Türkiye’de vatandaşın gerçek gündemi hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı iken, siyasetin gündemi seçim sıkıntısı olmuş vaziyette.
15 Mayıs Milletvekili Genel Seçimleri öncesi, muhalefetin gündemi de aslında milletin gündemi ile aynıydı. Muhalefet (Özellikle İYİ Parti), seçim çalışmalarında vatandaşın taleplerini dinleyip hayat pahalılığına dikkat çekmeye çalışılırken bir yandan da “6’lı Masa” tartışmalarının gölgesinde kalıyordu. Öyle ki seçimlerden önce domates, patates fiyatlarıyla Togg fiyatları arasında kıyas yapılıp bu mesele gündemde tutuluyordu.
Seçimlerden önce AK Partili isimler kürsüye her çıktıklarında, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizle mücadele mesajını tekrarlayıp her gün manşetlerde yer alıyorlardı ama seçimin ardından gözler her hafta Merkez Bankasından gelecek olan haberlerle “Faizler ne olacak?” sorusuna çevrildi. Geldiğimiz noktada politika faizi yüzde 30’a çıkmış vaziyette. Seçim bitti, faiz artışları başladı, birçok kişi de faiz ve borsa üzerinden para kazanma gayretine girdi.
GEÇİM Mİ SEÇİM Mİ?
İnsanlar üretimden uzaklaşıyor, gençler kısa yoldan para kazanmanın formülünü arıyor! Ortada hayat pahalılığı, işsizlik, geçim sıkıntısı gibi bir gerçeklik varken; seçim yenilgisini sorgulayamayan muhalefet, milletin gündeminden kopup kendi “ikbali” peşinde koşmaya başladı.
Öyle ki CHP’de “değişim” tartışmaları, İYİ Parti’de “seçimlere kendi adaylarıyla katılma” konusu, Saadet ve Gelecek Partisi’nde “yerel seçim iş birliği”, DEVA Partisi’nde “CHP’yi suçlama”, Demokrat Parti’de “sessiz bekleyiş”, Yeşil Sol Parti’de “Muhalefettekiler bize muhtaçlar” algısı sürüyor.
AKŞENER İLK RESTİ İZMİR’LE ÇEKTİ!
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak Ümit Özlale’yi açıkladı. Akşener, sadece ismi açıklamakla kalmadı aslında muhalefet arasındaki partiler içinde kendisi adına el yükseltti. Özellikle CHP’ye karşı “Biz kendi adaylarımızla seçime girmekte kararlıyız!” mesajını İzmir’den verdi.
Bu durum karşısında CHP’li iki belediye başkanı atak yaparak Kemal Kılıçdaroğlu’nu açıklamaya zorladı. Ekrem İmamoğlu’nun “İstanbul için bir kez daha yola çıkıyorum.” çıkışı ve Mansur Yavaş’ın “Sayın Genel Başkan adaylığımızı bugün, yarın açıklayacaktır.” sözlerinin ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “Ekrem Bey ve Mansur Bey adaylarımızdır.” açıklaması gecikmedi. İYİ Parti’nin “restine” karşı CHP’nin “resti” olarak algılanan bu durum aslında (belediye olarak belki de) İYİ Parti’ye kazandırmasa da CHP’ye kaybettirecek çıkışlar.
Çünkü…
2019 Mahalli İdareler Seçimi’nde (görünürde) İYİ Parti’nin (ve görünmeyen ittifakların) desteğiyle kazanılan İstanbul ve Ankara’yı, 2023’te CHP’nin veya İYİ Parti’nin tek başına kazanması mümkün mü?
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İmamoğlu ve Yavaş’ta ısrarcı olan Meral Akşener, “İki arkadaşımız sadece benim değil milletimizin de önerisiydi. Onları Masa’ya getirdim ama Masa tarafından kabul edilmediler. Hem Masa hem de iki arkadaşım milletin isteğini kabul etmedi.” sözleriyle sitemini sürdürüyor. Masa’dan kalkma gerekçesi olarak da bunu gösteriyor Sayın Akşener. “Blöf yapmıyoruz ”diyerek yerel seçimlere tek başlarına katılmakta kararlı olduklarını her konuşmasında vurgulamaya devam ediyor.
KILIÇDAROĞLU’NUN ÖNÜNDEKİ İKİ SINAV
CHP, mevcut belediyeleri elde tutmak, başkanların tekrar kazanmasını sağlamak için mecburen alttan alan kesim olmak zorunda. Kemal Bey de bunu yapıyor ve açıklamalarında “yıkıcı” taraf olmak istemiyor. Neticede “olağanüstü yetkilerle donatılmış” bir cumhurbaşkanı adayı idi ve seçimi kazanamadı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun önünde iki sınav var: Birincisi (delege yapısı ve tüzük açısından kolay olanı) kurultayda yeniden genel başkan seçilmek; ikincisi ise (zor olanı) yerel seçimlerde başarılı olmak.
İKTİDARIN EN ZOR SEÇİMİNDE BAŞARILI OLAMAYAN MUHALEFET
Türkiye’de insanların ekonomik olarak en çok zorlandığı, kiraların fahiş fiyatlara çıktığı, temel tüketim ürünlerinin cep yaktığı bir dönemde, özelde AK Parti’nin, genelde ise Cumhur İttifakı’nın seçimi tekrar kazanması; buna rağmen muhalefetin seçim sonrası kendi iç tartışmalarına dönmesi, milletin gündeminden kopması “Türkiye’de muhalefet sorunu mu var?” sorusunu yeniden gündeme getirdi.
İYİ Parti Ankara Milletvekili Adnan Beker, tv100’de katıldığı programda önemli bir tespit yaparak “Allah milletimizi korumuş. Biz daha bakanları atayamazmışız.” sözleriyle “Millet İttifakı”nın geldiği noktayı özetledi. Muhalefet adına bu acı bir tablodur.
25 sene sonra İstanbul ve Ankara’da yerel yönetimleri kazanan muhalefet, bugün milletin gündeminden kopmuş bir vaziyette o illeri de kaybetme riskiyle karşı karşıya. Parlamento seçimlerindeki 39 milletvekili krizini bile atlatamayan muhalefet bu dağınık görüntüyle 2024 seçimlerinde başarı gösterecek mi? Bunu da yaşayıp göreceğiz…