Nerede Bu Firma, Niçin Konuşmuyor?

Faruk Keleştimur

Cihat Yaycı; devletin ikbalini doğrudan ilgilendiren mühim güvenlik meselelerine akademik ve askeri vizyonu, çalışkanlığı ve vatanperverliği vesilesiyle büyük katkılar sağlamış ve Türk milletinin vicdanında müstesna bir kıymete erişmiş evsaflarda bir paşadır.

Dolayısıyla onun evvela görev değişikliği ve akabinde istifasına sebep olan süreç, milli vicdanda tereddütlere hâsıl oldu ve meseleye milli kaygılarla yaklaşan tüm çevrelerde rahatsızlık emareleri oluşturdu. 

Bu sırada paşanın malum sürecine sebep olan görünür(!) saikler belirginleşmeye başladı.

Gölcük Donanma Komutanlığı tarafından 2019 yılında yapılan bir ihale sonrasında, Cihat Yaycı’nın ihale konusu işe ilişkin tavrı ve firmanın işi gerçekleştirme becerisine yönelik tutum ve tespitleri ile başlayan süreç bugünkü gelişmelerin fitilini ateşlemiş.

Yaygın kulisler ve bilgiler Cihat Yaycı’nın istifasına uzanan sürecin görünen kısmını, işte bu ihale sürecinde yaşananlara dayandırıyor. Sürecin kronolojisi ise özetle şöyle:

-İhaleyi alan firma, torpido güdüm telini muayeneye getirir.

-Muayene esnasında kusurlu bir durum ortaya çıkar.

-Bunun üzerine muayene komisyonunda teslimata karşı çıkanlar olur.

-Cihat Yaycı; muayene komisyonu üzerinde muhtemel telkin ve baskılara karşı bir reaksiyon ortaya koyarak bir rapor hazırlatır ve bu raporu Deniz Kuvvetleri Komutanı’na takdim eder.

-Firma muayene sürecinde yaşananları dayanak göstererek(ihaleyi ve ihale bedelini almış olmasına rağmen) Cihat Yaycı’dan şikâyetçi olur.

Şimdi… “Mavi Vatan” lafzının ve haritasının mihmandarı, Libya ile akdedilen Deniz Yetki Alanları Anlaşması’nın mimarı,  Fetö ile mücadelenin mihenk taşı vasıflarını haiz Cihat Yaycı böyle bir “şaibe” iddiasıyla bu noktaya gelmiş ise ve devlet düşmanı tüm cephelerde bir bayram havası esiyor ise elbette milli vicdan bunu sorgulayacaktır.

Dolayısıyla her müşkülde devleti ve memleketi için canını ortaya koyan, ülkesine aşkla bağlı ve devlet ricaline hürmetkâr necip Türk milleti, bu soruların cevabını işitme hakkına sahiptir.

-Paşayı bu noktaya getiren iddianın sahibi nerededir?

-Cihat Yaycı’yı şikâyet eden ve paşanın işlem görmesine sebep olan firma kimdir, nerededir?

-Bu firmanın yetkilileri, Cihat Yaycı’ya isnad ettikleri iddialara kendileri inanmışlar mıdır, bunu hukuken ve vicdanen nasıl temellendirmişlerdir?

-Genelkurmay; Cihat paşanın dosyasını savcılığa göndermek suretiyle böyle bir soruşturmaya nasıl zemin oluşturmuş ve devlet düşmanı bilumum kliklerde bunun oluşturacağı zafer havası öngörülememiş midir?

-Sosyal medyada bir takım FETÖ hesapları Cihat Yaycı’nın maruz kalacağı bu hususları çeşitli imalarla nasıl öngörebilmişlerdir, bu bilgi kaynaklarına nasıl ulaşmışlardır?

Netice itibariyle Cihat Yaycı kendi şahsî cismini ve suretini aşmak suretiyle güçlü bir temsil ve intiba alanı oluşturmuştur. Ona yönelik ve onunla ilgili her hususun bu temsil alanını da etkileyeceği hesap edilmeli ve buna uygun hareket edilmelidir.

Yapılan iş kadar o işin tesiri de önemlidir. Bugün Cihat paşanın maruz kaldığı vaziyetin kimlerde, nasıl bir tesir oluşturduğu gözlemlenirse, ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır.

Velhasıl herkesin konuştuğu ve yorum yaptığı bu mühim mevzuda, paşaya yönelik iddiaların müddeisi olan firmanın kamuoyuna bir açıklama borçlu olduğu kanaatimi yineliyorum.   

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.