Günler önemlidir… Onun için “Günler” şiirime ‘pazartesi’ ile başlamamdan daha doğal bir şey olamazdı. Demiştim ki;
Pazartesi doymaz canavar gündür
Yutmaya çalışır koca haftayı
Salı geldiğinde o artık dündür
Haftanın boynuna asar yaftayı
***
‘Gün’ deyip geçemezsiniz… Anneler Günü ve “Babaların onlardan neyi eksik” dercesine bir gün ayarlanması, ‘gün’ gerçeğini gün yüzüne çıkarıyor…
Hele; ‘Hayallerini Gerçekleştirme Günü’nden ‘Tek Başına Tatil Planlama Günü’ne; ‘Boş Boş Gezme Günü’nden ‘Taş Toplama Günü’ne ‘günler’ olduğunu görünce doğum günümden utandım!
‘İkinci El Mağazalar Günü’nü hangi uyanık mağazacı attı ortaya bilemem ama bildiğim bir şey var ki konu haftanın günleri olunca ‘pazartesi’ en sevilmeyendir! Cumartesi / pazar aylaklığının ardından başlayan iş / okul telaşı, resmi iş ve işlemlerin peşinde sürüklenme gibi yoğun, yorucu, stresli beş günün başlangıcıdır!
POLİTİKA KASABASINDA DURUM
Pazartesi, Politika Kasabası sakinleri açısından da önemli bu aralar…
Millet Bahçesini dolaşırken kimi yorgun / bezgin, kimi sevinçli / üzgün her hal ile hemhal insanla karşılaştım.
Emekli olduğu oturuşundan, bakışından belli bir emmiye, muhabbet olsun diye, “Christmas Kazağı Günü” yaklaşıyor dedim, ters ters baktı. Uzaklaştım!
***
Politika Kasabasının Siyaset Bulvarı’nda birkaç gündür görülen ziyaretçi trafiği, hafta sonu olması dolayısıyla Millet Bahçesine kayarken herkes pazartesi gününe kilitlendi…
***
Eski milletvekilleri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geneli saçlarına ak düşmüşlere seslenirken, “Bizim üzerimizden ve partimizin üzerinden elinizi çekmeyiniz. Lütfen en samimi eleştirilerinizi, yönlendirmelerinizi bizden esirgemeyiniz” dedi.
Birileri, “Aynı sözler Kemal Kılıçdaroğlu için de geçerli mi” diye sordu ama duymazdan geldi! Onun aklı / fikri pazartesi günündeydi…
Çünkü…
Yerel seçime GİK kararı ile 81 ilde kendi adaylarıyla girmeye hazırlanan Meral Akşener’i ziyaretinde yaptığı ‘işbirliği’ teklifi, “71 yerde adayı belli” denilen Akşener’in direncini kırmış, “4 Aralık Pazartesi günü toplanacak GİK’i bekleyin” cevabını almıştı…
Yani, pazartesi, bir başka önem kazanmıştı…
İYİ Parti’de GİK öncesi yaşanan yoğun görüşme trafiğinde öne çıkan husus, artık kabul gördüğü anlaşılan ‘işbirliği’ olunca partililer sevindi…
Direne direne kazanmaya çalışan Akşener’e tepki göstererek istifa edenler ise “Arkadaş biz niye istifa ettik!” sorgulamasına başlamış olmalı!
En azından, “Ankara, İstanbul ve Aydın özelinde işbirliği yapılmalı” diyenlerin kafası rahatladı…
Bu gelişmelere sevinen Özgür Özel’in “Pazartesi günü İYİ Parti’nin Genel İdare Kurulu’nun konuyu değerlendirmesini ve alacakları kararı bekliyoruz” demesi, pazartesi ve GİK’e verdiği önemi gösteriyordu.
‘Pazartesi’ deyip geçmeyin! Hele GİK’i hiç göz ardı etmeyin. Akşener ne demişti:
- Geçmişte ‘masaya otur veya kalk’ diyen de GİK’ti…
Ol sebepten, pazartesi ve GİK siyasete el koymuş durumda…
İKİ ÖNEMLİ HUSUS…
Yazıyı bitirirken iki hususa dikkat çekmek istiyorum:
Bir; CHP ile İYİ Parti arasında oluşan ‘savaş’ ortamından kısa süre içinde ‘masa’ kurma noktasına gelinmesinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Meral Akşener’i ziyareti etkili oldu…
İki; patilerin grup toplantılarının yapılacağı gün, genel başkanların yapacağı konuşmalar, vereceği mesajlar bakımından daha bir önem kazandı…
‘4 Aralık’ için ‘İş Birliği Günü’ denirse şaşırmam!