Azerbaycan devleti tarihte ilk defa kendi topraklarını vandal, katil düşmanın esaretinden azad etmiştir. Öten yazılarımda tarihi gerçekler hakkında geniş yazmışım. Tekrar etmek istemiyorum. Ama bu tarihi zaferin iki reşadetli, mağrur, yiğit Türk kahramanları vardır. Onlar hakkında ne kadar yazmış olsak bile yine azdır. Türkiye Cumhurbaşkanı, Sayın, Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın, İlham Aliyev! Ve bu iki yüce kahramanların arzu ve isteklerini, niyetlerini gerçekleştiren şerefli, Kahraman Azerbaycan Ordusu vardır ki, onların olaganüstü şücaatlarını tüm dünya devletleri de görmüş oldu. Ve Dünya Devletleri bu Savaş sürecinde Azerbaycan’ın reşadetli Ordusu’nun gücünü ve deneyimini görmüş oldular.
Sadist ve gaddar düşman Ordusunda-Suriye, Lübnan ve başka devletlerden getirilen muzdlu askerlerin savaştıklarını dünya basınından da okumuş olduk. Özellikle Amerika, Fransa ve Kanada’da yuvalanan Ermenilerin “Asala” terör teşkilatı külli miktarda para toplayarak yurt dışından muzdlu askerler kiraladılar ve her muzdlu askere 600 dolar maaş bağladılar. Öldürülen Ermeni askerler arasında böyle muzdlular da vardı ve onların isim ve pasaportları Az. TV-den tüm dünyaya canlı yayın yapılarak isim-isim gösterilmiştir.
ERMENİSTAN ORDUSUNDA MUZDLU ASKERLER DE ÖLDÜRÜLDÜ
Böylece muzdlu askerlerle vuruşan Azerbaycan’ın Şerefli Ordusu aslinde dünya halklarının berhah insanlarını da topraklarımızdan yok etti ve zafere ulaşmıştır. Buradan Fransa Devlet Başkanı, Makron “Efendi”ye bir daha hatırlamak isterim: bu gizli Ermeni Macron Efendi, kendi topraklarında Azerbaycan’a karşı militanlar eğitiyor. Baksana, sen ey Ermeni ikiyüzlü - Makron efendi, sen kim oluyorsun da Türkiye Cumhurbaşkanı, Türk Dünyasının mağrur ve kahraman evladı Sayın, Tayyip Erdoğan’a dil uzatıyorsun? Bir kere Aklını başına topla, Makron “efendi”, otur ve iyice düşün! Onun arkasında yer kıtasının tüm köşelerinde yaşayan ve sayıları milyardan fazlaya ulaşan, saf Müslüman kanı taşıyan Müslümanlar ve Yüce Türk Dünyası duruyordur! Sen ise topraklarında terörist “Asala” militanları eğiten bir ülkenin ikiyüzlü, oyuncak Başkanısın. Ayrıca, haince Rusya ve Ermenistan Başkanları ile Garabağ konusunu aralıksız konuşuyorsun? Fransa, Luanda ve Elcazairde kütlevi soykırım yapan ülke olarak tarihe geçmiştir. Bunu dünya basını da açıklamıştır. Sen, soykırım yapan, ellerin kirlidir, kana bulaşmıştır. Tıpkı Ermenistan gibi katil bir devletin Başkanısın. Ve Müslüman düşmanısın, aklını başına topla ve otur yerinde. Unutma ha, yukarıda söyledim ki, Erdoğan’ın tek bir çağrısına bir milyara yakın Müslümanlar ellerinde silah sokaklara dökülecek. Sen aynı zamanda soykırım yapmış, ülkende terörist besleyen bir devletin Başkanısın.
