Osmanlı nedir? Osmanlı neyi temsil eder? Biz Osmanlı’yı neden seviyoruz? Bazıları Osmanlı’yı neden sevmiyor? Dört soru ve dört dörtlük bir düşünce sunuyorum size.
Bu sorulardan ilk iki soruya vereceğiniz cevap ve Osmanlı’ya bakışınız, diğer iki sorunun da çerçevesini ve muhtevasını oluşturur.
Osmanlı nedir? Osmanlı neyi temsil eder? Sorusuna Osmanlı bir hanedandır. Osmanlı 600 yıldan fazla bir süre bazı Milletlerin kaderine hükmetmiş bir hanedan ve keyiflerince saltanat sürmüş bir aile diyerek Osmanlı’yı tanımladığınızda ve onların yalnızca bir hanedanlığı temsil ettiğini düşündüğünüzde Osmanlı’ya karşı ya olumsuz ya da sevgisiz bir düşüncede olduğunuz anlaşılır.
Ancak, “Osmanlı bir aile, bir hanedan olsa da Osmanlı dediğimizde, aile ve hanedanın ötesinde çok farklı ve çok ulvi bir kavram, çok yüce bir makam var” dediğinizde, Osmanlı’nın “İla-yı Kelimetullah ve Devlet-i Ebed Müddet” için çaba ve çalışma gösterdiğini kabul etmiş oluyorsunuz.
Biz Osmanlı’yı İla-yı Kelimetullah Davasının gözetilmesi (Allah’ın yüce isminin Dünya’da yankı bulması ve Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e her yere, her yöne yayılması) ve Devlet-i Ebed Müddet’in esas alınması (aslolan sonsuza dek İslam Devlet’nin hükümranlığı) noktasında seviyoruz ve bunun için Osmanlı’yı tekrar bir ihtiyaç olarak görmek istiyoruz.
Bizim ufkumuz ve umudum budur. Benim bu ufkumu ve benim bu umudumuz kim daraltırsa ve karartırsa, o benim düşmanımdır. Bunu açık ve net olarak, yalnız tüm Dünya’ya değil, tüm Kainata ilan ediyorum.
Osmanlı bir kervandır ve yürüyüşüne devam etmektedir. Şu anda ismi Türkiye Cumhuriyeti olsa da Osmanlı Kervanı yürüyüşüne devam etmektedir. Evet Dostlar, Osmanlı bir hanedan, bir aile değildir.
Osmanlı bir kervan, ebedi bir Devlet’tir. Esasında, Osmanlı yalnızca bir Devlet de değildir. Osmanlı bir fikirdir. Osmanlı dediğimizde aklımıza hangi fikirler geldiğini zaten yukarıda biraz açıkladık. Osmanlı dediğimizde aklımıza “ebed müddet fikri” gelir.
Ebed müddet ne demektir? Ebed müddet, sonsuza dek var olan demektir. Osmanlı Ebed Müddet bir Devlet dediğimizde de, sonsuza dek ayakta kalacak bir Devletten bahsediyoruz. Osmanlı, gönüllerde sonsuza dek yaşadığı gibi, isim değiştirerek Türkiye Cumhuriyeti olarak da yaşamaktadır.
Osmanlı gönüllerde yaşıyor, Türkiye Cumhuriyeti olarak yaşıyor. Gel gör ki, bu yaşayan Devlet ve sonsuzluğa doğru giden Osmanlı Kervanı, etrafında çakalların, sırtlanların, köpeklerin ve her türlü saldırgan taifenin de hücumundan bir türlü kendisini uzak tutamıyor. Bu arada benzetme yaptığım sırtlan, çakal, köpek cinslerinden özür diliyorum. Benim kastım elbette hayvan olarak sırtlan, çakal ve köpekler değil. Bunlardan daha aşağıda yer alan insan görünümlü aşağılık yaratıklardır. Bu yaratıkların ismi Hans, Lawrens, Churchill, Bush, Lord Curzon, Haham Haim Naum, Papa Urban falan filan olabilir. Hatta ismi herhangi bir Türk ismi de olabilir. İçeriden biri de bu Kervana saldırabilir. İçeriden ya da dışarıdan olup olmadığı ve isminin ne olup olmadığı önemli değil. Önemli olan Osmanlı Kervanı’na havlayıp havlamadığı ve saldırıp saldırmadığıdır.
Osmanlı Kervanı her daim saldırı ve tehdit altındadır. Terörist çapulcu Pkk ve bilumum uzantıları (Hdp ve benzerleri) bu kervana en çok havlayanlardır. Evet, Osmanlı Kervanı’na en çok havlayan ve (tehdit değil de) kervanı rahatsız eden en çok bela terörist Pkk ve uzantıları Hdp’dir. Onlar kim ki bizi tehdit edecek. Ateş olsalar cirmileri kadar yer yakarlar. Ancak sivrisinek de küçük ama, rahatsızlık verici bir şeydir:
Başka havlayan güdümlü çapulcular yok mu? Olmaz mı? Dhkp-c dedikleri çapulcu teröristler de Osmanlı Kervanı’na havlamaktadır.
