Roma’yı Neron yaktı, dünyayı biz

Uğur Böceği

Biri yaktı, biri baktı. 

Medeniyet insanoğluna hazırlanmış en büyük tuzaktı. 

Örüldü duvarlar yapıldı binalar. 

Bir bir yok oldu güzelim köyler, ormanlar. 

Onca bitki örtüsü ve de hayvanlar.  

Ormanı yaktı, binayı dikti. 

Köyler yok olurken aslında yok olan efendilikti. 

Hani köylü, köyün efendisiydi. 

Köyler yok olurken nereye gitti, o efendi. 

Medeniyete mahkûm olan dünyanın giydiği kefendi.  

Roma’yı Neron yaktı, dünyayı biz. 

Medeniyetin özenle yetiştirdiği katilleriz. 

Ormanlar bitti, sular çekildi. 

Barış bitti, kılıçlar çekildi. 

Ağaçlar söküldü, düşmanlık tohumları ekildi. 

Kuraklık başladı, virüsler fink atıyor.  

Yaşadığımız dünya gün geçtikçe dibe batıyor. 

Suçu kimse sahiplenmiyor, ötekinin üstüne atıyor.  

Yediklerimiz plastik, insanlar elastik. 

Hazır gıdayla beslenirken kafalar gidik. 

Alzheimer denen hastalık kafaları ediyor didik didik. 

Dünyanın işi artık abidik gubidik. 

Artık ne kurt kaldı ne de kuş. 

Dünya böcek olmuş medeniyet avcı baykuş. 

Anlamaz insanoğlu üstüne alsa da üstüne soğuk bir duş. 

Tek dişi kalmış medeniyet dişlendi. 

Akıllar gittikçe materyalizm güçlendi. 

Akıllar gitti, zihinler küflendi. 

Medeniyetin fendi dünyayı yendi. 

İnsanoğlu mahşere gidiyor koşar adım. 

Bu iş buraya nasıl geldi ben de anlamadım.  

Doğaya dönüşten başka çarede bulamadım. 

Dönüş başlasın artık köye. 

Yeniden başlayalım mutlu bir öyküye.  

Veto gelsin GDO’ya, hibrit tohuma, suni gübreye.  

Yiyeceklere koruyucu istemem artık. 

Bu iş böyle devam ederse  

Dünyada battı, bizde battık. 

Medeniyet uğruna güzelim dünyamızı elbirliğiyle yaktık. 

Roma’yı Neron yaktı dünyayı biz.  

Medeniyetin özenle yetiştirdiği katilleriz. 

Amerika, İngiltere, Rusya, Çin, İsrail, Fransa, İran, Almanya  

Daha nicesi dünya caka satıyor.  

Kimisi materyalizmi, kimisi komünizmi başına taç yapıyor.  

Her birbirinden beter. 

Yeter bu insanoğlunun çektiği çile artık yeter.  

Her yer beton oldu, sanal oldu köyler, çiftlikler. 

Masa başında oyunlarda sahte ürünler yetiştiriyor, satılıyor.  

Akıllar karıştırılıp zihinler bunaltılıyor.  

Dünya böylece battıkça batıyor.  

Topraklar zehirlenmiş, sular irin kokuyor. 

Bu pisliği zihinlere kimler sokuyor.  

Hani köyler nerede, köylü nerede? 

Dün şırıl şırıl akan bugün kuruyan deredeki sular nerede?   

Asgari ücretle şehirde üç kuruş paraya çalışıyor. 

Köydeki kendi evini bırakıp gecekonduda sıkış tıkış yaşıyor. 

Köyün mis gibi havasından uzaklaşıyor. 

Şehrin kenar mahallesine mahkûm yaşıyor.  

Elinde Amerikan telefonuyla caka satıyor.  

Bazıları lüks otomobile binip sessiz sedasız giderken  

O şahinle spin atıp, arabayı bağırttırıp caka satıyor. 

Meyhanenin yolunu tutup kafa buluyor.  

İçindeki psikolojik yarayı bununla sardığını sanıyor. 

Belki de şehrin hengamesinde kendine bir yer arıyor. 

Oysaki bu yara yıllardır kanıyor.  

Roma’yı Neron yaktı, dünyayı biz. 

Medeniyetin özenle yetiştirdiği katilleriz.  

Biz insanoğlu barış nedir bilmeyen,  

Birbirini öldüren katilleriz.  

Ne kadın kaldı ne kadın hakları.  

Çocukları saymıyorum onların gelecekleri kaydı.  