Bir Azerbaycan Türkü olarak size sesleniyorum: neden Marsel’de yaşayan 500 bin Ermenilere Bağımsızlık vermiyorsun? Onlar Fransız vatandaşı olsalar bile Ermeniler ve o bölgede çoğunluktalar. Paris’ten o ufacık dilini topraklarımıza uzatıyor, Azerbaycan’ın iç işlerine karışıyorsun? Sen git de, Marsel’de meskunlaşan yarım milyon Ermenilere Bağımsızlık ver ki, zavallı Ermenilerin içleri rahat olsun. Türk dünyası bir bütündür ve Sayın, Tayyip Erdoğan’ın ve Sayın, İlham Aliyev’in arkasında düğümlenmiştir. Bunu iyi idrak etmeni isterim.
ŞEREFLİ ORDUMUZ TOPRAKLARIMIZI AZAD ETMİŞTİR
Azerbaycan’ın kahraman, şerefli Ordusu mertçe, namusu ve şerefiyle ezeli topraklarını azad etmeye kalktı ve bunu layakatla, kahramanca başarmıştır. Fransa da dahil Minsk Grubu otuz yıl zaman diliminde bir santim ileriye hareket edemedi... Azerbaycan’ın kahraman Ordusu, BMT almış olduğu dört kararı tekbaşına, 44 günde tamamlamıştır. Baş Kumandan, Sayın, İlham Aliyev’e helal olsun ki, şanlı Ordumuza Kahramanca başkanlık etti, sıçak nefesini askerlerimizin üzerinden bir an olsun ayırmadı. Askerlerimizin manevi ruhunun yükselişini azemetle sağladı, Vatan topraklarımızın katil, kelleş düşmanın esaretinden kurtarmaya sey gösterdi ve buna nail olmuştur. Fakat, terörist, vandal ve hain düşman işgal altında tuttukları şehir ve kasabalarda, köy ve ilçelerde bütün evleri varvarca dağıtmışlar, yerle yeksan etmişler... 3 milyon 200 bin iribaş hayvanları Ermenistan’a alil-acele götürmüşler. Fransa basınında bir makale basılmıştır, o yazıda Ermeniler Kelbecer’den taşınıyorlar ve yaşadıkları evleri, ormanları nasıl yaktıkları yazılıyor. Dünya basını TV-lerde de Ermenilerin bu vandal, hain, terörist davranışlarını dünyaya aralıksız tanıtıyordur. Bu hain, vandal Ermeniler alil-aceler evlerin pencerelerni, kapıları, banyodaki glazötleri, hatta musluklar bile çikarmışlar: ağaçlar kesiliyor, tahta, odun ve evlerdeki halılar, kovalar, yataklar da arabalara yükleyip, Erivana taşımışlar. Yabancı muhabirler çektikleri videoları dünya TV-de aralıksız yayıyorlar. Böylece Ermenilerin vahşi, hırsız ve garetçi, vandal ve dünya insanlarına da acımasız olduklarına şahit oluyoruz.
Azerbaycan’ın Şerefli Ordusu savaşı zaferle bitirdi, fakat azat olunmuş şehir ve kasabalardaki evlerin dağıtıldığı, yok edildiğini ekranlarda aralıksız görüyoruz. Sanki II. Dünya Harbinde Stalingrad’ın yok edilen, dağıtılan ve ya yakılan evlerini ekranlarda görmekteyiz. Yahutta, yerden tümüyle silinen Belorusya kentlerini, şehirlerini görmekteyiz. Kısacası, Garabağ’da, Ermeni vandalları haince, gaddarca, vahşice, varvarca şehir ve koyleri tümüyle yok etmişler...
ŞUŞA KENTİNİN- SİHİRLİ, EFSANEVİ KURTULUŞU...
