Şehit Fethi Sekin’e dair…

Faruk Keleştimur

Elazığ, Türk dünyasının kültür başkenti olmaya namzet şehirlerinden biridir. Edebiyatı, sanatı, musikisi, tarihi ve irfanıyla maziden atiye ışık tutan, ilim ve ahlak timsali bir çehresi vardır şehrimizin.

Fethi Sekin, bu memleketin tüm bu meziyetleriyle hücreleşen dokusunu haiz, iman ve ahlak sahibi, yiğit, asil ve eşsiz bir vatan sevdalısıdır. Şehidimizle ne kadar gururlansak azdır, onu ne kadar methedersek edelim, emanet bıraktığı hatırasının ağırlığına kelimeler kifayetsiz kalır.

Bilen bilir; Harput'ta Arap Baba türbesinin türbedarı, sakallı, hoş sohbet bir yaşlıca şahsiyet vardır. Son ziyaretimizde kendisinin bizlere naklettiği şu hadise tüylerimizi ürpertti:

Şehidimiz Fethi Sekin, şehadetinden önceki Elazığ ziyaretinde, Arap Baba türbesine uğruyor. Evvela türbenin yanında namazını eda ediyor ve akabinde türbedar ile hasbihal ediyor. "Arap Baba, Harput, vatan sevgisi, iman, ihlâs..." üzerine huzur dolu bir muhabbet akıp gidiyor. Derken şehidimiz başını hafifçe doğrultup "Acaba şehadet bize de nasip olur mu?" diye soruyor ve türbedarın "Bu aşk seni gönlüne girmiş ya, nasip olur elbet" cevabı akabinde vedalaşıp ayrılıyor.

Bu hadiseden bir, iki ay sonra Türkiye; İzmir'den gelen 'kutlu ebediyete yolculuk' mahiyetindeki şehadet haberiyle çalkalandı. Şehidimiz, hain terör örgütünün eylem planının önünde yiğit gövdesiyle siper olmak suretiyle çatışarak şehit oldu ve Türk milletinin ruhunda bir bayrak gibi yükseldi... Allah rahmet eylesin.

Geçenlerde şehidimizin babası Mehmet Zeki Sekin, Aydın'da düzenlenen programa davet edildi. Yolda Alanya Kaymakamlığı'na ziyaret maksadıyla uğradığı sırada kaymakamlık binasının önüne açık sarı tonda 23 plakalı Tofaş marka aracını park etti. Şüphesiz babamız emretse Elazığlılar ve tüm milletimiz onun ayağına paspas olur, onu en rahat ve en konforlu şekilde gitmek istediği yere götürmek için sıraya girerler. Lakin Mehmet Zeki Sekin, mütevazılığına ve muhlisliğine halel gelir kaygısıyla bu tür işlere girişmez ve alın terinin, helal parasının, bereketinin cisimleştiği Tofaş marka eski model aracı ile seyahatini gerçekleştirip kaymakamlık binasına intikal eder.

Haliyle bir mahcubiyet oluşur hazirûnda. Alanya’nın çok kıymetli kaymakamı, aynı zamanda şehidimizle bilfiil tanışıklığı olan Mustafa Harputlu ve şehidimizin babasını karşılayan tüm heyette bir hüzün birikir. Zoraki babamızı ikna ederler. Lüksü, konforu reddedeceğini bildikleri için en azından sıhhatli bir şekilde seyahatlerini gerçekleştirmesi adına günümüz koşullarına uygun ve “23 FS …” plakalı bir aracı binbir ısrarla takdim edip anahtarı babamıza teslim ederler. Elbette doğru olanı yapmışlar ve hepimizin huzur ve selametinde hakkı olan şehidimizin babasını bir nebze olsun rahatlatmışlar. Müşahede ettiği bir hadiseye ilişkin anında sorumluluk geliştirme kabiliyetine ve duyarlılığına sahip Kaymakam Mustafa Harputlu ve çalışma arkadaşları sağ olsunlar.

Lakin meselenin esas neticesinde şunu görüyoruz. Başka diyarların bir yığın dolarla, avroyla askerlik icra ettirip ulaşamadığı ruh ve kahramanlık; helal paranın, alın terinin, izzet ve haysiyetin dolup taştığı mütevazı sofralardan zuhur ediyor. Fethi Sekin'in babasının onlarca yıl önceye ait bir Tofaş marka araç ile evladının anısına bir törene daveti üzerine Elazığ'dan Alanya'ya seyahat etmesi, şüphesiz tefekkür gerektiren bir manzaradır. Toprak kokulu yiğitlerin destansı mücadelelerine ve onlara helal lokma yediren yürekli ailelerine minnettarız.

Temennimiz ve duamız; nice kahramanlar yetiştiren aziz Türk milleti ve Mehmet Zeki Sekin babamız gibi nice şehit ailesi var olsun! Bu ruh var oldukça Türk milletinin bayrağına, ezanına, vatanına ve namusuna uzanan eller kırılacak ve hainler, kahrolası ihanetlerinde boğulacaklardır. Şüphe yok!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.