Sabahki yazıyı ‘arkası yarın’ diye bitirdim ama yarını bekleyemedim! Durmak yok analize devam!
*
Seçimlere ilişkin atıp/tutarken, yolum “CHP Kehkeşanı, Kılıçdaroğlu galaksisi”ne düşmüş; gezinirken gördüğümü, “… ters giden ve görülemeyen, görülse de el atılamayan bazı sorunlar var” diye özetlemiştim.
“Yanılıyorsun” diyenlere, “Her şey düzgün gidiyorsa, Kılıçdaroğlu neden masa yumruklayıp bağrını dövüyor” diye sormak isterim.
“Seçim zaferi kazanan Devlet Bahçeli ortalıkta bile görünmüyor” diyerek MHP kalesinin arkasına saklananlara, ittifak partilerinin adresini sorarım! Özellikle de Akşener’i ararım…
*
Seçim, oy demektir…
14 Mayıs gecesi bazıları için takke düştü kel göründü. Özetliyorum:
Açıldı sandık döküldü oylar
Birbirine karıştı oylarla vaylar
“Aç” diyen varsa açıyorum!
Velev ki, filhakika sözü bir yere getiriyorum…
Değerli dost, Osman Çakır göndermiş…
Meslektaşlarımız merhum Süleyman Demirel’e bir seçim sonrası sormuş:
- Sandıktan ne çıkar?
Cevap tam da Demirelliktir:
- Ne girerse o çıkar!
*
Sandığa giren de çıkan da siyasi partilerin programı, genel başkanların söylemleri, partililerin eylemleriyle doğrudan bağlantılıdır.
Ey CHP’liler; dost acı söyler;
Genel Başkan, “Bir numaralı ülkücü benim” derken, arkadan birileri, “Azerbaycan’da, Libya’da, Suriye’de, Akdeniz’de… ne işimiz var” diye bağırıyorsa, o ülkücülük siyaseten para eder mi?
“Terör örgütüne terör örgütü diyememek ne demek” diye soranlara ne demek gerek?
300 milyar dolar cepte iken…
16 milyon emekliye tek kalemde 15 bin TL ödeme sözü verilmişken…
İşçiye, memura, ev kadınına bilmem ne kadar maaş vaat edilirken…
‘Aleviyim’ filmi vizyona sokulurken…
Kandil’e, İmralı’ya, kendi seçmeni tarafından cezalandırılanlara göz kırpılırken…
Sandığa girip çıkana bakıp nasıl bir izahta bulunmak gerekiyor?
*
Evet, önceki seçimlerde ‘beka’ meselesi şu ya da bu sebeple önemini yitirmişti…
Ancak 14 Mayıs’ta sanki öncekinden de fazla önem kazandı…
Yani insanlar, birilerinin söylemlerine bakarak, kabaca, “Patatesin, soğanın kilosu 1 lira olsa ne yazar! Maaşım 50 bin lira olsa ne çıkar, ülkem elden gittikten sonra” deme noktasına geldi.
Demem o ki,
Patates de soğan da haram etti geçimi
Geçimden başka şeyler harap etti seçimi
*
Biraz da yurtdışında gezinelim…
Seçimlere dünyanın ilgilisi büyüktü. Her ülkenin medyası kendi işine geldiği şekliyle görüp değerlendirdi, değerlendiriyor.
Bazıları işi o noktalara götürüyor ki söylenenlerin seçimle filan bir ilgisi yok, resmen düşmanlık.
Başa çıkılacak gibi değil; o dem affınıza sığınarak Neyzen’i salıyorum üzerlerine.
Dünyayı puşt, pezevenk sarmış; açıpta bağrımı feryad-ı figan mı eyleyim?
(…)
Devamını yazamam! Ev ödevi: Araştırın!