Sadece Şuşa şehrini yok etmeye fırsat bulamadılar ve hiç ne yapamadılar. Çünkü Azerbaycan’ın kahraman, yiğit askerleri, özel Kuvvetleri, yüksek dağlara, Şuşa’nın elçatmaz duvarlarına tırmanarak, gizlice Şuşa kentine girmişlerdir. Beklemedikleri karşıdurmada, Şanlı Ordumuzun yiğit Kahramanları - sadece bıçaklar ve tapançalarla düşmanın bel kemiğini kırıp yok etmişlerdir. Tunellerde, yeraltında saklanan Ermenistan’ın kaçak Başbakanı, Paşinyan ekranda üzüntüyle böyle bir açıklama yaptı: “Şuşa’da 300 askerimiz öldürüldü...”Aslinde 600-den fazla düşman askeri öldürülmüşdür. Böylece, Şanlı Ordumuzun Kahraman yiğitleri - Garabağ’ın kalbi sayılan, tarihi Şuşa’yı katil düşmanın vandalizminden, esaretinden kurtarmıştır.
Vandalizm, vahşilik ve gaddarlık - Ermenilerin karakterinden, doğasından kaynaklanır. Çünkü nasist Hitler’in sağ eli ve fikir kardeşi, gaddar ve hünhar düşman, General Nije’ye Yerevan’da yüce heykel koyulmuştur. Bütün Okul ve Universitelerinde, Hitlerin yakını olan Generali kendi Milli kahramanı ilan ediyor, onun nasist fikir ve düşünceleri ufkunda yeni Ermeni kuşak neslini eğitiyorlar... Genelde Türk düşmanlığı ruhunu minicik yavrularına kreşlerde ve ilk Okullarda aşılıyorlar... Ermenistan Ordusu savaş sonucunda diz çöktü, beli kırıldı ve teslim oldu...
İKI MİLLİ KAHRAMANLARA HEYKELLER YÜCELMELİDİR!
Zafer Savaşının iki yenilmez, müdrik, mağrur kahramanları vardır: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Sayın, Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın, İlham Aliyev! İki kardeşlerdir, iki Türk Komutanların manevi gücü ve gayretleri ve Mukaddes Şanlı Ordumuzun cesur ve mağru evlatlarının gayretleri sayesinde ezeli topraklarımız hain düşmanın zalim pencesinden kurtuldu ve zafere ulaştık.
Buna göre diyorum ki, her iki kahramana layık iki kocaman heykel yüceltmeliyiz. Nerede dersiniz? Garabağ’ın kalbi sayılan - Şuşa kentinde! Sayın, Tayyip Erdoğan’a ve Sayın İlham Aliyev’e öyle heykeller yüceltmeliyiz ki, Ağrı Dağı gibi Ermenistan topraklarından gözükmelidir. Bu iki kocaman heykeller - düşmanlarımıza göz dağı vermeli, Türkün tarih boyunca zaferlerini hatırlatmalıdır. “Bizim hiç bir devletin topraklarında gözümüz yoktur” (İlham Aliyev). Fakat dede-baba topraklarımızı otuz yıl tarı-mar edip, istismar ederek, bütün yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi Ermenistan’a taşıdıktan sonra: “Garabağ Ermenistan”dır, diyenlerin dersini vermeye, diz çöktürmeye, azemetli Azerbaycan’ın Şanlı Ordusu gereken dersi yeniden vermeye daima hazırdır. Bunu hiç zaman unutmasınlar!
