Ankara da OSTİM deyince, sanayi deyince ilk akla onun ismi gelir. Bir Ankara ve OSTİM sevdalısı, sıkı bir sivil toplumcu, vefalı ve son derece mütevazi bir işadamı OSTİM Başkan Yardımcısı OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi TÜSİAV Onur kurulu üyesi olan Sıtkı Öztuna bugün Başkanın konuğu oldu. Röportajı dikkatle okursanız iş dünyasında başarının şifrelerini de çözmüş olursunuz.
Veli Saıtoprak: Sayın Sıtkı Öztuna İkmal Teknik adıyla birlikte sizi tanıdık ama onun dışında da sorumluluk üstlendiğiniz alanları biliyoruz. Önce İkmal Teknik serüveninizi okuyucularımıza anlatsak bugünlere nasıl geldiniz, yeni girişimciler bu serüvenden neler öğrenir, onlara tavsiyeleriniz nedir?
Sıtkı Öztuna: Rahmetli babam 1967 yılında Ankara Ulus Posta Caddesi’nde civata satışı yapan 25 metrekarelik bir dükkanda başlayan serüvene 1981 yılında üreticinin hemen yanında olmayı tercih etmiş ve Ostim Küçük Sanayi Sitesi’ne taşınarak küçük sanayicinin ihtiyaçlarını bizzat tespit ederek ürün yelpazesini genişletmiş. İkmal Teknik’in temellerini atarken dayandığı aynı erdemli tavrını hep yüreğimde hissederek, prensiplerini prensiplerim bilerek, onun temellerini gelecek kuşaklara aynı titizlikle emanet edebilmek hedefimle bugünlere geldik. Oğlum ve Yönetim Kurulu Başkan yardımcım ekonomi eğitimi aldı ve aynı ruhla eşsiz bir enerji kattı ve hızımızı daha da artırdı. Büyük kızım Avukat ve şirketimizin Hukuk Müşaviri, küçük kızım makina mühendisi. Çocuklarımın da aynı erdemlere sahip, aynı ilkelerle emaneti devam ettireceklerinden şüphem yok. Ailedeki inançlar ne kadar güçlü olursa başarı da o kadar kesin oluyor. Rahmetli babamın başladığı 25 metrekarelik dükkandan bugün geldiğimiz noktada 5.000 metrekare kapalı alanda 50’ye yakın ekibimizle yıllardır istihdama katkımız ve ilişkide bulunduğumuz toplumsal alanda kalite kavramının yaygınlaştırılması çalışmalarımız ile de ülkenin çağdaş çizgisinin yükselmesine katkıda bulunma hedefimize ilk günün kararlılığı ile devam ediyoruz.
Bugün civata ve hırdavatın yanı sıra elektrikli el aletleri, ölçü aletleri, kesici takımlar, aşındırıcı malzemeler, kaynak makine ve malzemeleri, havalı aletler, takım tutucular, kimyasal yapıştırıcılar, boya ve boya malzemeleri, ve daha birçok ürün grubunda güvenilir markaları uygun fiyatlarla küçük sanayicilere sunarken kalite ve istikrarın temsilcisi olmaktan hiç vazgeçmedik. Sadece sanayi için profesyonel malzeme, teçhizat ve donanım değil, hobi atölyeleri için de dünya ülkelerinden örnekleri ülkeye taşıdık. Dünyanın öbür ucundaki bir yeniliği Türk üreticisine, diğer ülkelerle aynı anda sunmak bizim görevimiz.
Müşteri, satıcı, işçi, işveren terimleri bana sıcak gelmiyor hepimiz bir ekibiz, hepimiz ülkemizi sevdiğimiz ölçüde katkıda bulunmak için çalışıyor, kusursuzluğu hedefliyor, başardığımız ölçüde mutlu oluyoruz. En değerli sermayemizin bilgi ve zaman olduğunu biliyoruz. Bu nedenle ekibimizin de inanç ve amaç birliğine dayalı kurum kültürüne sahip kişilerden oluşmasına dikkat ediyoruz.
Dinlenmemek üzere yola çıktığımız için; zamanın tüm olumsuzluklarına rağmen, ekip olarak yorulmadık ve daha uzun yolumuz olduğunun farkında olarak adımlarımızı hep temkinli attık. Bundan sonra da dinlenmeden devam edeceğiz. Olumsuzluklar daha temkinli plan yapmamızı sağlıyor, daha da güçlenerek, yeniliklerle yolumuza devam edeceğiz.
