Suriye’den ABD kuvvetlerinin çıkacağına, bu halde bırakıp gideceğine inanmıyorum. Yeni bir plan, yeni tuzakla meşguller. Yani yıllarca bu kadar ağır silahları yığdıktan sonra “hadi ben gittim size emanet” mi diyecekler. Elbette değil. Yoksa Sevil Nuriyeva hanımın söylediği gibi ”ABD askeri Türk askerinin önüne çıkmaktan korktu” da mı kaçtı? En azından bir denemek küçük çaplı da olsa bir sınamadan kaçmayacakları kesin. Zaten “Rus askerleriyle yanlışlıkla çıkan çatışmada 30 Rus askeri öldü” diyerek gözdağı veriyorlardı. Bu işin neden bir haftada değil de üç ayda tamamlanacağına akıl erdiren var mı? Bazı endişeleri taşımıyor mu bu iş. Zaten Rusya da inanmamaktadır.
Rusya ile ilişkilere gelince. Komşumuz olduğu için iyi geçinmek mecburiyetindeyiz. Buna aslında onlar daha çok mecbur, ancak silah bakımından biz güçsüz olduğumuz için ibre bizden yanadır. Çünkü Rusya’nın içerisinde milyonlarca Türk vardır. Moskova yakınlarına kadar Kazan’a kadar her Türk’tür. Rusların Kafkasya’da yaşadıkları malumdur. Biz de onlar kadar öldürücü silaha sahip olsak Rusya bizimle iyi geçinmek için yollar arayacaktır. Yeni çar, modern çar, en tehlikeli çar, Putin, işte bu elindeki silahlara güvenmektedir. Nitekim 1997 yılında İzmir’deki NATO üssüne ziyarete gidip dönen bir Rus subayı “eğitimleri güçlü, disiplin mükemmel lakin teknik yönden zayıflar” demiş . Fergana’da ziyaret ettiği bir hava pilot Özbek Muhammetcan böyle söyledi.
Zaten Purin’in “neden bir akılı telefon, bir bilgisayar markanız yok” sorusuna da “silahınız olmazsa biri gelir vatanınızı elinizden alır” demişti. Aramızın açık olduğu o dönemde, uçak krizinin yaşandığı dönemde kendisi haddini aşarak” İstanbul’u alır esas sahiplerine veririm kafamı kızdırmasınlar” demişti. İşte en tehlikeli çar dememiz bundandır. Şayet ABD tamamen çekilirse işte ilk işaretlerini veren”DAİŞ var” bahanesiyle bize saldıracak hazır bekleyen bir Rusya ve Suriye rejimi var karşımızda. Buna İdlib bahanesiyle Sünni gurupları destekleyen Türkiye’ye karşı İran’ın da bir şia taasubuyla destek vereceğinden hiç kuşku yoktur. Zaten PKK/YPG şimdiden tehdide başlamıştır. ”Fransa’ya elimizde 4 bin DAİŞ militanı var serbest bırakırsak başta Fransa olmak üzere dağılıp kabus olurlar” demektedirler. Aynısını Rusya’ya “Çeçen savaşçılar elimizde serbest bırakırsak sizin içinize girip perişan edeceklerinden emin olunuz” demektedirler. Peki elindeyse neden besliyorsun imha etmiyorsun” diyen yok. Rusya ile anlaşmazlık konularımızı gelecek yazımızda bu yazının devamında açıklayacağım. En büyük anlaşmazlık konusu Çeçen militanların varlığıdır. Uçak krizi zamanında ”Çeçenleri destekleyen de bunlardı” diyen bir Putin var karşımızda. Elbette bir kriz istemiyoruz. Çünkü uçak krizinde uçaklarımız sınırdan öteye uçamadılar geçemediler. Mümbiç de işte o boşlukta işgal edildi. Lakin dikkatli olalım hazır olalım.