IFOAM ( Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu ) organik tarımın hedefini şöyle açıklamıştır ; "Organik tarımın hedefi; gelenek, yenilik ve bilimi birleştirerek paylaştığımız çevreye faydada bulunmak ve adil ilişkilerle yaşamın içinde yer alan herkes için iyi bir hayat sağlamaktır."
Bu hedeflere ulaşabilmek için herkesin üzerine düşen görevi titizlikle yerine getirmesi gerekmektedir. Ben de bu konuda yöneticilerin, araştırmacıların ve ilgili bakanlığın neler yaptıkları hakkında sizleri bilgilendirmek istiyorum.
Ülkemizde organik tarımla ilgili olarak, çoğunluğu Tarımsal Araştırma Enstitüleri tarafından yürütülen araştırma projelerinden 1971-2009 yılları arasında yayımlanmış 392 makale bulunmaktadır. Yayınların 232 tanesi derlemelerden, 160 tanesi ise araştırmaya dayalı makalelerden oluşmaktadır. Araştırmalara dayalı makalelerin çoğu kısa süreli olup, araştırmalar arasında bir koordinasyon ve bütünlük yoktur. Derleme makalelerinin ise sayısı çok fazladır. Derlemelerde aynı konularda hemen hemen aynı içerikli hazırlanmış birbirine benzer makalelerden oluşmaktadır.
Araştırmaya dayalı uzun yıllar süren projeler hazırlanmalı ve mutlaka üreticilerin ufkunu açan, onların problemlerine çözüm getiren bilgiler elde edilerek yaygınlaşması sağlanmalıdır.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, organik ürün konusunda tüketici bilincini geliştirerek organik ürüne olan talebi arttırmak, kontrol ve denetime yönelik hizmetleri etkinleştirmek, kurumsal kapasiteyi güçlendirmek ve organik tarımın diğer sektörler ile entegrasyonuna katkı sağlamak amacıyla “Organik Tarım Ulusal Eylem Planı” hazırladı. Söz konusu planın bütçesi 6.5 milyon TL olup, 2013-2016 yılları arasında uygulandı. Yine 2018-2022 yılları arasında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yürüteceği “Stratejik Plan” da organik tarım önemli bir yer tutmaktadır.
Organik Tarım Ulusal Eylem Planı kapsamında organik tarımda yaşanan temel sorunlar ve çözüm yolları belirlendi. Plana göre sektörün öncelikli sorunları; organik ürünlere olan güvensizlik, denetim alt yapısındaki eksiklikler, kayıt dışılık ve girdi fiyatlarının yüksek olması sayıldı. Ayrıca, Avrupa Birliği ve pazarda etkin uluslararası standartlarla ulusal mevzuatın denkliğinin sağlanamaması, iç ve dış pazarın dengeli gelişmemesi, AR-GE çalışmalarının yetersiz olması ve ihracatta karşılaşılan güçlükler de önemli sorunlar olarak planda yer aldı. Plan çalışmaları bitmiş olmasına rağmen sonuçları hakkında herhangi bir yayınlanmış veya habere konu olmuş bilgi bulunmamaktadır. Bu konuda bilgiye ulaştığım ya da Bakanlık tarafından bilgilendirildiğim zaman bu köşeden sizlerle paylaşacağım.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Ahmet Eşref FAKIBABA, "Halk, gıda güvenliği olan tüketim istiyor. Bu bağlamda halkın isteğine ayak uydurmak zorundayız. İnanıyorum ki kısa sürede organik gübre ve organik tarım Türkiye'de önemli bir yer tutacaktır." diyerek Bakanlığının bu konudaki kararlılığını ve hedeflerini ortaya koymuş oldu.
Halen 68 ülkeye organik ürün pazarlayan Ülkemizin 2017'deki organik gıda ürünü ihracatı, 2016 yılına göre %17 artarak 87 milyon dolara, ağırlık cinsinden ise 21.000 tona ulaştı.
Sayın Bakanımız, Bakanlığımız, araştırmacılarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve fedakâr cefakâr çiftçilerimiz bu işin arkasında olduktan sonra organik tarım hak ettiği güveni, değeri ve yeri alacaktır.