Neden en sevdiğim çiçeklersiniz? PAPATYALAR...
İlkokulda Türkçe kitaplarımızda hep gülen yüzünüzle yer aldığınız İçin mi? diye bu kadar çok seviyorum diye düşünmüyor değilim.
Yada seviyor sevmiyor falımızda zorla seviyorla bitirdiğimiz zaman, kendi kendimizi aldattığımızı bilen, iki kişiden biri olmasından dolayı sırdaşımız sınıfına koyduğumuzdan mı acaba? Belki de Sevmeyi ondan öğrendiğimizden...
Şairlerin şiirlerinde ana konusu olmuş çoğu zaman hatta insanların yüzündeki gülümsemenin papatyaları açtıracağı inancıyla mutluluk bile ona bağlanmış.
Ya o taç yapmalar papatyalardan ki hala evlenecek olanların düğün tacı değil midir? Zaten.
Diğer bir özelliği de papatya çayı asıl ben buradan anlıyorum papatyaların neden bu kadar anlamlı olduğunu, çünkü papatya çayının sakinleştirici dinlendirici huzur veren etkisi var. Sıvı hale gelip çay olunca bunu yapıyorsa çimler içinde bembeyaz bize bakarken neler yapmaz siz düşünün.
Başlı başına huzurun adını verdiğim Deniz, Gökyüzü, Çay ve Sen...
Tepemizde masmavi bir gökyüzü olsun, karşımızda sükun içinde çarşaf gibi serilmiş maviliklerden deniz uçsuz bucaksız, tavşan kanı çayımız, aşk kokan kitaplarımız Ve yanımızı yöremizi kaplamış papatyalarımız... İşte gel böylece yaşlanalım…
Papatyalar sadece koparıldığında kokarmış biliyor muydunuz? Ben bunun nedenini papatyaların koparıldıklarında ağlıyor olmalarına bağlıyorum. (Tabi bu mecazen, kopartıldıklarında kopan yerden akan sıvıdır o kesin. Ama kopartıldıklarında kokan o kokuyu da akıttıkları o gözyaşları veriyordur diye düşünüyorum Ne dersiniz?
Kimseler bilmez içimdeki papatya bahçelerini. Bir dönem ölür yok olur bahçemdeki papatyalarım ve ben hep bu mevsimde İçimdeki solmuş tüm papatyalar canlansın açsın isterim. Çünkü ben papatya açmayı çok severim…