Yüce yaratıcımızın; vazife ve sorumluluk taşıyan varlık olarak bizlere yüklediği görev de hayatımızı anlamlı kılan, imtihan gereği, ayet hadisler ışığında düşünce ve heyecanımızı gelecek üzerine aktaran, varlık oluşumuzdur. İmtihanı unutan vazifelerini ihmal eden ve sorumsuz bir hayat yaşayan insanlar, ailelerine, topluma ve çevreye zarar verirler. Yüce Allah, insanın geçmişini düşünme ve geleceğini düzenleme açısından dikkatini çekmek üzere “muhasebe” kelimesini Kur’an’da 97 defa zikretmiştir.
Yapılan yanlışları anlamada muhasebesini yapmadan geleceğin hareket tarzını belirlemek doğru olmaz.
Zümer Sure;53 - De ki: "Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf etmiş olan kullarım!
Allah'ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."
54 - Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azap gelmeden önce tevbe ile Rabbinize yönelin ve O'na teslim olun. Sonra kurtulamazsınız.
55 - Haberiniz olmayarak ansızın başınıza azap gelmeden önce (halis Müslüman olun da) Rabbinizden size indirilenin en güzelini takip ve tatbik edin.
56 - (O günden sakının ki günahkar) nefis şöyle diyecektir: "Allah'ın yanında yaptığım kusurlardan dolayı yazık bana! Doğrusu ben alay edenlerdendim." Der.
Noel baba yılbaşına doğru gündeme gelen bir ''Hıristiyan'' figürüdür. 'bütün çocuklara karşılıksız armağan verme gibi çocukları emeksiz kazanca iter. ÇAM AĞAÇLARININ toplu katliamında başrol oynar çevre düşmanıdır. Geyiklerin çektiği kızakla, hayalciliğe sokar ve evlerin içine bacadan girer, Kapıdan girmeyi teşvik etmez. Eşi ve çocukları olan babalığını görmediğimiz bir ''baba''dır. Bizim Nasrettin hocamız ise gerçekçi ve aramızda dolaşan bir yıldızdır ve büyük bir değerdir.
Değerli bir Hocadır. Kalbimizde hâlâ yaşamaktadır.
Yılbaşı kutlama inatçılığı sonucunda; eğlenmek adına yüzlerce genç kız ahlaksızlığa sürüklenmekte.
Bunun sonucunda fuhuş ticareti yapanların eline düşmesi. Yüz binlerce gencimizin eğlenme uğruna uyuşturucu ve içkiye müptela hale gelmeleri de bu geceyle başlıyor, yuvaların yıkılması, insanların ailede ve toplumda huzur ortamının kalkmasına neden oluyor. "İçki bütün kötülüklerin anası" (hadis) ne göre de tüm kötülükleri işleyen bir topluluk meydana çıkıyor.
Noel uğruna binlerce kesilen çam fidanlarının bir günlük eğlence için yok edilmekte.
Şans oyunlarından piyango toplum içinde kumarın yaygınlaşmasına yol açmaktadır. Kumarın her türüne bulaşan veya alışan bir kişi diğer kumar türlerine de kolaylıkla alışabilir. Kumar alışkanlıkları ise çoğu zaman bir psikolojik hastalık halini alarak kişiyi, aileyi ve toplumu olumsuz yönde etkileyip sarsabilmektedir. Alınteri ile kazanıp yaşamak gibi toplum değerlerimizi de aşındırdığını, haksız kazançlara olan hevesi artırdığını ve toplumda kirli ellerin çoğalmasına yol açtığını da unutmamalıdır.
Noel hurafesi uğruna onlar gibi eğlenmek, çam kesip evi çamla süslemek, bayramlarında onlar gibi eğlenmek, onlara benzemek olur.
Çılgınlıklar, ahlaksızlıklar, her türlü içkiler tüketilmemeli, milyonlarca çam fidanı kesilip yok edilmemelidir. Hristiyanlara benzememek için yılbaşı gecesi hindi yememeli! Kumar oynama, tombala çekmek gibi her türlü oyunu ise ''Duhan Suresi 9-Fakat kâfirler bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar.'' göre oynamayı eğlenmeyi terk etmeliyiz. Yılbaşı gün ve gecesinde, gayrı Müslimlere benzemek gayesiyle onların yılbaşında tükettiği çeşitli yiyecek, içecekleri almak da inancımıza uymaz.
Zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak ve putlara, heykellere, mesela haç denilen, İsa Aleyhisselam’ın asılmış hali dedikleri, birbirine dik kesişen iki çubuğa tapınmak, boynuna asarak saygı göstermek, takanlarında onurunu kırmak, emrolunan bir şeyi tazim etmek küfürdür.
Bunları yapanın imanı gider, kâfir olur.
Yüce kitabmızda; maide 51- Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.
Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah'tan hiç bir şey (yardım) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka. Allah, sizi kendisiyle sakındırır. Varış Allah'adır. Buyuruyor.
Hz. Ömer (r.a)’: “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin ve tartılmadan önce amelerinizi tartın.”
Fert ve toplum olarak; İslam’ın güzelliklerini öğrendiğimiz zaman, karşılıklı anlayış, inanç ve vicdan hürriyetine saygı, diğer insan haklarına riayet, adalet, çalışma, meşru servet, sosyal barış ve huzur iklimine kavuşuruz. Günlerimizi kâr ve kazanç ile geçirmiş oluruz.
Resulüllah (a.s.m) şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde havuz başında sizden yanıma gelenleri bekleyeceğim. Ancak bazı kimseler bana gelmekten alıkonulacaktır.” Ben; “Ey Rabbim! Bunlar bendendir, benim ümmetimdendir.” diyeceğim. (o zaman melekler tarafından) “Onların senden sonra neler yaptıklarını biliyor musun? Vallahi onlar gerisin geriye (eski küfürlerine) döndüler” denilecektir.”
Bunların havza kadar yaklaşmalarının, kıldıkları namazların tesiriyle, abdest uzuvları ve alınlarında meydana gelen nur ve parlaklık sayesinde olduğu belirtilmiştir.
İnsanların yapabilecekleri en büyük kötülük bile bu dünya hayatı ile sınırlıdır. Sorumsuzluk içinde ve dinin gereği gibi yaşamaz isek, Allah c.c. size ebedi bir azap yükleme gücüne sahiptir. İslâm'ın karşısındaki kötü güçleri desteklememek ve onlara hizmette bulunmamak için her an uyanık olmalıyız. Allah'a asi olanlara herhangi bir gerçek hizmette bulunursanız en sonunda Allah'a döndürüldüğünüzde, hesap gününde kendinizi kurtaramayacağınızı aklınızdan çıkarmayın.
Rabbimizin rahmeti umudumuzdur. İbadetiyle, kabahatiyle herkesi yargılamak Allah’ın işi bizim değil.
Ali İmran suresi 104 - İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun.
İşte kurtuluşa eren onlardır. Ayetine göre; birbirimizi uyarmak zorundayız.
Allah sağlık sıhhat Afiyet versin!