Mesleğe başladığım 1970’li yılların ortasında Türkiye’nin bir numaralı istihdam, üretim ve ihracat sektörü tekstil idi. Çalışma hayatı açısından hayati öneme sahip olan emek yoğun sektör, sendikal hareket için de iş kolunu diğerleri karşısında avantajlı hatta güçlü kılıyordu. Bu bakımdan işçi sendikaları konfederasyonlarının başkanları bile bu iş kolunda faaliyet gösteren sendikaların genel başkanlarından seçiliyordu. Örnek: Merhum Şevket Yılmaz…
ÖZ İPLİK İŞ’İN ÖRGÜTLENMEYE KATKISI
Bu kısa girişi şunun için yaptım: 12 Eylül darbesiyle birlikte yediği darbe yüzünden onmaz yaralar alan sendikalar, uygulanan sendikasızlaştırma politikalarıyla iyice güçten düşürüldü. Emekçilerin sendika çatısı altında toplanmasına kolay müsaade edilmedi. Bu bakımdan sendika yönetimlerinin iş yerlerinde örgütlenme çalışması yapması hiç de kolay olmadı, olmuyor…
Buna rağmen örgütlenme konusunda iddiasını, inancını, inadını, çalışmasını hep diri tutan sendikalar da vardı. HAK-İŞ’e bağlı Öz İplik İş Sendikası bunlardan biri. Sendika, Genel Başkan Rafi Ay ve uyumlu yönetimi sayesinde örgütlenme alanında büyük başarılara imza atarken virüs salgını, savaş koşulları, ekonomik krizler, enflasyon ve depremler sebebiyle sarsılan, batan ya da üretim yerini başka ülkelere kaydıran ‘markalar’ yüzünden, istihdamda ve sendikalı işçi sayısından büyük düşüşler yaşandı, yaşanıyor.
DEVLET İLE EL ELE VERİLMELİ…
Sorunlu sektörün sorumlu Genel Başkanı olarak hem emekçinin hakkını arama, hukukunu koruma hem de çalışanların ekmek kapısı olan fabrikaların ayakta kalması ve sayılarının artması konusunda kafa yoran Rafi Ay; Genel Başkan Yardımcıları Muzaffer Birdoğan, Engin Doğan, İbrahim Yıldız, Samet Ceylan ile Genel Sekreter Turgay Ulutürk ve Basın Yayın Daire Başkanı Didem Demir’in de hazır bulunduğu toplantıda bununla ilgili düşüncelerini, “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı Geleneksel Yemeği”nde basın mensuplarıyla paylaştı.
Bendenizin ve çok sayıda medya mensubunun katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada; emekçiler üzerindeki vergi yükünün en aza indirilmesini, sendikaların örgütlenme faaliyetlerinin önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Rafi Ay; Türk ekonomisinin ve emeğiyle geçinenlerin sıkıntıya girmemesi için de devlet ile sendikaların oturup bir hal çaresi bulması gerektiğini kaydetti.
RAFİ AY, ‘KALICI ÇÖZÜM’ ÖNERDİ…
Sektörün bugüne kadar ‘markalar’ için fason üretim yaparak ayakta kaldığını belirten Rafi Ay, son dönemde bu üretim sisteminin yara aldığını, üretimin başka ülkelere kaydığını ve bu yüzden yaşanan sorunların artmaya başladığını vurguladı.
Buna bir çözüm bulmak gerekiyordu. Rafi Ay, sorunları dile getirmenin ötesinde çözüm önerisini de dile getirdi:
- Marka yaratmak…
Rafi Ay, marka yaratılmadan fason üretimden kurtulmanın mümkün olmadığını, bir düzelme görülse bile ileride aynı sorunların yeniden yaşanacağını dile getirerek, “Ya marka yaratacağız; ki bu bir süreç meselesidir ya da marka satın alacağız” dedi. Böylece kendi markalarımız için üretim yaparak, ülke veya küresel sorunlardan en az şekilde etkilenerek yola devam etmek mümkün olabilecek.
SİZLERE DE TEŞEKKÜR EDELİM…
Bu öneriler, aslında, sektöre yaptığı yatırımlar sayesinde zengin olan iş insanlarının düşünüp uygulaması gereken plan ve projeleri gerektiriyor…
Bunun bazı zorlukları var ama aşılamaz türden değil. En önemli sorun, sektöre yatırım yapan iş insanlarının çok büyük bölümü başka sektörlerde faaliyet gösteren işletmelere sahip olduğu için, ‘marka yaratma’ veya ‘marka satın alma’ gibi konulara ‘nazlı’ bakıyor! Memleket meselesi olarak görülmeli ve naz değil girişim öne çıkmalı…
Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay ve yönetimine ülke ve emekçiler adına teşekkür etmek gerekiyor. Aynı teşekkürü, sektörde faaliyet gösteren işletmelerin sahiplerine ve bu alanda yatırım yapmayı düşünen iş insanlarına da yapmak isteriz…