Bayram günü saat tezde
Sevmeyi paylaya bayramda mübarek
Nevruz öncesi, Nevruz Bayramı için; “Baklava tepsilerine” buğday eker onun yeşermesini beklerdik. Evde hangimizin buğdayı o güne daha yeşil daha gür çıkarsa, evdeki büyüklerimizden al mendil içinde para, yumurta, çörek gibi hediyeler alırdık...
O gün doğan çocuklara Nevruz adı konulurdu. Bizim köyde olduğu gibi diğer köylerde de daha önceki Nevruz Bayramlarında doğmuş Nevruz adında çocuklar tanırdık.
Baklava tepsisi gibi tepsilerin içine tepsinin tabanını örtecek kadar su koyar, suyun üstünü tülbentle kapatır, odanın kuzey taraf penceresinin önüne koyardık. Bir hafta on gün içinde tülbent'in deliklerinden yemyeşil buğdaylar fışkırırdı. Biz çocuklar tepsiye ektiğimiz buğdayları 21 Mart Nevruz Bayramına yetiştirmek için her sabah heyecanla uyanır, birbirimizle yarışır, tülbentten fışkırıp çıkışını kontrol eder, gözlemlerdik...
Buradaki yeşillik doğayı, doğanın uyanmasını, insanlığa, Dünya'ya mutluluklar getirmesini temsil etmekte, insanlığı sevgiyi coşkuyu paylaşmaya çağırmaktadır...
Azerbaycan başta olmak üzere; Türkiye, Ortadoğu ve Türki Devletlerin halklarında az da olsa değişik biçimlerle kutlanan Nevruz: baharın gelişini, doğanın börtü böceğin yeniden hayat bulup canlanmasını sembolize eder, bu coşkuya tüm insanlığı ortak etmeye çağırır...
Bayram günü saat tezde
Örterem gül çadıra
Bağusuz Han Bacıya
Diyerem Bayramız olsun da mübarek.
Fatma cura Nabzeyleyi
Hara gide büyük gızı
Hem emmeci hem baldızı
Örte bide al çadıra gül kırmızı
Sevmeyi paylaya bayramda mübarek.
Gül Nisa nişanlıdı
Gonca gelip evlerine
Gül tahıp göyneğine
El ayak bellerine
Diyerem bayramız olsun da mübarek
(Azerbaycan halk türküsü)
Saygılarımla...