Nerede o eski ramazanlar

H. Yıldız Bayrak

30'lu yaşların başındayım. Bu çoğu zaman geçmişi tebessümle andıran bir zaman dilimi. belki de yaşlanmanın böyle bir şey olduğunu anlamak demek. İlkokul sıralarındayız. Yetmez gibi bir de öğlenci olmuşuz. Okulla evin arası uzak. bazen annem beni ve arkadaşlarımı okuldan alıyor, bazen de Yüksel teyzem yükleniyor bu görevi.

Zira son dersten sonra hava cidden kararıyor. Refakate ihtiyaç duyacak yaştayız. Çoğu zaman boynunuzda asılı duran beslenme çantasını direksiyon olarak kullanıp, sözde korna sesi çıkararak koşuyoruz. Evin yolu ancak böyle bitiyor. Biz dört kişiyiz bize refakat edene Allah sabır versin bahçeden çıkar çıkmaz çil yavrusu gibi dağılıyorduk. O zamanlar aslında hala da cevabını bulamadığım bir soru yol boyunca kafamda dolanırdı. O giyindiğimiz mavi önlükler akşam eve dönerken nasıl mor oluyordu?

Sanırım o yaşlarda her şey daha keyifli oluyor. İşte o zamanlarda tanıştım ramazanla. Tekne orucu, çocuk işi falan derken artık büyümüştüm ve orucu tam tutmak lazımdı eksik oruç şanımıza yakışmaz. 6.dersin teneffüsü artık iftar açma zamanı. Biraz sonra direksiyon olarak kullanacağımız beslenme çantaları önümüzde. O zamanki öğretmenler provoke etmiyorlar biz orucuz ve iftar vakti. Sınıfların ışıkları yanmış tepemizde parlayan sarı ampullerin gücü iftar vaktinde daha yükseliyor, sınıf daha aydınlık oluyordu. Heyecanımıza diyecek yok inanabiliyor musunuz tam bir oruç!

Zamanla ramazan o heyecanını yitirmeye başladı. Artık ramazan yeme içme gibi zevklerden mahrum kaldığımız, yaz mevsimine denk geldiği için sıcaktan dışarı da çıkamadığımız kayıp bir aya tekabül ediyordu. İçimde bir sitem var kendime, ben neden ramazanda heyecanlanmıyorum? Ben nasıl Müslümanım ki ramazan geldi diye sevinmiyorum? Uzun bir süre bu hal devam etti. Benim için nerede o eski Ramazanlar sorusunun karşılığı nerede o eski heyecanlardı.

Artık zaman değişti. Ramazan yavaş yavaş kışa doğru ilerliyor. Fark ettim ki ben de artık Ramazan'ı karşılarken aynı heyecanı yaşıyorum. Ramazan'ı sosyal hayatıma ket vuran bir zaman dilimi olarak değil, yenilenmeye dirilmeye bir vesile olarak görmeye başladım. Her yaşın ve her çağın nasıl da insanı farklı hallere getirdiğini görmek hiç zor değil. Yaşlanmak değil de yaş almak bu olsa gerek ve bence bu çok hoş bir şey. Nerede o eski Ramazanlar demiyorum artık, bana doğru yaklaşıyor eski ramazanlar ve iyi ki ben de Ramazan'a yaklaşıyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.