Başkanın bu günkü konuğu bir iyilik meleği hanımefendi. Uzat Elini Kültür Eğitim Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı, TÜSİAV Onur Üyesi Zekiye Özmut. Zekiye Başkan ve ekibi deprem bölgesinde günlerce enkaz kaldırdılar, yardımlar dağıttılar. Ankara’da burslar verirler. Türkiye’nin ilk oyuncak müzesini kurdular. Okuyun çok takdir edeceksiniz.
Veli Sarıtoprak: Kendinizden bahseder misiniz?
Zekiye Özmut: Ben Zekiye Özmut 1951 Eskişehir doğumlu olup emekli devlet memuruyum. 2012 yılında yapılan genel kurulda oy birliği ile dernek başkanlığını devir aldım. Bu görevi halen daha devam ettirmekteyim. Uzat Elini Kültür Eğitim Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği 2006 yılından itibaren faaliyet göstermektedir. Derneğimizin T.C. Türk Patent Enstitüsü’ nün 2014-07132 marka numarası ile vermiş olduğu marka tescili mevcuttur.
Derneğimiz ASTOP ve Kent Konseyi’nin bir üyesidir. Ankara’da 3 temsilciliğimiz mevcuttur Dernek olarak; Üniversitede okuyan muhtaç aile çocuklarına karşılıksız burs vermek ve her türlü sorunlarını çözmeye çalışmaktayız. Anayasamızın öngördüğü ekonomik esaslara ve Atatürk ilkelerine uygun olarak, Türk insanlarının potansiyel gücünü harekete geçirmek. Ülkemizin yaşanılan doğal afetlerde (deprem, sel, yangın, vb.) maddi ve manevi destek vermek.
Dernek gelirlerimiz aidat ve bağışlardan oluşmaktadır. Gönlü güzel dostlarımız Halkbank TR 67 0001 2009 4120 0012 0000 09 hesabımıza bağış atarak bizleri onurlandırmaktadırlar. İnanın bize 10 TL bağış verende 30.000 TL bağış veren var. Bu bir gönül işidir, ama esası bize duyulan güvendir. Bu dostlarımız iyi ki varlar. Ne mutlu bizlere. Biz sosyal etkinliklere de yer vermekteyiz. Örneğin Kermes, Yemek toplantısı, geziler vs. Bu etkinliklerde dostlarımız desteklerini bizlerden esirgemezler. Yine söylüyorum, iyi ki böyle dostlara sahibiz.
Dernek ofisimizde faaliyet atölyemiz bulunmaktadır. Üyelerimiz gelerek burada çalışıp kermeste satılacak ürünleri yapmaktadırlar. Ama bu işi yaparken çok mutlu olduklarını söylemeden de yapamayacağım. Kurmuş olduğumuz Otantik Eşya ve Oyuncak Müze Konseptli Sergimiz 19 Mart 2022 tarihinde Atatürk Bulvarı 59/11 Kızılay/Ankara adresinde açılmıştır. Bu arada lütfen üyelerimizden de bahsetmek istiyorum. Biz yönetim olarak bir etkinlik yapmak istedik. Ve karar aldık. Ben hemen üyelerimize SMS atarak bu fikrîmizi söyledim ve derneğe 50-60 yıllık eşyaları yağdırmaya başladılar. Böyle duyarlı üyelerle olmakta ayrı bir gurur onlarda iyi ki varlar.
Cumhuriyet Döneminden bu yana üretilmiş olan ve Türk kültürünü ve tarihini yansıtan otantik eşyalar ve oyuncaklar sergilenmektedir. Kapsadığı tarih dolayısıyla çok fazla kuşağa aynı anda hizmet ve hitap etmektedir. Yapmak istediğimiz bir diğer şey de ‘anıları canlandırmak’ olmuştur değerli desteklerle; Yaratıcı Drama Atölyeleriyle genişleyen bir müze tarzı yaşatmayı amaçladık. uzatelini.org.tr adresine girerek yayınlamış olduğumuz E-Dergimizde bizi sevenlerimize sunulmuştur. Dergimizde hep yaşanmışlıklar vardır.
