Futbol heyecanının sona ermesinin ardından, transfer piyasaları hareketlenmiş durumda. Türkiye Profesyonel Liglerinde mücadele eden takımlar kadrolarını güçlendirmek için kolları sıvarken, bu kez işleri gerçekten çok zor görünüyor.
Takımlarımız önceki yıllarda olduğu gibi bu kez bol keseden para harcayamayacak ne yazık ki. Gerek ülkemizde, gerekse dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılar futbol kulüplerini bu kez çok para harcamak yerine, akıllı ve dikkatli para harcamaya yöneltti mecburen.
Hal böyle olunca her aklına eseni, her önüne gelen futbolcuya kadrona katarak milyonlarca Dolar’ı veya Euro’yu kolay kolay sokağa atamayacaksın. Çünkü deniz bitti, artık geride çakıl taşları kaldı. Artık o çakıl taşlarının arasından payına ne düşerse ona razı olacaksın.
Kulüplerimiz gerçekten borç batağı içinde ve ekonomi kaynak yaratmak için çalmadık kapı bırakmıyor. Kimi futbolcu kiralamak istiyor, kimi bonservisi elinde olan futbolcu arıyor ki kulübün kasasından çok para çıkmasın. Çünkü tepelerinde UEFA’nın ekonomik giyotini bekliyor.
UEFA kulüplerimizi mercek altına almış ve birçok kulübümüzü takip ediyor. Galatasaray uzun uğraşlar sonunda ceza almadan yırttı. Fakat bu tehlike halâ devam ediyor ve en ufak bir açığında Avrupa kupalarından men edilme riski ile karşı karşıya.
Beşiktaş UEFA ile finansal fair-play anlaşması yaparak son iki yılını kurtardı ve hala aynı sıkıntı ile karşı karşıya olduğundan futbolcu transfer ederken hala çok dikkatli davranıyor. Transfer edeceği oyuncuları ince eleyip sık dokuyor ve en az bonservis bedeli vererek takıma futbolcu katmak istiyor.
Fenerbahçe’nin durumu henüz netlik kazanmış değil. Borcundan dolayı Avrupa kupalarından men cezası alma durumu ile karşı karşıya bulunuyor. Gerçi bu sene zaten Avrupa kupalarında yoklar, fakat bu ceza iki seneyi geçerse gelecek yıl şampiyon olsa bile bu ceza ile karşı karşıya gelebilir.
Durum Birinci Ligde, İkinci Ligde hatta ve hatta Üçüncü Lig’de de oldukça sıkıntılı. Bu liglerde mücadele eden takımlarımızın birçoğu transfer ettiği futbolculara olan borcu nedeniyle UEFA’dan ceza almış durumda ve birçok takımın sezon içinde puanları bile silindi. Durum hiçte iç açıcı değil, işin açıkçası.
Artık eskisi gibi transfer borsası hareketli değil ve bütün takımlar işlerini çok gizli yürütüyor ki basına sızmasın diye. Basına sızan görüşmelerde aynı futbolcuya diğer kulüplerin de talip olması nedeniyle futbolcu ücretleri iki üç katına çıkabiliyor. Futbolcu menajerleri daha önce kulüplerin kapısını aşındırırken, şimdi ne gelen ne giden var.
Takımlarımız ellerindeki futbolculardan bonservis bedeli kazanma derdindeler. Kimi satarız, hangi futbolcudan fedakarlık isteriz, artık bunun derdinde ne yazık ki. Elde kalan oyunculara olan milyonlarca dolar veya Euro borç nasıl ödenecek bilemiyorum. Çünkü ödemezseniz hemen kulübü şikayet edip zor durumda bırakabiliyorlar.
Bu dönemde kulüp başkanı olmak gerçekten zor. Allah yardımcıları olsun çünkü sadece futbolcu transferleri ile iş bitmiyor anlayacağınız. Personel giderinden tutun, malzeme gideri, kamp gideri, otel harcamaları, seyahatler daha neler neler. Saymakla bitecek gibi değil. Başkan olup taşın altına elini koyanları tebrik etmek gerek açıkçası.
Yeni sezon öncesi bakalım takımlarımız ne yapacak. Hangi dünya çapındaki yıldızları ülkemize getirebilecekler, bekleyip göreceğiz.