Sahada asla savaş kaybetmeyen Türk’ün masada da kazanma vakti gelmiştir

Serdar Bozdoğan

Benden eğerimi isteyin vereyim, atımı isteyin vereyim, çadırımı isteyin vereyim, fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin vermem, veremem. Mete Han

18. yüzyılda topraklarımızın güzelliklerini keşfeden batıl batı 19. Yüzyılda bu değerlere erişmek için bir İngiliz stili olan parçala ve böl taktiği ile yıpratmaya başlamış olsa da tarihe yön veren derin Türk devlet sistemi kendisini yenileyerek bu denklemin dışına çıkmayı başarmıştır.

20. yüz yılın evresinde icra olan dünya kaoslarına taraf olmayarak tarafsız bir şekilde milli ve manevi değerlerini muhafaza ve devlet stratejisinde derin bir mülahaza içerisinde güçlü bir atağı icra edecek zamanı kollamıştır.

Nitekim bugün uzatılan “Zeytin Dalı” kütük olmuş ülkelere artık uslanın diyerek köteğin habercisi niteliğinde bir emri icra etmek üzeredir.

Batıl batının bataklığı olan A.B.D. şeytani bir fikir ile yaptığı hamleler sonucu derin kökleri olan devletimizin karşısına muhatabımızmış gibi bir terör örgütünü düzenli bir ordu görüntüsünde DEAŞ ve PKK karışımı bir oluşum ortaya çıkardı.

Buna karşı olarak hamle yapan devletimizin şerefli Türk ordusu ile bütün ablukaları yıkarak kendi milli stratejisi içerisinde ilerlemek üzere “Zeytin Dalı Operasyonu” yerinde ve verimli bir harekât olmuştur.

Nihai sonucun hem ülkemiz hem de İslam dünyası açısından hayırlarla sonuçlanacağını belirtirken masada hiçbir şekilde YPG/PYD olmayacak şekilde plan ve programlar uygulanmalıdır. Çünkü bu unsurlar taşeron oluşumlardır.

Bir önemli hususun da savaştığımız tarafın çapulcu terör örgütlerinin gayrimeşru anası olarak doğmasına vesile olan müttefik görünümlü A.B.D. olduğu medya tarafından sık sık vurgulanmalıdır. Bilinmelidir ki yılanı besleyen suçun ortağıdır.

Çok itidalli olmalıyız. Binlerce tır silah yığınak yapan küffar çabuk terki silah yapmaz. Daha çok karmaşık oyunlar oynayarak süreci bulandıracaktır.

Diplomasiyi de çok akıllı yürütmeliyiz. Yurt dışındaki bütün misyon temsilciliklerimiz koordineli bir şekilde hareket etmeli.  Bütün sivil toplum kuruluşlar Türkiye merkezli propaganda yürütmeli.

Akıllı kartları bir bir ortaya sürmeliyiz. Özellikle askeri hedef ile siyasi hedefi net olarak ortaya koymalıyız.  Suriye kuzeyindeki terör örgütünün kurmak istediği ve dünya kaosuna yön veren ülkelerin de desteklediği (sözde Kürdistan, özde ise halis Yahudi devleti) oluşumlar bir an önce yok edilmeli.

Suriye toprak bütünlüğünün korunması temin edilmeli. Tüm muhalif gruplar ve rejim yönetimi dâhil bu hedef etrafında birleşmesi sağlanmalı. Husumete asla yer vermemeli. Türkiye koordinatörlüğü öncülüğünde Suriye’nin yeniden inşa edilmesi sağlanarak binlerce kilo metre uzaklıktan gelen fareler tekrar bataklıklarına gönderilmeli. Bunun için BM harekete geçinceye kadar bir an önce Afrin tamamında inisiyatifi ele geçirmeliyiz.

Güvenlik güçlerimiz tarafından yurt içinde bölücü terör örgütlerinin ayaklanma ve karışıklık çıkarma girişimleri dikkatle izlenmelidir. Olası bir karışıklık çıkmaması için önlemler alınmalıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.