1-Asırlık Numune Hastanesi,
2-Türkiye’nin gözbebeği Yüksek İhtisas Hastanesi,
3-SSK Gazi Fizik Tedavi Hastanesi,
4-Zekai Tahir Burak Doğumevi Hastanesi (Büyük Doğum),
5-Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi,
6-Sami Ulus Çocuk Hastanesi,
7-Askeri Mevki Hastanesi,
8-Ulus Rüzgârlı SSK Hastanesi,
9-SSK Ulucanlar ihtisas Göz Hastanesi,
10-Sıhhiye KIZILAY Hastanesi,
11-Sıhhiye Belediye Hastanesi,
12-Bilkent Atatürk Hastanesi,
13-Ankara Fizik Tedavi Hastanesi
Tam 30 adet en az 150 bin nüfusa hizmet veren semt poliklinikleri olmak üzere toplamda tamı tamına 5 bin 645 yatak kapasitesi yok edildi, mahvedildi, malzemeleri çöp, binaları da insan olanın içini acıtan mezbelelikler oldu. Başkent'imiz Ankara'da kapatılan semt poliklinikleri insanların iş ve evlerine yürüyüş mesafesinde ve çok yakındı masrafsız çok kolay ulaşılan yerlerdeydi, hastanelerdeki yığılmayı da önleyen ön hizmet yerleriydi. Kapatılan şehir merkezindeki hastanelerin ise hemen hemen hepsi de insanların tek dolmuşla veya otobüsle Ankara'nın çoğu yerinden ulaşabileceği hastanelerdi, kendi dallarında ihtisaslaşmış, uzmanlaşmış hastanelerdi.
İngiltere’nin, Almanya’nın yıllar önce vazgeçtiği sadece müteahhidine kazandıran bir ucube sistem olan hasta garantili (para) uygulamasıyla maalesef ülkemizde yaşayan herkese maliyetinin onlarca katıyla yansıyan bir garabet bu şehir hastaneleri, idare edenimiz büyük hizmet diye yutturacağı senede 100 sayfalık kitabı bırakın 8 sayfalık bir gazete dahi okumayan, araştırmayan kulak dolgusu fısıltılarla üretilen yalanlara daha fazla inanan, biat eden, her şeye "çok şükür" diyen halkı da buldu ki durdurabilene aşk olsun.
Ankara'ya ve ülkemizin birçok kentine uygulandı bu ucube Şehir Hastanesi sistemsizliği. Olan da yine garibana oldu, tedaviye ihtiyacı olana oldu, insanların sağlığa kolay erişimi kesinlikle engellendi. Diğer illerimizin birçoğunda da ulaşım sıkıntısı olan yerlere, şehir dışına inşa edildi bu adı şehir olup da şehir dışına yapılan hastaneler.
Sevgili okuyucularımız, bu yazıyı Ankara için özel olarak kaleme aldığım için tabii ki önceliğimiz Ankara'yı değerlendirmek, diğer şehirlerimizdeki hastaneleri süreç içerisinde ayrıca detaylı şekilde yazacağım. Bu yazımızın konusu Başkent Ankara'mızda boştan yere kapanan ve kamuya, vatandaşa olağanüstünün üstü zararlar verdiği gibi on binlerce insanın sağlık hizmetine geç ulaşmasına da vesile oldu Şehir Hastaneleri.
Örneklendirmemiz gerekirse: Bu kapanan kamu hastanelerinin civarındaki yüzlerce esnaf, lokantacısından, eczacısına, taksicisinden, simitçisine, büfecisinden, çay ocakçısına kadar 1000'lerce esnaf da battı ve binlerce gariban insanda işinden, aşından oldu bunun yaşanmasına sebep olanlara hiç vebali olmayacak mı?