Yeni girişimcilerin de bilgiye, emeğe ve zamana değer vermelerinin zorlu yollarını kısaltacaklarına inanıyorum. Bu ülkenin kuruluşundaki zorluklar hiçbir dönemde yaşadığımız zorluklardan daha hafif değildi. Ülkenin kurucularına borcumuz daha yüzyıllarca korumak için çalışmak, yorulmamak, vazgeçmemektir.
Veli Sarıtoprak: Ostim Organize Sanayi Bölgesi İkinci Başkanlığı göreviniz 32 yıldır devam ediyor. Ostim sanayicilerinin bunca yıl güvenine layık olmak İkmal Teknik’te kurumsallaştırdığınız erdemlerinizin sayesinde olduğu açık. Birçok sivil toplum oluşumlarında da katkılarınızı biliyorum. Bunca yıl çizginizi nasıl korudunuz, memleketin içinden geçtiği türlü krizler, olumsuzlukların sizi etkilediği, hızınızı kestiği zamanlar oldu mu?
Sıtkı Öztuna: Benim 6 yaşında bir civataya dokunmamın heyecanı ile bugün Ostim’deki bir sanayicinin ihracata hazırladığı tek bir civata bile benim için aynı. Rahmetli Cevat Dündar ve arkadaşlarının yola çıkarken zihinlerindekiler, kararlılıkları, heyecanları, kendilerinden sonraki yöneticilerin de bugün Sayın Orhan Aydın başkanlığında yönetimde olan ekibimizin de önce vatan sevgisi sonra inandığımız düsturlarla, leke almadan ve hiç bir olumsuzluktan etkilenmeden devam ediyor. Ostim’li sanayiciler de bilinçli ve aynı vatan aşkıyla ayakta kalmaya çalışan emekçiler. Çabalarınızın sonucunu gördüğünüzde yorgunluk hissetmiyorsunuz. Eskiden Çeşme Durağı denen yere kadarki Ostim Küçük Sanayi Sitesi’nden bugün 500 hektarlık bir alanda 7.000 işletmenin,70000 çalışanın bulunduğu Ostim Organize Sanayi Bölgesi’ne ulaşmak elbet kolay iş değil ancak inançla, dürüstlükle ve güvenle bunların üstesinden gelmek mümkün olabiliyor.
Çekirdek kooperatiften bu devasa oluşuma geçiş, hep hayallerin ve vizyonun hayata geçirilmesi ile olmuş, olmakta ve bu vizyonun devam ederek hep şaşırtıcı sonuçlar göstereceğinden şüphemiz yok. Kooperatif iken artık varlıkların değerlendirilmesi ile Ostim’in her karışında fayda yaratmak amacıyla çalışıyoruz. Artan varlıkların dağıtılması, Halka açık şirketlerin kurulması da böyle başladı ve bu şirketler de yine öncelikli olarak Ostim’li sanayicilere hizmet vermekte. Orhan Başkanımızın hayali, geniş ufku ve vizyonu ile başlayan eğitim projeleri ile oluşturulan Ostim Vakfı’nın kurduğu Ostim Teknik Üniversitesi’nin de Mütevelli Heyetinde de yer alıyorum. 3’ncü mezunlarını ülkeye kazandıran Meslek Yüksek Okulumuz ve bu sene ilk mezunlarını veren enstitü ve fakültemizden uğurladığımız gençler Ostim Teknik Üniversitesi OSTİM ve çevresindeki 58 yılı aşan üretim ekosisteminin içinde gerçekleşen başarı örneklerinden ilham alarak küresel bazda yeni başarılara imza atabilecek kapasite ve vizyona sahipler.
Toplum yararına bir şeyler yapmanın elbet sorumluluğu ağır ama sonuçtaki faydayı görmek tarif edilemeyecek kadar değerli. Hepsi için aynı heyecanı duysam da Ankara’yı çok seven biri olarak beni en çok heyecanlandıran, Ankara BB Kültür Varlıkları Dairesince hayata geçirilen Ankara’nın dokusunu koruyarak öncelikle tarihi kimliğe sahip bölgelerin korunması ve restorasyonu için o bölgede yaşayanların fikirlerine önem verilen bir projede trafik ve mimari açıdan yapılan çalışmadan sonra konuşmalardan yola çıkarak , çocukluk yıllarımda rahmetli babamın civata ile başlayan İkmal Teknik serüveninin öncesinde Posta Caddesi’nde fotoğrafçılık faaliyeti ile ilgili döneme ait bildiklerimin, anılarımın sorulması ve Bellek Ankara diye bir arşivde yer almamdı.
Sonuç olarak toplum sizi tarihiyle, bugünüyle ve geleceği ile ilgilendiriyorsa bu ilginin temelini vatanı sevmek oluşturuyor. İKMAL ile beraber büyümek yeni kuşaklarla yola devam etmek mutluluk verici.