Aziz Türk milletinin iki ordusu vardır. Biri silahlı kuvvetleri yani eli silah tutan ordusu, ikincisi de eli kalem tutan irfan ordusu en küçüğünden en büyüğüne kadar öğretmenlerimizdir. Birinci ordunun amacına ulaşabilmesi ikinci ordunun görevini tam olarak yapmasına bağlıdır. Bütün yenilikler ikinci ordunun yani öğretmenlerimizin yetiştireceği Türk milletinin evlatlarına bağlıdır. Onlar ne kadar bilgili ne kadar becerikli yetiştirilirse o kadar başarılı olurlar. Milletimizin geleceği öğretmenlerimizin ellerinde oluşacaktır.
Türk milletinin anaları eğitimci doğurur, eğitimci insanda eksikliği görür, onun hamurunu iyice milletinin menfaatine yoğurur. Milletinin kaderini çizer, öğretmen eline aldığı öğrencisinin hiç birisini ötelemez. Hepsinin ayrı bir değer olduğunu bilir. Hizmetini ona göre yönlendirir. Öğretmen milletinin kaderini tayin eder.
Ulu önder Mustafa Kemal yurdunu kurtarıp Cumhuriyetini kurduktan sonra ilk iş olarak eğitime önem vermiş vatandaşının %95’şinin okuma yazma bilmemesini üzüntüyle görmüş ve öretmene gerekli önemi vermiştir. Halen uyguladığımız birçok eğitim sistemleri onun çizdiği yolda devam etmektedir. Milletin kalkınması ancak eğitimle olur. Eğitiminde nirengi taşı cehaletle savaşacak öğretmendir. Öğretmen yurdun her toprağında görevini severek kabul etti. Cehaleti ancak böyle yenebilirim deyip görevine dört elle sarıldı. Hürriyetin, bağımsızlığın önderiyim dedi öğretmenim.
Yurdumuzun ilk günlerinde öğretmenin eğitimini verecek okulu yoktu. Kendisinin barınacağı yeri de yoktu. Bunları bahane olarak kabul etmedi. Köylünün ahırını sınıf yaptı sıraları yoktu tahtadan oturaklar yaptı. Kara tahtasını soba isi ve yumurtayla boyayarak çocukların yazı yazmalarını sağladı. Okuma yazmayı çok zaman toprakta yazarak yazdırarak öğretti. Bu kadar fedakârlığın karşılığında param yok param yetmiyor demedi. O günün şartlarında devletinin verebildiğiyle idare etti. Ayyıldız’ı bayrağı her köyde, her mezrada her belde de dalgalandırdı. Bunu kutsal bir görev saydı.
Zamanımızın eğitim neferleri sizlerde dedelerinizin babalarınızın mirasına iyi sahip çıkın. Her türlü imkânlarınız var. Bu imkânları iyi değerlendirin. Elinizdeki bu milletin çocuklarına değer verin. Onlarında geleceğimizin teminatı olduğunu unutmayın. Çağın şartlarına göre öyle güzel yetiştiriniz ki dedelerinizin, babalarınızın kemiklerini sızlatmayınız. Onların bu topraklarda rahat yatmalarını sağlayınız. Bahanelere sığınarak görevlerinizi ihmal etmeyiniz. Teknolojinin nimetlerini milletimizin menfaatine kullanınız. Zamanımızın çocuklarını ilimle irfanla doyurunuz. Onlarında bu milletin geleceği güvencesi olduğunu onlara aşılayınız. Öğretmenin görevi çok çalışmak eğitimin bütün kurallarını öğrenmek ve öğrencilerine de öğretmektir. İşte o zaman bu millet geleceğinden şikâyetçi olmaz. Bunun anahtarı sendedir. Öğretmenim günün kutlu başarın sonsuz olsun.