Veli Sarıtoprak: Bize çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Zekiye Özmut: Dernek üyelerimizin geçmişte yaşadığı hayat, iş, okul tecrübelerinin yazıya dökülerek kalıcı olması ve öğrencilerimize farklı bir kanaldan etkileyici bir şekilde ulaştırılması sağlanmıştır. Dergimizin ana amaçlarından biri de derneğimizin tanıtımı ve güvenilirliğini artırarak, verilen bağışların gerçek yerlerine ulaştığını göstermek ve şeffaflık oluşturmak olmuştur. Dernek ofisimizde öğrencilerimizin çalışacağı ve kitap okuyacağı mini bir alan oluşturduk. Bursiyerlerimize elden burs verirken, onlarla sohbet ederek sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Bu işin en güzel tarafı mezun olduktan sonra bizlere gelip derneğimize bağış yapmalarıdır. Yine söylüyorum ne mutlu bizlere bu sene bizi en çok üzen konu 6 Şubat ta olan deprem faciası olmuştur. Depremi duyar duymaz o kadar üzüldüm ki kahroldum. Hemen derneğe koştum ve yönetimi toplayıp dernek olarak neler yapabileceğimizi konuştuk Biz ne yapabiliriz? Diye düşünürken. Yeni gençler derneğimize üye olmuşlardı. Gençlerimiz bu kadar verimli bir iş çıkaracağını zannetmiyordum. Ama çok yanılmışım. Gençlerimizin duyarlı, insan sever ve vatansever olduklarını gösterdiler. Onların koşuşturmalarını gördükçe ben ve dernek yönetim üyelerimizin de yardım etme duyguları daha da arttı. Yönetimi ve dernek üyesi arkadaşlarımla gurur duydum. Her biri bir yere ulaştı. Buda bizim birçok insana dokunmamıza sebep oldu. Bizlerde bu arada gençlerle toplanarak neler yapabiliriz diye hızlıca kararlar aldık. İlk etapta giysileri nasıl organize ederiz diye düşündük. Guruplarımıza mesaj attık ve ilk etapta giysi paketlerimizi oluşturduk. Deprem bölgesindeki arkadaşımız eşliğinde Kahraman Maraş’a ulaştık. Hiç beklemediğimiz yerlerden yardımlar geldi. Esnafların işleri rast gitsin bütün imkânlarını derneğimize atıktılar. Bir arkadaşımla iç çamaşırı almaya gittik. Aldığımız çamaşır kadar bize ücretsiz çamaşır verdiler. Deprem bölgesinden ihtiyaç tespitleri yapılıp, bize telefon kanalıyla bildiriliyordu. Bizim gurupta hemen ihtiyaç listesini oluşturup, arabayla ya da tırlarla oradaki arkadaşlara gönderiyorduk. Bize teslim edilen emanetler birebir yerlerine ulaştırıldı. Bu konuda çok mutluyum. Allah razı olsun insanlarımızdan. Özellikle orada bir ekip ile birlikte çalışma imkânımız oldu. Ankara’ya ulaşan mağduriyet çeken adresleri hemen onlara bildirdik.
Deprem bölgesindeki grup, orada bina altında kalanları, çadır gitmemiş alanları, yiyecek gitmemiş alanları, özellikle su gitmemiş alanları bizi bilgilendirerek mağdurlarımıza ulaşmamızı sağladılar. Bu deprem 1999 yılı depremine benzemiyordu. O deprem yeri ve çevresini kapsıyordu. Fakat bu 7,7 ve 7,6 şiddetindeki iki deprem ve artçıları aynı anda 11 şehrimizi kapsaması ve alanların çoğunun büyük hasar görmesi ülkemi çok zor duruma bıraktı ve büyük bir şaşkınlık yarattı. İki büyük depremin üst üste olması çoğu evin yıkılmasına ve yıkılmayanlarında ciddi hasarlarda olması oradaki halkımızı perişan etti. Her türlü yardıma acilen ihtiyaç duyuldu.
Deprem günleri geçtikçe, depremzedelerimiz Ankara’ya gelmeye başladılar. Depremzede vatandaşlarımız evden terlik pijama ve eşyasız çıktıklarını ve Ankara’ya sağlam kalan arabalarıyla geldiklerini artık arabada yatmanın zor olduğunu, bir sıcak alan aradıklarını gördük. Bu arada dernek ismimizin de yayılması ve Kızılay meydanında olmamız da depremzede ailelerin bizi tercih etmelerine sebep oldu. Her türlü darlığı en hızlı şekilde çözmeye çalıştık. 5800 den fazla kişileri yerleştirme imkânına sahip olduk gençlerle yaptığımız bu çalışmalarda hayat tecrübelerimizi aktardık. Çalışmalarımızı bir diğer güne bırakmadık. Çünkü yarına bekleyecek bir zaman yoktu. Üç sefer Hatay’a giderek onlara dokunduk. Yardımlaşmayı imkânlarımız doğrultusunda en iyi ve hızlı şekilde yapmaya çalıştık. Hatay Samandağ ilçesinde 60 m2'lik bir eğitim çadırı kurduk. Ankara'da üniversite kazananlara burs verme sözü verdik. Şu anda da okul yıkılınca ilkokul 3.sınıfta okulunu bırakma kararı alan bir kızımıza whatsapp ile ders çalıştırmaktayım. Okuyup öğretmem olmaya karar verdi…
Başımıza gelen Dünyanın en büyük afeti bizi çok gönülden üzdü. Türkiye’me geçmiş olsun, kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Bu zor süreç hemen geçmeyecektir. Bizde Uzat Elini Kültür Eğitim Dayanışma ve yardımlaşma derneği olarak çalışmalarımız sürecektir. Yeter ki Ülkem insanı bu felaketin yaralarını üzerlerinden atsınlar…
Şimdiki çalışmalarımız ise 30 Ağustos 3 Eylül arasında Ankara’da yapılacak TEKNOFEST projesine katılmaktır…