Yerel seçime saatler kala dün yaşanan çevre felaketine dikkat çekmiştim. Şu an gündem her ne kadar ‘kim kazanacak?’, ‘bizim işler ne olacak?’ olsa da sağ olsun pek çok okurdan teşekkür aldık… Bugün ise yerel seçimde son perdeyi anlatmaya çalışalım…
***
31 Mart Yerel Seçimleri ile bin 393 belediye başkanı yanında, belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri seçilecek…
Sürecin pek çok aşamasını geride bıraktığımız için laf kalabalığına gerek yok!
Bugün ‘öndeyim’ demeyen aday kalmadı…
Kimi tarihi farktan bahsediyor…
Emekliler için son düzlükte tüm tuşlara basıldı; çünkü onlar bu seçimin kaderini belirleyecek gruptan…
Bir de anketçiler var; bazısı ciddiye alınıyor bazısını merak eden bile olmuyor! Çünkü bir taraflar… Tarafsız olmanın, doğruyu savunmanın maalesef önemi kalmadı. Bozulan ahlak yapısı, değişen dünya düzeni ve paraya duyulan ihtiyaç pek çok insanın yönünü şaşırttı. İşte bu noktada hesap karışıyor…
Kapımıza kadar gelip zile basan, kapımıza ‘oy için’ bir şeyler bırakanların dışında zarflar içinde para dağıtan adaylar olduğunu da duyuyoruz. Ankara’nın bazı ilçelerinde ve Türkiye’nin genelinde yaşanan bu durum bozulan ahlak yapısının sonucu.
“Parayı veren düdüğü çalar mı?” bunu hep birlikte göreceğiz ama bu seçimde çok büyük sürprizler yaşanması artık sürpriz olmayacak.
Son bir hatırlatma da bu işin tüm paydaşlarına…
“Öndeyiz, ilerideyiz” iddiasında bulunanlar; “kazanıyoruz” duygusu oluşturacak ve partizan olmayanların sandığa gitmesini engelleyecek. Kararsız seçmenin, partisine küsenlerin sayısı da az değil! Örneğin cumhurbaşkanlığı seçimi böyle değildi; benim de bizzat tanıdığım insanlar o gün ikamet ettikleri yere gidip oy kullanmıştı. Bu seçim ise bunun tam tersini yapacak olanlara tanık oluyorum.
Adaylar çevreyi kirletti ve tüm kozlarını oynuyor… Hamle sırası seçmende…