Ne vakit hüzün yumağına dönse şu kâlbim, hüzün yumağına dönmüş masum ve mazlumları hatırlarım. Benim gözümde Peygamberler hem masum ve hem de mazlumdur. Başta da Sevgili Peygamberimiz (asm) masum ve mazlumdur.
Bu Dünya’da Peygamberlerle birlikte tüm çocuklar ve bazı Filozof, bazı Şair ve bazı Yazarlar da masumdur. Masum Şairler arasında Mehmet Akif Ersoy’u ben öncelikle yad ederim.
Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep;
Medyûn ona cem'iyyeti, medyun ona ferdi.
Medyundur o Mâsûma bütün bir beşeriyet.
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.
Evet, bir şiirinde, (Bir Gece isimli bir şiirinde) Mehmet Akif Ersoy, Sevgili Peygamberimiz (asm) için bu şekilde sesleniyor. Dünya neyse sahipse, bunun nedeni masum Peygamber Hz. Muhammed’dir. Ve bizler medyunuz, yani borçluyuz. Kime medyun, kime borçluyuz. Sevgili Peygamber (asm) Efendimize borçluyuz, tüm insanlık için bu kadar, bu denli büyük çaba ve çalışmaları için borçluyuz.
İnsanlık tarihinde, Sevgili Peygamberimizden daha fazla insanlığın hayrı ve selameti için bu kadar çaba ve çalışma göstermiş hiçbir insan gösterilemez. Durum bu kadar net ve açıktır.
İnsanlık en alçak, en rezil bir çukurda iken, kız çocukları diri diri gömülürken, köleler sahipleri karşısında hiçbir insani hakka sahip değilken, faizcilik tüm bir cemiyeti esir almışken, toplumda cahiliye en tepe noktasına çıkmışken, insanlar adeta birer canavar haline gelmişken, insanlığı düştüğü bu zelil durumdan kurtaracak bir insan 571 yılında doğdu.
Bu doğumu Üstadımız Mehmet Akif Ersoy yukarıda en son bölümüne verdiğimiz “Bir Gece” isimli şirinde şu şekilde resmediyor:
On dört asır evvel yine bir böyle geceydi.
Kumdan ayın on dördü bir öksüz çıkıverdi.
Lakin o ne hüsrandı ki hissetmedi gözler.
Halbuki kaç bin senedir bekleşmedelerdi.
Nerden görecekler göremezlerdi tabi.
Bir kere zuhur ettiği çöl en sapa yerdi.
Bir kere de ma'mure-i dünya o zamanlar.
Buhranlar içindeydi bugünden de beterdi.
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta.
Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi.
Fevza bütün afakını sarmıştı zeminin.
Salgındı bugün Şark'ı yıkan tefrika derdi.
Ve o Masum İnsan (asm), tüm insanlığın kurtarıcısı, 40 yaşında Peygamberlik göreviyle mücehhez kılındı.
Bu durum aynı şiirde şu şekilde anlatılır.
Derken büyüyüp kırkına gelmişti ki öksüz.
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi.
Bir nefhada kurtardı insanlığı o Masum.
Bir hamlede kayserleri kisraları serdi.
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi.
Zulmün ki, zeval akılına gelmezdi, geberdi
Alemlere rahmetti evet şer-i mübini.
Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi.
Evet, bir şiir özelinde bir kurtarıcıyı, insanlığın kurtarıcı rehberini bu şekilde net bir şekilde sizlerin dikkatine sunduk.
Şimdi gelelim yazımızın başlığındaki “Peygamberimiz ve Gençlik” bağlamında birkaç kelam eylemeye.
Gençler, hiçbir yerde ve hiçbir şekilde ne bir kurtarıcı ve ne de bir rehber aramayın. Size rehber ve size örnek olacak tek bir insan var. O insan son Peygamber Hz. Muhammed’(asm)dir. Peygamberimiz (asm) masumdur ve hayatındaki sunduğu tablo itibariyle eşsiz ve benzersiz bir şahsiyettir. Sevgili Peygamber Efendimiz (asm) en büyük devrimcidir. Öyle bir devrimcidir ki, asırlardan beri devam eden haksızlık, zulüm ve azgınlığı sanki “tereyağından kıl çeker gibi”, kolaylıkla ve selametle halletmiştir. Bozulmuş, cehalete düşmüş ve adeta canavarlaşmış bir toplumu birden bire aksi istikamette huzur ve güven iklimine dönüştürmüştür.
Evet, Gençler, bu başarıları gerçekleştiren şahsiyetin hayatını okuyun ve öğrenin. Bunu okuyup da öğrendikten sonra O’na (asm) hayran kalacak ve O’nun (asm) izinden asla ayrılayamayacaksınız. Yeter ki okuyun ve öğrenin.
Evet, bu hafta Mevlid-i Nebevi haftasına girdik. İnşallah, 19 Kasım 2018 Pazartesi gecesi Mevlid Kandili’ni idrak ederek kutlayacağız. Diyanet İşleri Başkanlığı bu seneki kutlamaların başlığını “Peygamberimiz ve Gençlik” olarak belirledi. Biz de bu başlık altında sizlere bu hususları hatırlatmak ve gönlümüzden geçenleri yazmak istedik.
Yüce Rabbim (cc) Bizleri “Habibim” diye seslendiği Sevgili Peygamber (asm) Efendimizin yolundan ayırmasın ve şefaatine nail eylesin. Amin…