Robert Kolej’den bir profesör bir soru

Sefer Aşır Eraslan

A-TV kanalında bir yarışma var. Bazen bilgiye değil kültüre dayalı sorular çıkıyor. İlk beş soruda genellikle bu tür sorularla elenen çok. Birinci soruda elenen mühendis hanımın havası nasıl da inmişti. Ben dün akşam rastladığım bir Prof’un hazin sonundan bahsedeceğim. Onun elendiği soru 60 bin liralık bilgi sorusuydu. Robert Kolej mezunuymuş. Ankara Tıp okumuş ve Gazi Tıp’ta yıllarca çalışmış sonra emekli olmuş. Oğlu yaşındaki kadından olan küçük çocuğun da geldiği bir tezatlar armonisi.

Ailevi tarafına kendi açıklaması kadar temas ettik. Çünkü bu kafadaki materyalist manyaklar kendilerini “iyi eğitim almış seçkin” olarak nitelerler. Devletin okulundan mezun olanları küçümserler. Gururla Robert Kolej diyor o da. Buna benzer milli kültüre yabancı adamlar hep Tanzimat artığı olarak görülür. Sekiz-on yıl evvel NTV kanalında program yapan üç materyalist prof vardı. Birisi sosyolog vefat etti ama diğerleri yaşar mı bilemem. Onlar o programda Sayın Erdoğan’dan bahsederken “okuduğu okul da iyi bir okul değil” diyorlardı. Oysa kendi liderleri Kılıçdaroğlu da hatta Bahçeli de aynı okuldan, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezunlardı.

Sorulan soru şuydu. Jan Jak Russo’nun mutluluk için gerekli olmadığını söylediği şık hangisiydi. Bankada para mı, iyi bir eş mi, sağlam bir mide mi yoksa iyi bir aşçı mı? Hemen cahilliğini ortaya koydu. Sesli düşünürken Jan Jak Russo’yu günümüzdeki bir artist olarak söyledi. Yarışmayı sunan genç de o söylediğiniz oyuncu,  ancak Russo yazar dedi. Oysa yazar da değil Fransız ihtilalini hazırlayan fikir sahiplerinden filozoflardan biriydi. Batının kadına bakışını en güzel anlatan adamdı. Eviyle, hanımıyla ve çocuklarıyla iyi geçinemediği için evi terk eden adamdı. Bu sebeple “herhangi bir meselede kadınları adam yerine koyup,  kadınların fikrini almak boş iştir beyhude iştir” diyen adamdı.

Bu aynı zamanda Fransa’nın o zaman popüler batı kültürünün temsilcisi olan Fransa’nın kadına bakışını ifade ediyordu. Russo gibi meşhur ve fikirleriyle öne çıkmış bir adamı Robertçi prof bilemedi.  Elendi bir ayıpla beraber. Bir Kelime Yarışmasında da İnebolu’yu Diyarbakır’da, Hakkari’de arayan yüksek lisans öğrencisine rastlamak eğitimde neler öğretiliyor sorusunu akıllara getiriyor? Redifi bilmeyeni de çıkmıştı. Yoksa eğitimin adı var kendisi yok mu? Baku’de çalıştığım fakülteye gelen Türkiye’de eğitim alan çocuklar integralleri bilemedikleri için zorlanırlar Azeri arkadaşlar da bu duruma gülerlerdi. “Biz bunu ortaokulda öğretiyoruz” diye de övünürlerdi. İşte bu prof kalitesinde öğreticisi olan ülkemin gençlerine yazık oluyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.