İÇASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akyürek ile (eserlerini görmek üzere) kısa bir Ankara turu yaparken pek çok güzelliğe ve çirkinliğe tanık olduk. Bürosunda yaptığımız sohbetin tadı damağımızdayken, gazetemizin Dijital Medya Direktörü Halil Metin’i de yanımıza alarak düştük yola.
PİR SULTAN ABDAL’A RASTLADIK!
Aslanlar Petrol’ün Eskişehir Yolu’ndaki tesisinde karnımızı doyurduktan sonra, Hakan Aslan’ın mihmandarlığında tesisin arkasında oluşturulan yeşil delisi bahçeyi gezdik. Gezerken Pir Sultan’a rastladık!
Bahçenin içindeki mescitte ibadet edeceklerin içeri girerken görebileceği yerden bize seslenen büyük ozan, büyük Abdal, o meşhur türkünün iki dörtlüğü ile ‘Gafil Gezme Şaşkın’ diyordu. Ses etmedik. Çünkü;
Söylersin de söz içinde şaşmazsın
Helâli haramı yersin seçmezsin
Nasibin kesilir de sular içmezsin
Akar çaylar senin olsa ne fayda
Bir gün alır götürürler evinden
Hakk’ın kelâmını koyma dilinden
Kurtulaman Azrailin elinden
Dünya dolu malın olsa ne fayda
Mehmet Akyürek’in bu dörtlüklerin önünde verdiği poz, herkese gönderdiği Pir Sultan Abdal mesajıydı. Mesajı alan alır almayandan elbet hesap sorulur!
Almayana, anlamayana;
Pir Sultan Abdal’ım çıktık oturduk
Kaza lokmasını burda yetirdik
Dünya bizim diye çektik getirdik
Yalan dünya bizim olsa ne fayda
TEŞEKKÜR VE KÜFÜR SEBEPLERİMİZ
Dersimizi aldık, haddimizi bildik ve yola koyulduk. Bir süre sonra yine bir Akyürek eseri olan OSİAD Ormanının huzur veren yeşilliği ile rahatlarken; geçmişte yılbaşı kutlamalarının ‘çam manyaklığı’nı paraya dönüştürmek isteyenlerin yarattığı, orman kelliğine sebep olanlara temiz bir küfür savurup devam ettik…
BU MÜZEYE YAKIŞMAYAN ÇİRKİNLİK
Yolda içimizi kanatan bir müze durağımız oldu. TCDD’nin Malıköy Tren İstasyonu Müzesi, içinde barındırdığı tarih dokulu, kahramanlık kokulu eser ve mekanlara ilgisizliğin hüznü içindeydi. Sakarya Meydan Savaşı sırasında ana komuta merkezi ve en önemli üs olan bu mekan ve civarı, Türk ordusunun lojistik merkezi, reviri, mühimmat deposu olarak kullanılmıştı. Bugün evet bir müze olarak önemli bir işlev üstlenmiş bu tren istasyonu ama bakımsızlığı hemen dikkat çekiyor.
Geçmişte üstlendiği ASO Meclis üyeliği, OSİAD Başkanlığı, siyasi kimliği ve pek çok STK’nın kuruluşuna öncülük etmesi ve yönetiminde bulunmasıyla bilinen Mehmet Akyürek, Malıköy Tren İstasyonu Müzesi’ndeki bu manzara karşısında suskunluğunu koruyamadı. Dedi ki:
TCDD’nin Malıköy Tren İstasyonu Müzesi ve civarı bakımsızlık ve pisliği ile yürek burkuyor.
“Böylesine kıymetli ve kutsal mekanların içinde sergilenen eserler kadar temizliği de önemlidir. Kurtuluş Savaşının kazanılmasında büyük etkisi olan müze ve civarı tertemiz olması gerekirken içler acısı bir durum var. Burası Sincan Belediyesi’ne bağlı olduğu için buraya gelen temizlik görevlileri hem müze civarını hem de içini temizlemelidir. Yılda 12-13 bin ziyaretçisi olan müze manevi büyüklüğü ile bu görüntüyü hak etmiyor. Yetkililer, ilgililer bu işe el atmalıdır.”
Müzenin manevi yüceliğini yüreğimize koyup, bakımsızlığını kelamımıza ve kalemimize dolayarak yeniden çıktık yola.
MÜTHİŞ BİR ORTAM: ESER İÇİNDE ESER
Akyürek’li bir emeğin eseri olan Anadolu OSB içindeki üretim tesisleri, göl, meslek okulu, Sakarya Şehitleri Müzesi, şehitler adına dikilmiş badem ağaçlarını ziyaret ettik. Uyuz Gölünden insanlar ve hayvanlar için bir doğal yaşam alanı olan Göl ve çevresinin yaratılmasına öncülük eden Mehmet Akyürek, Gölün ortasına yaptırdığı adacıktaki fıskiyeden yükselen suyu göstererek, ‘şuraya heykelimi dikseler iyi olur’ diyerek bir temennisini dile getirdi. Hak verip, ‘Dizayn’ ile Türkiye’ye değer katan Cafer Orbay’a vardık. Sohbeti ve çayı gücümüze güç kattı. Anlattıklarından anladık ki, Cafer bey Türkiye’de yapılamayanı yapmış ve ülkemize tesis, para ve itibar kazandırmış. TCDD’nin makaslarını üretiyor. Dünya devleri ile ihale yarışına giriyor. Şu örnek her şeyi anlatıyor olmalı: Türkiye’nin önceden 110.000 Euroya aldığı ürünü 40.000 Euroya üretiyor. Daha ne yapsın? Sonra hep birlikte gün batıracağımız bahçeye doğru sefere çıktık.
Güzel oldu…