Ulaşım açısından baktığımızda ise hastaneler merkezde olduğu için birçok işyerine yürüyüş mesafesindeydi ayrıca örneğin Mamak'ta oturan vatandaş dolmuşla gelip, kapısının önünde indiği Zekai Tahir Burak (Büyük Doğum) Hastanesinde doğumu yapıp, dolmuşla da geri evine dönüyordu. Ankara'da yol bilen biri söylesin, Mamak'ta yaşayan vatandaş Ankara Bilkent'teki hastaneye nasıl ve kaç saatte ne kadar yol parası ödeyerek gider? Pursaklar'dan tek dolmuşla Numune Hastanesine, Dışkapı Hastanesine gelen, Etlik Şehir Hastanesine kaç dolmuşla gider? Gölbaşı'ndan tek dolmuş veya otobüsle Yüksek İhtisasa gelen, Bilkent Şehir Hastanesine nasıl gider? Bu soruları çoğaltabiliriz.
Örneğin şu çok dikkat çekici değil mi sizce de Şehir Hastanelerinin her bölüm girişleri:
1-Market, simitçi, pastane, fast -food yerleri ile dolu ve fiyatlarda dışarının en az yüzde 100 fazlası, bu hastanelerde sanki insanlar tedaviye değil de hastaneye süslenmeye geliyorlarmış gibi şaka sanmayın, gerçek Parfümeri mağazası bile var. Evet şaşırmayın! Her şeye para gözüyle bakınca tedaviden önce ne kazanırım öncelikli olduğunda doğal olan sonuç tam da böyle olur. Fıtratına uygun!
2-Okuma yazması olan bir kişi bile en az 5.defa bulursa danışacak birine sorarak ilgili bölümü
bulabiliyor, okuma bilmeyen hastaya ve hasta yakınına Allah yardım etsin.
3-Ulaşım sıkıntısı başlı başına sorun Ankara'da yaşayan ve hastaneye dolmuş veya otobüsle gidenler en az İki araç değiştirerek gidebiliyor, buda belirli gelir gurubundaki insanların bütçesine kesinlikle zarar veriyor. Tabii ki mesafe uzaklığı ve trafik sıkışıklığı nedeniyle kendi aracı ile gidebileni de akaryakıt bedeli yadsınamayacak derecede ödeme olarak yansıyor.
4-Bütün 7 milyonluk Ankara ile birlikte taşra illerden gelenlerde bu iki hastaneye biriktiği için adeta
insan seli oluyor hastanelerin koridorları, yürüme sıkıntısı çeken vatandaşın çektiği çile de işin cabası.
Her konuda uzman olan İdare edenimiz; Rant, inşaat, beton heveslisi olarak bu ucube şehir
hastanesi işini ülkemizde inadına uygulattırdı. Şimdi onun sayesinde içinden çıkılmaz bir kesmekeş
yaşıyoruz, sağlığa kolay ulaşamayan yüz binlerce vatandaşlar olarak:
Adı hizmet olan ve uygulaması vatandaşa eziyet, işkence olan bir hizmetsizlikle karşı karşıyayız maalesef oğlu, maalesef. Dışardan görünen bu ucube hastane binalarının ihtişamı çok şatafatlı gözüküyor da ancak; içerisinde zamanında tedavi asla yok, randevu almak bile aylar ötesi sürelere yayılan bir tedavi alamamakla karşı karşıyayız Ankara'da yaşayanlar olarak.
Hizmet nasıl olmalıyı önümüzdeki haftalarda bir araştırmacı yazar olarak, dünyadan örnek ve delilleriyle genişçe yazacağım. Her zaman sağlıklı olun. Aman Dünyada örneği olmayan adı Şehir
Kendisi ta Şehrin dışı olan hastanelere gitmeye mecbur kalmayın.
Aman ha Aman…!
Kaynakça:1. Ankara Tabip Odası, Ankara Diş Hekimleri Odası Raporları.
2. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ( Sağlık -Sen) raporu
3. Sözcü ve Birgün gazeteleri köşe yazıları.
4. Chp Adana Milletvekili Burhanettin Bulut,un 2023 Sağlık Bakanlığı bütçesi için Açıkladığı Tablolar