Önceki yazımızda seçimlerden sonra olası değişiklikler ile her iki beyannamenin ortak noktalarına değinmiştik. Bu yazımızda ise seçim beyannameleri arasındaki farklar üzerinde duracağız.
Bu mukayesede Millet İttifakının Mutabakat Metni ile Cumhur İttifakının benzeri bir ortak metni olmadığından AK Parti Seçim Beyannamesi incelenmiş ve iki metin karşılaştırılmıştır.
AK Parti Seçim Beyannamesinde; tarımsal üretim, verimlilik, planlama, gıda güvenliği, fiyatların ve ürün piyasalarının izlenmesi, sözleşmeli üretim, arz açığı olan ürünlere alım garantisi, boş bırakılan alanların üretime kazandırılması, ÇKS’ye kaydı olmayan çiftçilerin kayda alınması,
Genç ve kadın çiftçilerin SGK primlerine katkı, yerleşim yerlerinin ovalardan yamaçlara kaydırılması, gıda israfının önlenmesi, üre gübresi üretilmesi, TKDK’nın yaygınlaştırılması, Tarıma dayalı organize sanayi bölgelerinin geliştirilmesi vb konuların ön plana çıktığı görülmektedir.
Ancak beyanname dikkatle incelendiğinde, tarım sektöründe yatırımlara ilişkin bir taahhüt veya diğer sektörlerin baskısı altındaki tarım ve mera alanlarının nasıl korunacağına ilişkin bir açıklama ya da tarımsal kuruluşlara ilişkin herhangi bir düzenleme öngörülmemiştir.
Bu beyannamede sektöre katkı sağlayacak en önemli taahhüdün “Karadeniz doğalgazından üre gübresi üretimi” olduğu görülmektedir. Böyle bir tesisin kurulması ülke tarımı için büyük bir ihtiyaçtır. Başarılması halinde de sektöre çok büyük katkısı olacaktır. Ancak özelleştirme politikası yürüten ve çok sayıda kamu kuruluşunu/fabrikasını özelleştiren AK Parti iktidarının tam tersi bir politikayla devlete ait bir gübre fabrikası kurması olası görülmemektedir.
Özel sektörün teşvik edilerek gübre fabrikası kurdurulması durumunda ise sadece bu fabrikaya özgülenerek sanayiden ve diğer gübre fabrikalarından bağımsız düşük fiyatlı doğalgaz verilmesi yine mümkün olmayacaktır. Diğer yandan 2008 yılında Gübretaş’ın İran’dan Razi Petrokimya gübre fabrikasını satın aldığı ancak “bu fabrikadan Türkiye’ye neden hiçbir zaman ucuz gübre getirilemediği” göz ardı edilmemelidir.
Millet İttifakı Mutabakat Metninde ise; kaynakların sulama yatırımlarında kullanılacağı, bütçeden tarımsal desteklere ayrılan payın GSMH’nın %1’ine çıkarılacağı, desteklerin zamanında ilan edileceği ve zamanında ödeneceği, gübre ve tohuma %50 destek verileceği, mazottan ÖTV’nin kaldırılacağı, kredi faizlerinin silineceği, bakanlığın yeniden yapılandırılacağı, Tarım Kredi, Ziraat Bankası, TARSİM, AOÇ ve tarımsal KİT’lerde kurumsal düzenlemeler yapılacağı,
Tarım arazileri ile meraların korunacağı, arazi toplulaştırma ve kapalı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılacağı, seraların ve meyve sebze hallerinin moderniz edileceği, çiğ süt-yem paritesinin korunacağı, tarım şurasının çalıştırılacağı, düzenli tarım sayımı yapılacağı,
TİGEM bünyesinde çiftçi eğitim merkezleri, AOÇ bünyesinde bilimler akademisi kurulacağı, tarım meslek liselerinin, köy okullarının ve sağlık ocaklarının yeniden açılacağı, üretici birliklerinin ve kooperatiflerin güçlendirileceği, kırsaldaki kadınlara ve gençlere SGK prim desteği verileceği,
Üretim araçları (tarla-sera-tarım alet makinaları) ve damızlık hayvanların haczinin önleneceği, ithalat izinlerinin DIR kapsamında düzenleneceği, yeni gübre üretim tesisleri için özel teşvik verileceği, büyük kentlere yakın üretim üsleri kurulacağı, tarımda indirimli elektrik tarifesi uygulanacağı, okullarda ücretsiz yemek ve süt verileceği, taban fiyatların insan onuruna yaraşır gelir sağlayacak şekilde belirleneceği şeklinde sayılmıştır.
Bu tedbirler içerisinde yatırımlar, yasal düzenlemeler, kurumsal yapılar, destekler, krediler, istatistikler, sosyal güvenlik, eğitim ve dış ticaret konularında somut taahhütler bulunduğu görülmektedir. Gübre fabrikası kurulmasının teşvik edileceğine ilişkin taahhüt ise daha realize edilebilir bulunmuştur.
Sonuç olarak: Millet İttifakı Mutabakat metninin bir yönüyle AK Partinin 2002 Seçim beyannamesindeki gibi tarım sektörünü hem ekonomik hem de sosyal politikalar kapsamında ele aldığı, sektörün sorunlarına daha kapsamlı taahhütler sunduğu görülmektedir.
Daha somut ifadeyle, her iki beyanname karşılaştırıldığında Millet İttifakı Mutabakat Metninin üzerinde daha fazla çalışıldığı ve ayrıntılı hazırlandığı söylenebilir. Sektör mensupları olarak beklentimiz, seçimlerden sonra bu taahhütlerin unutulmaması ve kararlılıkla uygulamaya aktarılmasıdır.