Şairlerin dilinden Ankara -8-

Dursun Erkılıç

Şairlerin Ankara’ya bakışı farklı olduğu gibi Ankara’nın her birine etkisi de farklı farklıdır.

Ali Püsküllüoğlu, “Uykuda şimdi” zamanına denk gelmişken;

Ali Yüce, ödünç ses isteyen hindiye isyan eden bülbülün sesi oluyor:

“Ankara kedisi değilim

Siyaset miyavlayamam ben”

***

İlhan Berk, sırrına eremediği “Ankara”nın ‘Hal’ine girerse nu olur? Şu olur:

I

(…)

Gidilen bir yol mudur Ankara?

Ki kıraç ki düz ve Asur yazısı gibi okunmayan

(…)

Ve gürültü ayaklanmış dolaşıyor Hal’de

Yani Hal çalışıyor.

***

İlhan Geçer’in “Gözümde Tüten Şehir” dediği Ankara’yı sevenler güzel gezer, iyi tahlil eder…

Gözlerimde Ankara tütüyor

Masmavi gökleri vurmuş ufkuma

Gündüz hayalime gece rüyama

Ankara’nın eflâtun taşı

Babamın kırlaşmış başı

Ve dost yüzlü sokaklar giriyor

Gözlerimde Ankara tütüyor

***

İskender Cenap Ege, eğer yola çıkacaksa ve de “Ankara Garında”ysa ne olur? Bakalım:

(…)

Ankara’yı düşüneceğim

Garipsi bir burukluk

Yürüyecek kanımda

Gözbebeklerime çakılacaksın

Hayal hayal varacağım sana

Kızaran ufuk dudakların

Kokunu duyacağım kana kana

İneceksin renklerimle akşamlarıma

***

İsmail Gümüş, “İncesu Deresi”ni yüreğinde hissedenlerden. O da öyle bir akar ki mübarek! Bakalım ne dedirtir:

Dikenli beşiklerde uyurken akarsın

Uyurken dikenli beşiklerde bir çocuk

Kapanınca kanlı kara pencereler

Ve hiç açılmayınca tek umut perdesi

İçimden sen akarsın erimiş kurşun gibi

İncesu Deresi.

***

Kemal Burkay, “Sonbahardan Çizgiler” aktarırken, yollarda olmanın nağmeleriyle mihmandarlık eder yolculuğun iştirakçilerine…

I-Tutsaklar

Güneş altında tutsaklar

Geçen sonbahara bakıyorlar

Şirin mi şirin gecekondu evleri

Samsun asfaltında otomobiller

Ne güzeldir yollarda olmak şimdi

Şairane Ankara turumuz başka şair dostlarla sürecek…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.