Epey zamandır ki, yurtdışında, özellikle Fransa topraklarında barınan Ermeni Diasporasından ses-semir duymuyoruz? Daha önceleri hep bağırıyorlardı... Fakat, Azerbaycan’ın Şanlı Ordusu’nun tarihi zaferinden sonra Yurtdışında fare gibi saklanan Ermeni Diasporası sanki susmuş oldu... Hala da susuyorlar galiba... Evet, Şanlı Ordumuzun gücünü, zaferini gördüler ve fare yuvasına sokuldular... Hani, yurtdışından bir milyara dek para topladılar, guya silahlar alınacaktı... Eee, Paşinyan, ne oldu o paralara, ha? Nereye taşıdınız o paraları, ha? Susuyorsan, savaştan sonra rezili-risva oldun, ey, Paşinyan? Hani, Garabağı özel Cumhuriyet ilan edecektin, ne oldu? Alil-acele Putin’in yanına koştun? Aslinde bizim sorunumuz seninle değil elbette. Çünkü Azerbaycan Ordusu aslinde o 44 günlük Savaşta Ermenistan’a da girecekti ve oraları da alacaktı... Ama Azerbaycan Ordusunun hedefi sadece ezeli Garabağ topraklarımız olmuştur. Ama siz de iyi biliyorsunuz ki, bu başbelalı Ermenistan devleti de ezeli Batı Azerbaycan topraklatrında kurulmuştur. Ve bunu yapanlar da Ruslar olmuştur. Yani kadim İrevan toprakları – şerefsiz İbrahim Han’ın sayesinde Ruslara peşkeş edilmiştir ve Ruslar da sizleri ordan-burdan toplayarak uyduruk Ermenistan Devletini kurmuştur. Aslinde bizim muhatabımız Rusya’dır. Çünkü tarihi belgeler Arşiv’lerde duruyordur. Bu belgelerin varlığını Rusya da inkar edemez. Önünde Azerbaycan’ın kahraman Cumhurbaşkanını ve ayrıca kahraman Azerbaycan halkının kıymetli bilim adamlarını ve 55 milyonluk Azerbaycan halkını görmüş olacaktır.
ERMENİSTAN, AZERBAYCAN TOPRAKLARINDA KURULMUŞTUR...
Tarihi bir gerçeği de unutmamalıyız. O da şudur ki, Ermeniler-Hindistan topraklarından bir zaman topyekun kovulmuşlardır... Sebebi de çok aydındır: -Hırsızlık, sahtekarlık yapmış, ayrıca yalan söylediklerinden dolayı topyekun ülkelerinden kovmuşlardır...
Rusya-bu zavallıları, yurdsuzları kendi geniş topraklarına yerleştire biliyordu. Fakat bunu yapmadı. Özellikle Azerbaycan Türkleri’nin yoğun yaşadıkları Kafkas Bölgesine kendi din kardeşlerini yerleştirmiş oldular. Böylece bir avuc Ermeniler için Cumhuriyet bile kurdular. Sosyalist devletleri kurulduğunda ise Ermeni Taşnaksütün Partisi’nden Stepan Şaumyan’ı ve Anastas Mikoyan’ı kullanarak Azerbaycan topraklarını işğal ettiler, yurtdışından Ermeni milliyetçileri topraklarımıza taşıdılar... Böylece Ermenistan Devletinin temeli - Türk topraklarında atıldı ve genişlenerek günümüze dek gelmiş oldular. Ezeli dede-baba topraklarından tarih boyunca yaşayan soydaşlarımız-Azerbaycan Türkleri, kademe-kademe 35, 40, 150 bin Türk aileleri Kuzey Azerbaycan topraklarına ve Özbekistan topraklarına sürgün edildiler. Ve 1932-33, 1938, 1940, 1945, 1948, 1949, 1951- 1958 ve 1961, 1990 ve 1992 yıllarında kademe-kademe Azerbaycan Türkleri, Rus şovenizminin sulmüne maruz kalmış, aralıklarla ezeli-tarihi topraklarından göç edilmişler... O topraklara Ruslar kendi din kardeşleri olan zavallı Ermenileri yerleştirmişler...
Dünya da bilmelidir ki, Ermenilerin dede-baba toprakları Hindistan olmuştur. Rusya – kendi din kardeşlerini Azerbaycan’ın kadim topraklarına yerleştirmiştir. Belgeler Arşiv’lerde duruyor... İlgilenen her kes bu Belgeleri okuya bilıir...
Elbette ki, Garabağ Azerbaycandır! Fakat Zengilan da Azerbaycan’dır, tüm Ermenistan toprakları da Azerbaycana aittir...
Yaşasın azemetli, şanlı Azerbaycan Ordusu! Baş Komutanımız, Milli Kahramanımız Sayın, İlham Aliyev daima yücelsin! Size yücelmek çok yakışıyor, Sayın Baş Kumandan! Zengilan’a ne zaman gidiyoruz???
Devami vardır...