Şam eksenli ilginç olaylar oluyor. Bir arkadaş, “İlmin yüzde doksanı Bağdat’ta, ticaretin yüzde doksanı Şam’da” derdi. Elbette bu eskilerde kalmış bir söz. Ne Bağdat kaldı ne Şam. İkisi de dönek Arap’ın kalleşliği yüzünden perişan oldu. Hepimizin bildiği gibi Peygamber efendimiz de Şam’dan ticaret kervanı ile iş yaptı. Hz. Hatice’nin develeriyle. İşte bu sebeple Şam hem ticaret merkezi hem de kandıran, aldatan, şeytana dahi pabucunu ters giydirecek kadar kurnaz, akıl çelen adamlarla doludur. Bu yüzden yalancı, yemini çok eden, aldatan kandıran insanların en kötüsü anlamında söylenmiş, “Şam şeytanı” sözü. Ama bu defa Şam şeytanı kendisi aldandı. Babası büyük şeytan, öldükten sonra kendisi ne de olsa Paris kültürü ile yetiştiği için Arap’ın şeytanlıklarını tam anlamıyla uygulayamadı. Sayın Erdoğan için söyledikleri” kültürsüz, medeniyetsiz, cahil, görgüsüz” gibi laflar da o çok samimi oldukları zamanlardaki sohbetlerden kalan izlenim olsa gerek. Çünkü kendisi Paris kültürüyle yetişti.
ŞAMA’DAKİ ŞEYTAN
Şam’daki şeytan Çağdaş Çar Putin… Şam şeytanına bile fark atan büyük şeytan. Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi Çağdaş Çar, tek kelime ile döneklikte, adam kandırmakta, aldatmakta ne kadar mahir olduğunu gösterdi. Bu günkü duruma göre Suriye’de tek karlı ülke Rusya. Çünkü bütün ahlak, dostluk ve müttefiklik kurallarını bertaraf ederek bu günkü başarıyı sağladı. Buna strateji denilmez. Kandırmakta ikiyüzlülükte ne kadar mahir olduklarını gösterir.
Çağdaş Çar Putin, o kadar döneklik yaptı ki hangi yönü gerçek bilemedik. Putin İsrail ile dost oldu. Golan tepeleriyle beraber Şam’daki “İran milis güçleri” diye adlandırdığı insanları bombaladı. İzin hava sahasını açan Rusya’dan. Birkaç defa Moskova’da görüşülen Netenyahu, istediği zaman Şam’ı Halep’i bombalamaktadır.
Putin, Kürtlerle de iyi dans ediyor. PYD’nin Moskova’da bürosu var. Suriye’de hamisi var. Tel Rıfat bölgesine Türk askerinin girmesine izin vermeyerek buradan zaman zaman ateş ettirerek askerlerimizin şehadetine sebep olsa da oraya müdahale edemedik. Bize Azez ve El Baba’a kadar olan bölgenin hava sahasını açan da Putin. Bundan Kürtler hiç rahatsız olmadılar. ABD’nin tek ettiği PYD/PKK’lı Kürtler soluğu Rusya’da aldılar.
Putin, merkezi hükümet yani Esat ile de iyidir. Zaten onun sayesinde bu güne kadar ayakta kalabildi. Mümbiç ve Ayn-el Arab’tan ABD kalleşleri çıkacaklarını önce Rusya’ya bildirdiler ve bizim komandolar girmeye hazırlanırken onlar girdi. Yani Rusya aynı zamanda ABD ile de iyi ilişkiler içinde. Zaten asla birbirinin ayağına basmamaktadırlar. Oysa İslam kardeşliği geçerli olsa Müslümanlar bir olsa iki emperyalist devleti kendileri bölgeden atsalar daha iyi olmaz mı?*Elbette iyi olur ama bir tarafta İran diğer taraftan Arap ırkçılığı var ne yazık ki. Suriye’nin %30’unu işgal eden ABD’ye ses çıkarmayan Rusya güdümündeki Esat, küçücük yer olan sınırımızdaki olmazsa olmazımız, elimizle büyüttüğümüz terör yuvası Ayn-el Arab’ı işgal ettiler. Törenle geçirdik Kandil’in katillerini Urfa’dan Mardin’den. Lahmacun ısmarladık selam durduk onlar geçerken ama şimdi baş belasını yok etmek için önce ABD’den sonra da Rusya’da anlayış beklemekteyiz ne yazık ki.
Putin, Türkiye ile de iyi ilişkiler(!)içindedir. İdlib’te, Telrıfat’da, Mümbiç’te ve Ayn-el Arap’ta anlaşamasak da hala Astana üçlüsünün güçlü ortağıdır konuşmaya devam ediyoruz. . Türkiye’nin güvenli bölge planlarını hep “geri dönüşü olmayan işgal” olarak niteledi. Bunun için hemen işgal etti Mümbiç ve Ayn-el Arab’ı. Bu nasıl bir dostluk bilinmez. Rus ayısı kayalıklar üzerinde rast geldiği bir köpek yavrusunu sevmek ister. Kendi yavrusunu severken kayalıklara çarparak ses çıkarmasını istermiş. Çünkü ses çıkarma sağlıklı oluşa işaretmiş. Derisi kalın olduğundan yavruya bir zarar gelmezmiş. Köpek yavrusunu da aynı şekilde sevmek istemiş. Kayalıklara çarptığı zavallı yavru ölmüş. Çünkü hem alışık değil hem de derisi ince dayanamaz bu kadar şiddete. İşte Rusya’nın sevgisi de köpek yavrusunu sevmeye benzemektedir.
Rusya, bir diğer Astana ortağı İslam’ın kalbindeki hançer olan İran ile de ortaktır. Bizden daha ileri derecede bir samimi ilişkiye sahiptir. Rusya, İsrail’in İran askerlerini bombalamasına izin vermektedir. Hava sahasını açmaktadır. Ancak hala ilişkileri sıcaktır. Ankara’daki son buluşmada Putin, Bakara suresinden bir bölüm okudu mealen. Sayın Erdoğan da İran devlet başkanı Hasan Ruhani’ye bakarak “Müslümanlar elbette kardeştir” dedi. Putin, bile inanıyor lakin siz İran şia bölücüleri, İslam ümmetini bölmekte zarar vermektesiniz” manasına gelen bir konuşma yaptı. Bizim İran’ı ABD’ye karşı savunduğumuz kadar İran bizi PKK ve türevlerine karşı desteklememektedir. Hatta destek vererek bizim zayıflamamıza sebep olmaktadır.
Bu yazımızda Rusya ve Putin’inin kıvrak hareketlerinden bahsettik. Buna ister strateji deyiniz, ister döneklik deyiniz isterseniz de kendisine hareket alanı yaratmak” deyiniz işte Putin işte Rusya… Bölgede tek kazanan, yegane kazançlı çıkan ülke. Ama nasıl ve ne pahasına. Gelecek yazımızda da ABD-Kürt ilişkileri ve kandırmacası hakkında yazacağım. Elbette Türkiye’nin bu durumdan nasıl kazançlı çıkacağını da anlatacağım.
Allah Türk milletini muzaffer eylesin!