Nefeslerimiz sayılı

Bahattin Demiray

Adaleti tahsis etmek, zulmü ortadan kaldırmak masum vatandaşları kollamak, terörle iç barışımızı tehdit eden, ülkemizin parçalanmasını isteyenlere ve dört milyona yakın evinden vatanında edilmiş mültecileri tekrar eski topraklarına döndürmek terörist gruplarla çarpışan seferdeki ordumuzun ve halkımızın moral motivasyonunu kırmak amacıyla içerdeki bir takım  kendini bilmezlerin fitne ve fesadından etkilenmeyelim.

Cihat, ihtilal yapmak, kargaşa çıkarmak, terör yapmak, âmirlere karşı gelmek ve isyan etmek, dövmek, şehirleri, yıkmak, kırmak, harap etmek, sövmek, karamsarlığa umutsuzluğa düşürmek, kaos çıkarmak değildir. Böyle şeyler yapmak, fitne çıkarmak sonucu Müslümanların hapse girmesine, din ve iman bilgileri ile alimlerin yasak edilmesi sonucu bölücülük ve bozgunculuk meydana çıkar. Fitne çıkarana Peygamber efendimiz lanet etmiştir. Hapse girmeyi istemek şeref değil, İslam’ın güzel ahlakını edinmek, herkese iyilik etmek, İslamiyet’e uymak, her canlıya ve doğaya faydalı olmaktır. Hapse giren, bu şereflerden mahrum kalır. Kendini tehlikeye atmak hem ahmaklık hem de, günahtır.

Cihat Allah düşmanları ile çeşitli yollarla ve vasıtalarla mücadele etmek demektir. Nefsimiz, Allahü teâlânın en büyük düşmanıdır. Nefsle yapılan cihada "Büyük Cihad" denir.

Beden ve her türlü harp vasıtaları ile Silahlı savaşı yalnız devlet yapar.

Zulmü kaldırmak ve İslamiyet’i insanlara yayma, devlet başkanı, genelkurmay, diyanet işleri ile Ehl-i sünnet âlimlerinin sözlerini, yazılarını,  her türlü basın vasıtasıyla, radyo ve TV ile duyurmaları, gerekir.

Beden ile din bilgilerini yayma suretiyle cihat eden Müslümanlara dua etmek farz-ı aynıdır

Cihat üç bölüme ayrılır: 1-Nefse karşı  2- Şeytana karşı 3- Görünen düşmana karşı.

Allah yolunda düşmanla savaşma, Yüce Allah’ın sözünün en üstün olması için yapılan cihat imandan sonra amellerin ne üstünüdür. İnsanları her türlü kötülüklerinden koruyan bir muhafız, manevi bir zırhtır. İnsanların Müslüman olmayla şereflenmesi, mallarını, canlarını ve ırzlarını, namuslarını korumak için, saldırganları, zalimleri, sömürücüleri ortadan kaldırmak amacı ile canla, malla, duayla, yayın yoluyla, savaş esnasın uygun olan silah ve araçlarla İslam’ın öngördüğü metotlarla, yapılır. Kimyasal, nükleer, biyolojik, savaşta uygun olmayan silahları kullanmak cihat değil, katillik, çapulculuk ve barbarlıktır. Cihad, Allah düşmanlarının tesirsiz hale gelmesi veya imanla şereflenmesi için, bu uğurda canını, malını feda etmektir. Cihad, Allahü teâlânın dinini Onun kullarına ulaştırmak, insanları küfürden cehaletten kurtarıp, imana, Dünya ve ahret saadete kavuşturmak demektir.

