Türkiye seçim tartışmalarını 'seven' bir ülke haline geldi. Milletin günlük yaşantısında karşı karşıya kaldığı problemlerin ilacı olarak seçim görülse de aslında bunun pek de ilaç olmadığı yüksek sesle dillendiriliyor.
Toplu taşıma araçlarında her gün birçok emekli amcamızın, teyzemizin "12 bin 500 TL emekli maaşı mı olur, insanlarla alay ediliyor, hakkımızı helal etmiyoruz!" serzenişini duyarak yolculuk ediyorum.
Çok sayıda öğrencinin "Sabah erkenden okula gidiyoruz, okuyup ne yapacağız? Üniversite bitirmek bile artık iş garantisi vermiyor!" serzenişine şahitlik ediyorum.
Gündelik işlere gitmek için sabahın nurunda otobüse binip ayakta balık istifi yolculuk eden kadınların "Oy verdik ama otobüs bile alınmadı, Ankara'da rezillik yaşıyoruz!" sitemine maruz kalıyorum.
Geçim sıkıntısı yaşayan işçi kardeşlerimizin dert yanan cümleleri kulaklarımı tırmalıyor. İnsanlar artık bağıra bağıra konuşuyor, bir duyan olsa diye!
MİLLETİN GÜNDEMİ İLE YÖNETİCİLERİN GÜNDEMİ FARKLI
Peki, gerçek hayatta bunlar yaşanırken, televizyon ekranlarında, gazete manşetlerinde neleri görüyoruz? Varsa yoksa seçim tartışmaları...
Türkiye'nin gündeminde ekonomi hâlâ birinci etken. Vatandaş, “İşler ne zaman toparlayacak, ne zaman rahat edeceğiz?” sorusuna yanıt arıyor... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katil İsrail yönetiminin gözünü Anadolu'ya dikeceği açıklaması ve Orta Doğu’da olup bitenler psikolojiyi iyice etkilemiş durumda.
"Savaş çıkar mı, bize sıçrar mı?" sorusu her gün daha fazla dillendiriliyor. Söz konusu savaş, terör, güvenlik, beka olunca iktidarın oyları yükseliyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın TBMM'deki konuşması da biraz buna bağlanıyor. Çünkü işler ne zaman savaş, terör veya dış politika olsa iktidar bir adım daha öne çıkıyor. Millet orada AK Parti-MHP/Cumhur İttifakı'na güveniyor.
AK PARTİ YENİDEN ZİRVEDE AMA...
Metropol Araştırma Şirketi'nin Eylül 2024'te yaptığı son seçim anketinde çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Anket katılımcılarına sorulan "Bu pazar seçim olsa kime oy verirsiniz?" sorusunda AK Parti yüzde 31'le birinci parti konumuna yükseldi.
Öte yandan ankette Türk halkının muhalefet partilerinden de memnun olmadığı ortaya çıktı. "Türkiye'de bir muhalefet boşluğu olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna ankete katılanların yüzde 72'si 'evet' cevabı verdi.
31 Mart seçimlerinin üzerinden kısa bir süre geçse de vatandaşlar muhalefetteki belediyelerden umduğunu bulamadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in siyaset izleme biçimi olumlu bulunsa da parti tabanında ve eski yönetimde rahatsızlığa neden oluyor... Neredeyse Özel'in her eylemine Kılıçdaroğlu'ndan bir eleştiri geliyor.
***
Şimdi gelelim başlıktaki kısma... Cumhurbaşkanlığı seçimleri tartışmaları erken başladı. CHP'de Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu "yarıştırılıyor", kim yıpranırsa o geri çekilsin isteniyor. İmamoğlu partiyi arkasına alırken, Yavaş ise halka iniyor. Bu durumda Mansur Yavaş önde görünüyor. Öyle ki Gazeteci Fatih Altaylı'nın iddiasına göre Külliye'de dolaşan anket verilerinde Recep Tayyip Erdoğan ve Mansur Yavaş yarışında yüzde 28'lik oranla başa baş bir durum söz konusu.
Optimar Araştırma'nın "Sizce muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olmalıdır?" anketinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yüzde 32,7 ile birinci sırada bulunuyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise yüzde 22,2 ile ikinci sıraya yerleşti.
Area Araştırma'nın anketinde de yüzde 30,6 alan Mansur Yavaş, zirvede yer aldı. Ekrem İmamoğlu ise yüzde 18,7 ile ikinci sırada bulunuyor.
Zaman neyi gösterir bilemeyiz ama şu anki tabloya bakınca İmamoğlu-Yavaş yarışırsa rahatlıkla Mansur Yavaş kazanıyor. Ankara'nın eksiklerine rağmen milletin Mansur Yavaş’a ilgisi her geçen gün artıyor. Bu da Mansur Yavaş’ın ayak seslerinin her yerden duyulmasına sebep oluyor. Ortada henüz bir seçim yok ama Mansur Yavaş'ın ayak sesleri var!