Ey insan yaşarken nereye talipsin. Müslüman olarak yaşamaya mı? Şeytanın yanında yer almaya mı? Ahiret ödüllerinde olan. Cennete mi, cehenneme mi?
İçlerinden ırmaklar akan, her türden aklınıza gelecek ve gelmeyecek olan nimetlerin barındırıldığı ebedî huzur ve mutluluk yurdu olan cennet mi?
Yoksa ateşli alevin yaktığı çukurlardan, korkunç bir gürültü ile alevleri yükselerek yanan, çıkardığı uğultu ve gürültünün içerisine düşüverince ebediyen yok olmayı isteyeceğin cehennem mi?
Hangisini istiyorsun? Rabbimiz yaşadığımız hayatın içerisinde Kuran beyanlarıyla bizleri sürekli uyarıyor, dikkatimizi çekiyor, kendimize gelmemizi, aslımıza dönmemizi, dost doğru Müslüman olmamızı istiyor.
Allah’ı bırakıp ta başka düzmece varlıkları Rab ve ilâh edinenlere. Rahmandan ve kitabından uzak gaflet içerisinde ve şuursuzca bir hayat yaşayanlara…
Yaşadığı hayat üzerinde çeşitli fâni varlıkları, nesneleri, izmleri, makam, mevkileri, ideolojileri…
Allah’a kulluktan üstün tutanlara, Allah’a kulluğu bırakıp kula kul olanların varacağı kapı cehennem diyor.
Dünya üzerinde Müslüman olmak ya da olmamak insanın kendi elinde... Dileyen Allah’ın emretmiş olduğu gibi dost doğru Kuran üzerine yaşar. Dileyen nefsine göre ilahlaştırdığı tanrılarına göre yaşar.
Ey insanoğlu. Dünya hayatı üzerinde yaşarken dini seçme hakkına sahip. Cenneti de cehenneminde kazanılacağı yer yaşadığın hayat. İnsan yaşarken dünyada ahire tini kazanıyor. Yaşadığınız din ne üzerine ise insanı o cennete ya da cehenneme götürüyor.
Allah’ın belirlemiş olduğu vahiy din üzerine yaşatınız belirlemişseniz ödülünüz cennet. Kulların belirlerdi din üzerine yaşadıysanız ödülünüz cehennem. Ataların dini izimler üzerindeyseniz yolunuzun sonu yine cehenneme çıkıyor…
Demokrasi, laiklik, ateist ya da birçok batıl, hurafe, uydurulmuş dinindeyseniz açılan kapı cehennem. Bunu söyleyen Allah’ın kitabı inananların hayat kılavuzu Kuran... Rabbimiz Kuran’ı Kerim’de cennet ve cehennemden bahsederek insanların cenneti kazandıracak bir hayatı yaşamasını teşvik ediyor.
“Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. Orada onlar için meyvelerin her çeşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır.
Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?” (Muhammed; 47/15) yaşadığınız dünya hayatı içerisinde cenneti kazanmak kolay olmuyor.
Yaşadığımız dünya üzerinde cehennemi kazanmak çok kolay. Çünkü dünyada tüm güzel taşlar cehennemi gösteriyor. “De ki: "Bu mu daha hayırlıdır, yoksa Allah'a karşı gelmekten sakınanlara va'dedilen ebedilik cenneti mi?" Orası onlar için bir mükâfat ve yerleşme yurdudur.” (Furkân; 25/15)