Orman ve yeşili sevelim

Bahattin Demiray

Avrupa Tarım Konfederasyonu (CEA) tarafından 21 Mart gününü takip eden haftayı "Dünya Ormancılık Günü" olarak kabul etmiştir.

Türkiye'de de her yıl 21-26 Mart günleri "Orman Haftası" ve 27 Mart "Dünya Orman Günü" olarak her yıl kutlanmaktadır. Ormanda büyük ağaçlar, bodur ağaçlar, maki bitkileri mantarlar, otlar, yüzlerce, binlerce bitki bir arada bulunur. Yaban hayatını da oluşturan hayvanların da yaşama alanıdır. Hafta içinde okullarda önemine uygun çeşitli etkinlikler düzenlenir. Askerler ve öğrenciler tarafından belirlenen alanlar ağaçlandırılır. Yeni ormanların yetiştirilmesi için çalışmalar yapılır.

Tekasur suresin de Yüce Yaratıcımız "102- 8- Sonra o gün, verilen her nimetten sorguya çekileceksiniz." Dünyada iken verilen nimetlerden mutlaka hesaba çekileceğimizi, nereden kazandığımızdan, onlardan nasıl istifade ettiğimizden ve onları nereye harcadığımızdan sorguya çekileceğimizi bildirmektedir. Sevgili Peygamberimiz de hadislerinde; " Ağaç dikip gölgesinde halkı dinlendirmek gibi, insanın kıyamet gününde hesabına yarar bir erdem yoktur. Bir kimse bir ağaç dikerse Allah, o ağacın meyvesi kadar o kimseye sevap yazar." Diyerek önemini bildirmiştir.

İnsanlar her zaman ağaca ve ağaçtan yapılan çeşitli araç ve gereçlere gereksinme duymuşlardır. Ormanlar, canlıların yaşaması için oksijeni sağladığı, hayvanların barındığı, çeşitli bitkilerin bulunduğu sık ağaç ve bitki toplulukları, ağaçlar, toprağın nemli kalmasını sağlar. Toprak kaymasını (erozyonu) önler, selleri durdurur. Yörenin iklimini etkiler, Yağmur yağmasını sağlayan, havayı temizleyen ve çok sıcakları, şiddetli soğukları önler. Aynı zamanda av hayvanlarının barınağıdır. Bir ülkenin doğal güzellik ve zenginlik kaynağıdır. Öte yandan kullandığımız araç ve gereçlerin çoğu ağaçlardan yapılır. Ağaçlar endüstrinin birçok kollarında, boya sanayinde, ilaç yapımında kullanılır. Bize bu kadar yarar sağlayan, ülke ekonomisinde önemli yeri olan ormanların önemini bilmeliyiz. Yurdumuzun süsü, güzelliği ve bereketidir.

Eskiden yeryüzünün büyük bir bölümü ormanlarla kaplıydı. İnsanların bilgisizlikleri nedeniyle yok edilen ormanların yerini bozkırlar, çoraklaşan topraklar, çöller aldı. Korunması, çevremizin ağaçlandırılması hem yurdumuzun, hem de dünyamızın önemli bir sorunudur. Bu nedenle; orman alanlarını korumasından çok, en büyük zarar insanlardan gelir, turistik tesis ve çeşitli amaçlı bina yapması, orman işletmelerinden izin almadan, çıra yapmak, reçine çıkarmak için ağaçları yaralaması, yakacak olarak kesmesi ve tarla açmak, yerleşim yeri kurmak, hayvanlara otlak yeri açmak için de ormanları yok ederler. Piknik yaparken ateşin söndürülmeden bırakılması sigara izmariti atılması, şişe ve cam parçalarını güneş ışınları ile kuru otları tutuşturması sonucu koskoca bir orman alanının ve içindeki yaban hayatını yaşayan canlıların da yanıp kül olmasına neden olur. Orman kişilerin değil, devletin ve milletin malı olan milli bir servettir. Ormanı tahrip etmek, baltalamak, yakmak, ekilecek arazi için de olsa açmak ve sökmek ya da devletten gizli keserek satmak, vatan ve millete en büyük ihanettir. Yanan ormanın yerine yenisinin yetiştirilmesine bir insanın ömrü yetmez. Zarar vermek, ceza yasalarımıza göre bağışlanmaz suçlardandır.

Ormanların değerini milletçe anlamış değiliz. Korumak, boş alanları ağaçlandırmak hepimize düşen bir vatandaşlık görevidir Ağaç kesmede dikkatsizlik ve katı yüreklilik devam ede gelmiş; halk, ormanlarda gelişi güzel, istediği kadar ve istediği gibi kesim yapabilmiştir. Çıplak kalan, hele toprağı sürüklenip gitmiş alanlarda yeniden ağaç yetiştirmek çok zordur.

Ağaç ve orman hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Ağaçsız ve ormansız bir uygarlık düşünülemez. Ağacın ve ormanın tükendiği yerlerde insanlar barınamazlar. Bu nedenle ormanlarda ateş yakmamalı yaş ağaçları kesmemeli, ağacı sevmeli ve önemini çevremize anlatmalıyız., Boş alanlarda ağaç dikip yetiştirmeliyiz. Çevremizde ki ağaçların dallarını kırmamaya, fidanları sarsmayalım. Ağaçları zararlı hayvanlardan koruyalım. Yeni fidanlar dikelim. Bu etkinliklerimizi yaşam boyu sürdürelim.

Torunlarımıza ağaçsız, ormansız, kel ve kıraç bir yurt bıraktığımızda, bizleri asla affetmeyecektir.

Sevgi Saygılarımla…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.