Yüce kitabımızda; “Savaş, hoşunuza gitmediği halde size farz kılındı. İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal ki sevdiğiniz bir şey sizin kötülüğünüzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir”(Bakara 216)

 “Allah yolunda muharebe edin. Bilin ki şüphesiz Allah hakkıyla işitici, kemaliyle bilicidir.” (Bakara 244)

Hazreti Ebubekir (Radıyallahu nah)ın halife seçildiği zaman yaptığı konuşmada “…Bir millet, Allah yolunda cihadı terk edecek olursa Allah, o kavmi zillete düşürür.” Bildirmektedir.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallallahu aleyhi ve sellem’e: -Hangi amel daha faziletlidir? diye soruldu.   -“Allah’a ve Resûlüne inanmak” buyurdu.  -Sonra hangisi? denildi.  -“Allah yolunda cihad etmek” karşılığını verdi.  -Bundan sonra hangisi? denilince: -“Allah katında makbul olan hactır” buyurdular.  Buhârî,

İbni Mes’ûd radıyallahu anh şöyle dedi: -Yâ Resûlallah! Hangi amel Allah’a daha sevimlidir? dedim,

-“Vaktinde kılınan namaz” buyurdu.  -Sonra hangisidir? diye sordum,  -“Ana babaya iyilik etmek” diye cevap verdi.

-Ondan sonra hangisidir? dedim,  -“Allah yolunda cihad etmek” buyurdular.  Buhârî

Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi: -Yâ Resûlallah! Hangi amel daha faziletlidir? diye sordum,

-“Allah’a iman ve Allah yolunda cihaddır” buyurdular. Buhârî,

Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah yolunda yapılan bir sabah ve akşam yürüyüşü, hiç şüphesiz dünyadan ve dünya varlıklarından daha hayırlıdır.” Buhârî,

Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ e gelerek:

-İnsanların hangisi daha üstündür? diye sordu. Peygamberimiz: -“Allah yolunda canıyla ve malıyla cihad eden kimse” buyurdu. Adam: -Sonra kimdir? diye sordu. Efendimiz: -“Bir vadiye çekilip Allah’a ibadet eden ve insanları şerrinden uzak tutan kimse” buyurdular.  Buhârî, Cihâd 2, Rikâk 34; Müslim, İmâre 122-123. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 5; Tirmizî, Fezâilu’l-cihâd 24; Nesâî, Cihâd 7; İbni Mâce, Fiten 13

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, düzenlediği haftalık basın toplantısında Türk askeri ile ÖSO'yu suçlayan terör örgütü PKK/ YPG yanlısı gazeteciye “Suriye’de kabus kaç yıldan beri yaşanıyor siz biliyor musunuz?  On binlerce insan da savaş yüzünden ruh hastası oldu. Siz şimdi mi uyandınız? Önceki yıllar neredeydiniz? Bunca zaman Suriye’de kabus yaşandığını bilmiyor muydunuz? Siz gidin bu soruyu CNN International muhabiri Christiane Amanpour’a yöneltin. O da belki gidip kendi yönetimine Suriye’yi bunca yıl neden silah yığınağına çevirdiklerini sorma cesaretini gösterir. Biz Rusya olarak, 2015 yılında daha fazla insan ölmesin düşüncesiyle Suriye ihtilafına müdahale ettik. Dolayısıyla bizi sorumlu gösteremezsiniz” ifadelerini kullandı.

Yıldırım Bayezid Han "Yenileceğinden korkan daima yenilir." Sultan 4. Murad Han "Bağdat'ı almaya çalışmak, Bağdat'ın kendinden daha mı güzeldi ne?!"Sultan Mahmut Han "Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz. "Yavuz Sultan Selim Han " Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar.”, “Devletleri yıkan tüm hatanın altında, nice gururun gafleti yatar" Fatih Sultan Mehmet Han "Dünya devleti ebedi değildir. Fani cihanda hiç kimse de ölümsüz değildir. İnsanların dünyada nefesleri sayılıdır ve ölümsüzlük kapısı kapalıdır." 3. Mehmet Han Valide, biz Sultan oğlu sultanız, kullanmayacaksak, Eyüp Sultan Camii'nde bu kılıcı, niçin kuşandık? Kararımız karardır, sefere çıkacağız. Taht uğruna devleti feda etmeyiz. Sultan Abdulhamid han bir duasında : “Allah’ım helal etmiyorum! Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum! Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili’nin (Muhammed) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem…” "Düşmanın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır." ‘’ Filistin’in kendilerine satılması karşılığında Osmanlı’nın bütün borçlarını tasfiye etmeyi taahhüt eden Yahudilerin önderi Theodore Herzl’a; ''Kılıçla alınan vatan parayla satılmaz." Selam ve duayla…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.