Adı üstünde özel şeyleri yazan kalem… Özel işlere bakan makam… Özel durumları birisinin adına yürüten makam ve insan. Ankara’da “Özel kalem Müdürleri Derneği” adıyla bir dernek de mevcuttur. Özel kaleme seçilen insan bazı özellikleri olan insandır. Böyle olmalıdır. Her kimin veya hangi makamın özel kalemi ise başta özel kalemliğini yaptığı adam adına günde en az on defa yalan söyleyecek. Ağzı sıkı olacak. Gözleri kör, kulağı sağır olacak. Dili lal olmayacak. Gelenlerden görüştürmek istenmeyen adamı hem telefonda hem de yüz yüze ikna edecek. Gelenler işleri görülmese bile sanki halletmiş gibi mutlu ve huzurlu olarak oradan ayrılacaktır. Onu oraya getiren adamın sırdaşı olacak. Sır küpü olacak ki sızdırmasın. Adamı da hiçbir şeyin dışarı çıkmayacağından emin olarak rahat hareket edebilsin.
Bir genel müdür veya başkan, ya ki bakan, hele bir de sendika başkanı dernek başkanı, vakıf başkanı, şirket genel müdürü ise artık ne yalan söylemenin bir sınırı vardır ne de yalan söylemekle ağız yorulur. En başarılı özel kalem, ”… toplantıda ne zaman biter bilemem, dışarıda, henüz gelmedi, yoğun bir randevu talebi var arayacağız sizi, ama kısa olacak, geldiğinizi söylerim efendim…” gibi yalanlar çokça rastladığımız yalanlardır.
Kırşehir Valiliğinde bulunan eski valilerden birisi özel kalem müdürü o hafta izinli olduğunda bir başka müdür ile sokağa çıkmışlar. Kaldırımda yürürken halkın teveccühü had safhada. İlgi alaka oldukça yoğun. Selam veren, vali beyin eline sarılıp öpmeye çalışanlar, halini hatırını soranlar… Vali bey durumdan memnun. Öyle ya bu davranışlar bir takdir ve teşekkür belirtisi. Bir memnuniyet ilanı.
Vali bey durumdan memnun ancak yanındaki adama bunu tasdik ettirmesi lazım. Olası bir sıkıntılı durumda veya tayininin çıkması halinde onu kendisine şahit gösterecek. “Bu kadar ilgi alaka ve teveccüh vardı da neden daha önce böyle bir yola başvurmadık” der. Bundan sonra sık sık böyle çıkalım” der. O müdür arkadaş da “bilemem vali bey özel kalem sizi çıkartmak istememiş. Halkla temasınızı kesmiş. “Benim kontrolümde olsun” istemiş olabilir. Özel kalem müdürü izinden gelince kendisinden sorabilirsiniz” demiş.
Bunu anlatan arkadaş neden özel kalem müdürü olamamış veya istememiş bilinmez ama anlattıkları aynen böyle. Zaten vali bakan, belediye başkanı, sendika başkanı en çok halktan uzaklaştırılan insanlar. Siz vali beyin söylediğine bakmayın o da memnun bu durumdan. Birilerinin söylediği gibi ”karnını kaşıyan adamlar “doldururdu makamını. Şimdiki Vali Beye de aynı markaj uygulanıyor mu bilmem. Ancak ilk vali olanların daha kolay muhafaza altına alındığı bilinen bir durum. Randevu hususunda ketum davranması bile rahatlatacak işlerden olsa gerek.
Özel kalemin sözel kalem olması çok konuşması, ikna kabiliyetinin mükemmel olması efendisini hem rahatlatacak hem de çalışma zamanını uzun kılacaktır. Özel kalemlere özel selamlar. Siyasi koltukta oturanların değişiminden sonra ilk değişecek olan topun ağzındaki adam da özel kalemdir. Dışarıya bilgi ve belge sızdırmasın diye hemen görevden alınacaktır. İstisna bir kadro olduğu için açıktan yapılan atamalarda pis kokular gelmektedir. Mesela bir belediye başkanı çocuklarını, yakınlarını sırayla özel kalem müdürü yapıp oradan KPSS sınavına girmeden memur yapmış. Bu da adalet değil elbette. Özellikle belediye başkanlarının özel kalem değişiklikleri incelensin. Yeniden değerlendirilsin. Bakınız ne kötü manzara çıkacaktır karşınıza.
Belediye başkanlığını nimetlerinden en fazla faydalanan da özel kalemdir. Taşınmazlara sahip olmak, seyahatlere gitmek ve benzeri kıyaklarla da gönlü alınarak daha büyük bir azimle çalışması sağlanır. Özel kalem de nimet dağıtımında yakınlarına çektiği kıyaklar sayesinde itibar kazanır, ilgi odağı olur. Bu da onun kazancıdır.