Harcıyoruz, harcıyoruz hep harcıyoruz. Acaba alışveriş etmeyi, tasarruf etmeyi, elimizdeki imkanı en uygun bir biçimde kullanmayı biliyor muyuz?
Aslında çok önemli bir şey. Ancak genelde bu konuda, farklı tarzlarımızda olsa, müsrif bir insan değilsek; bunu büyük bir ölçüde yapıyoruz. Örnek verecek olursak şubat ayına yeni girdik. Kışlık giysi, ayakkabı ve benzeri ürünlerde indirimler olacak. Bunları değerlendirmek gerçekten önemli. Tabi ki! İmkanlarımız ölçüsünde hareket ediyoruz. Burada en önemli şey kaliteli malı ucuza almak olmalı ki! Uzun süre o ürüne yeniden para ödemeyelim. Mesela bir botu alıp; 3 sene giymek varken. Kalitesiz bir ürünü tam kışa girerken alırsak aynı paraya kalitesiz bir ürünü alıp; ertesi seneye yeniden bir bota aynı parayı vererek ekonomimizi sıkıntıya sokmayalım. Mesela 150 lira bir bota verme imkanımız yok ama bot mevsim sonunda 70 TL'ye düşünce almak akıllıca, ancak sezon başında 70 liraya kötü bir bot alıp. Yeni sezon başında yeniden 80-90 liraya kötü bir bot almak zorunda kalabiliriz. Moda peşinde olanlara sözüm yok. Çünkü onlar görünce alıyor. İndirim zamanını beklemek; onlar için modayı kaçırmaktır.
Gıda ürünlerinde ise indirim anında almalıyız. Mesela toz şeker alacaksınız. Evde 3 kilo kadar toz şeker varken bir yerde şekerde indirim gördüğünüz anda alabiliriz. Ancak fiyatları takip ederek indirimin gerçekten indirim olup, olmadığını da bilmeliyiz. Eğer fiyatlardan haberiniz yoksa her indirim yazısını gerçekten indirim sanabilirsiniz. Bu arada şu mağaza ucuz diye bir şey yok. Pahalı gördüğünüz bir market bile bazen bir malı daha ucuza bir ürünü satabiliyor. Kısacası oraya gitmeyin orası pahalı demek yanlış olduğu gibi şu mağazada ucuz demek yanlış.
Geçenlerde bir mağazada bir mont gördüm. Kış başında etiket fiyatı 180 TL. satış fiyatı ise 160 TL idi. Daha sonra 120 TL'ye indi. Geçen hafta ise 100 TL idi. Bu hafta 70 TL'ye o montu aldım. Daha öncede bir pantolon gördüm; indirim yapılıp kırmızı etiket konmuş. Pantolon 69 TL. Kırmızı etiketi kaldırdım bir baktım önceki fiyatı 59 TL. Gerçekte indirim değil de bindirim yapılmış. Bunlar ince ayrıntılar ama gerçekten çok önemli. Etiketler yanıltıcı olabilir. Etiket fiyatı kasadaki fiyat farklı fiyat çıkabilir ona da önemle dikkat etmek gerekli. Özellikle marketlerde çok ürün alınca farkına varamıyoruz fişlere dikkat etmek gerekli. İyice okuyalım lütfen.
Hava iyi iken bir kışlık ürüne bakıyorsunuz; fiyat başka hava soğuyunca % 20 -30 hemen zam yapılmış. Tabi ki! Her firma bu şekilde davranmıyor. Yağmurluk hava güneşli ise fiyat az; yağmur yağınca fiyat artmış; olabiliyor. Bu sene havaların sıcak geçmesinden dolayı giyim ve ayakkabı sektöründe kışlık indirimler erken başladı.
Fiyatlar her şekilde değişime uğrayabiliyor. Bunun en bariz olduğu alan ise konut sektörüdür. Banka faizleri yüksekken fiyatlar biraz daha aşağıda iken, banka faizleri düşünce fiyatlar artıyor. Kısacası tüketici için değişen bir şey olmuyor. Her halükarda aynı para tüketicinin cebinden çıkıyor. Birinde banka alırken diğerinde o farkı müteahhit alıyor. Kısacası Faiz yüksekken 200.000 TL'lik bir ev faiz düşünce 220.000 TL'ye çıkabiliyor. Tüketicinin cebinden çıkan para aynı para sonuçta her iki durumda da 300.000 TL. çıkıyor. Aman faizler düştü ev alalım deyince birde bakıyorsunuz alacağınız evin fiyatı artmış.
Kısacası konut alırken, fiyatları iyice analiz etmeli. Önümüzdeki dönemde Suriyeliler memleketine dönüş başlarsa, konut fiyatları mutlaka aşağı yönlü hareket edecektir. Buna paralel olarak kiralarda düşecektir. Ev alacakların dikkatine.
Bir şey alacaksanız, iğneden ipliğe her şeyi hesap etmelisiniz. Çünkü ülkemizde para kolay kazanılmıyor. Kontrollü alışverişler.