Ana babanın çektiği tek tasaydı. 

Bulabilecekler mi yarınlarda bir iş.  

Hiç hoş değil bu mahşere gidiş. 

Ya çıkacaksın bu çamurlu iğrenç yoldan döneceksin köye  

Ya da katlanacaksın yarınlardaki bu hazin öyküye.  

Kadınlar daha çok ölecek çocuklar perişan.  

Hani kızın peri kızıydı oğlun paşan. 

Bu böyle gitmez bu ucubelerle dolu yaşam.  

Kimileri sarayda yaşar, kimileri perişan.   

Roma’yı Neron yaktı, dünyayı biz. 

Medeniyetin özenle yetiştirdiği katilleriz.  

Aslında medeniyet bu değil.  

Kurt ile kuş özgür yaşamalı.  

Su kenarında çocuklar gülerek koşup oynamalı. 

Köyler insanlarla dolup taşmalı. 

Doğal meyve, sebze yetişmeli tarladan bahçeden. 

Tohum gelmemeli İsrail’den.  

Saman bilmem nereden?  

Hayvancılık bitti nerede koyun? Nerede kuzu?  

Bu işin kalmadı ne tadı kaldı ne de tuzu. 

Plan olmalı üretimde plan.  

Bugün soğan on lira olmasın seneye bir lira.  

Yarını planlayalım emekler olmasın heba. 

Hem köylü kazansın hem de vatandaş.  

Köylü yine efendi olsun köyünde değil mi arkadaş? 

Şehirler nefes alsın herkes olsun işinde gücünde.  

Köylü senede on beş gün çalışıp kahve köşesinde yatmasın.  

Bahçesiyle, bostanıyla, hayvanlarıyla uğraşsın. 

Köyler Atatürk’ün köy projeleriyle şenlensin. 

Söğüt ağacı altında organik çaylar demlensin.  

O zaman ne kanser kalır ne covid.  

Sahte medeniyet nereden geldiysen oraya defol git. 

Şehirde geçer mi bir gün bir çay bir de simit.  

Köyler ne şirindir ne bereketli. 

Şehir anlaşılmaz bir o kadar da dertli.  

İki saat koşturursun gitmek için işe.  

Veda edersin temiz havaya güneşe.  

Aybaşında mahkûm kalırsın üçe beşe.  

Roma’yı Neron yaktı, dünyayı biz. 

Medeniyetin özenle yetiştirdiği katilleriz.  

Albert Einstein bir sözünde dediği gibi; 

‘‘Tarımı ihmal eden ülke intihar ediyor demektir. Gelişmiş ülkelerin semalarında ne kadar uçağın uçtuğu değil ne kadar arının uçtuğu önemlidir. Eğer arılar ölürse, sonraki yıllarda insanlarda ölür.’’ Bu kötü gidişe dur demenin zamanı gelmedi mi dünya avuçlarımızdan kayıyor. Ormanlar yanıyor talan ediliyor. Gıdalarımız zehirleniyor, topraklarımız zehirleniyor. Hastalıklar çoğalıyor. Bende diyorum ki hastanelerimizin çok olması önemli değil. İnsanların sağlıklı şartlarda yaşayıp hasta olmaması ilaca hastaneye ihtiyaç duyulmaması önemli.  

Havamız, suyumuz yediklerimiz içtiklerimiz sağlığımıza uygun olursa yapılan üretimler, yapılan her şeyde doğaya saygı çerçevesinde yapılırsa sorun kalmaz. O zaman hastalıklar olmaz. Ormanlar çoğalırsa toz olmaz su artar. 

Dünya tıp tarihine geçmiş tıp bilginimiz İbn-i Sina’nın dediği gibi ‘‘Eğer tozlar ve dumanlar olmasaydı. İnsanoğlu bin yıl yaşardı.’’      

Bakın bu konuya yüce Allah’ımızın bir ayetinde ne diyor. ‘‘Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.’’  

Yüce Allah’ımız Rad suresi 11. Ayetinde şöyle buyuruyor. ‘‘Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Allah herhangi bir toplumun başına bir kötülük gelmesini diledi mi, artık onun geri çevrilmesi mümkün değildir. Onların Allah’tan başka yardımcıları da bulunmaz.’’ Ayrıca ben ne yapabilirim deme sakın çünkü bizler bu dünyanın ferdiyiz.  

        Yeni yıl dünyamız ve hepimiz için sağlık, huzur, mutluluk ve neşe getirsin âmin.   

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.