Ey Türk Evdadı Müslüman Genç Kardeşim 31.03.2015 tarihini ve Çağlayan Adliyesine yapılan terörist çapulcu Dhkp-c saldırısını asla unutma. O gün o Adliyeyi bastılar. Bir Savcımızı rehin tuttular ve ellerinde bombalar ve silahlarla Adliye’yi kan gölüne döndüler. Çıkan çatışmada teröristler öldürüldü, Savcımız şehid oldu. Maksad, Ülkemizin birlik ve dirliğini bozmak ve iç savaş çıkartmaktır. Bu olay, geçmişte benzerleri işlenen (mesela 2006 yılındaki Danıştay Saldırısı gibi) alçakça ve sinsice planlanan bir olaydır. Bu olayın kökü çok ve çok derinlerdedir. Maksad karışıklık ve kaos çıkartmaktır. Bu terörist eylemin arkasında Yunanistan mı var, Almanya mı var, İngiltere mi var, İsrail mi var, ABD mi var? Hangi it var? Bu saydıklarım zaten Osmanlı Kervanı’na havlayan en başta gelen İtlerdir. Bu saydıklarım yeri gelmiş Çanakkale’de üstümüze saldırmışlar, yer gelmiş Kurtuluş Savaşı’nda saldırmışlar, yeri gelince de halen saldırmaktadırlar. Bu İtlerin hedefi Ülkemizi Suriye gibi, Irak gibi harabe yapmak ve bizi bize kırdırmaktır.
Ne terörist çapulcu Dhkp-c’nin, ne terörist çapulcu Pkk’nın saldırılarını asla unutma Ey Müslüman Türk Genci! Şunu da hiç unutma! Aradan 29 yıl geçse, 2900 yıl geçse de şunu da unutma. Terörist çapulcu Pkk 24.05.1993'te Bingöl-Elazığ kara yolunda usta birliklerine giden silahsız askerlerimize saldırdı ve 33 askerimizi şehid etti. Bu olayı da asla unutma Ey Müslüman Türk Genci!
Pkk ve Dhkp-c dedikleri çapulcu terörister esasında dış güdümlüdür ve o köpeklerin ipleri ABD, İngiltere ve İsrail’in elindedir. Zaten Osmanlı’nın en büyük düşmanları da onlardır. ABD, İngiltere ve İsrail esasında Türkiye Cumhuriyetine saldırmıyorlar, Osmanlı’ya saldırıyorlar. Çünkü gün geldiğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Osmanlı olacağından korkuyorlar. Ey Müslüman Türk Genci Bunu da hiç unutma.
Bun açık net ilan ediyorum. Terörist Pkk, terörist Dhkp-c, esasta Fatih Sultan Mehmed Han, Yavuz Sultan Selim Han ve II. Abdülhamid Han'ın yolunda giden bizlere saldırıyor. Onlar zaten Osmanlı’ya da saldırmışlardı. Şimdi de Osmanlı Evlatları bizlere saldırıyorlar.
Onlar bize düşman diye, Onlar bize kin duyuyor diye biz yolumuzdan, Osmanlı Sevdası’ndan vaz mı geçeceğiz? Asla ve kat’a! Bizim yolumuz Sırat-ı Müstakim’dir. Osmanlı Yolu Sırat-ı Müstakim’dir. Onlar bize düşman diye biz Sırat-ı Müstakim'den asla ve asla vazgeçmeyeceğiz. Onlar bize düşman diye Ecdadın yolundan asla ve asla ayrılmayacağız.
İt ürüyor diye Kervan yolunu hiç değiştirir mi? "İt ürür, "Osmanlı Kervanı (Türkiye Cumhuriyeti)" yürür."
Evet, şurası bir gerçektir ki, Ebû Cehil'in safında yer alanlar, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (asm) istikametinde yürüyenleri asla ve asla sevmediler ve hep diş bilediler. Osmanlı, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (asm) istikametinde yürüdü hep. Osmanlı’yı sevmeyenler Ebu Cehil’in artıklarıdır.
Evet Dostlar, şurası da bir gerçektir ki, ta Hz. Adem'in iki oğlundan belli yollar ayrılmıştır. Kabil'in torunları Habil'in torunlarını hiç sevmediler, hep düşman bildiler. Biz Habil’in safındayız, elhamdülillah. Biz Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammedin (asm) safındayız, elhamdülillah. Bundan dolayı bize düşman olanlar olsunlar. Hiçbir önemi yok. Olsun düşman olsunlar. Bizi sevmesinler. Ne farkeder ki! Bizi seven sevmiş, çok şükür. Bizi Allah ve Resulü sevmiş, çok şükür.
Vesselâm…