Baş Kumandan!
Devamı vardır...