“Öve öve bitiremediğiniz Osmanlı'da bir tek şeker fabrikası dahi yoktu.”
Böylesine talihsiz cümlenin sahibi kim mi?
Tabii ki; Kemal Kılıçdaroğlu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uşak’ta yaptığı konuşmada, “Bir kilo şeker üretemeyen Osmanlı ile övünüyorlar” diyerek Osmanlı ile övünenlerle alay etti ve şekerin Cumhuriyet’in ilanından sonra 1926’da Uşak’ta üretildiğini söyledi.
Herkesin takıldığı şeker üretildi mi, üretilmedi mi?
Asıl soru Osmanlı seni neden rahatsız ediyor? Bu rahatsızlığınız nereden geliyor K.K? Şeker üretiminin Cumhuriyet’le birlikte başlamadığını belirten tarihçiler, şeker üretiminin Osmanlı’da 1. Murat zamanında ilk defa 1382 yılında yapıldığını hatırlattılar. Başkanı çıkar "Osmanlı şeker üretemedi" derse, vekilleri de çıkar Yavuz Sultan Selim'e "katil" der.
Siz kimin tetikçisisiniz?
Bugün medeniyetten bahseden Avrupa pisliğini lazımlığa yapar; pencereden atardı. Bu yüzden Osmanlı Avrupa'dan gelen elçilere tuvalet ve banyo yapma zorunluluğu getirdi...
Koçum Kemal Bey! Bak; Kastamonu'nun Araç ilçesinden İstanbul’a gelerek 1777 yılında Bahçekapı’da açtığı küçük şekerci dükkânında lokum, akide vb. şekerlemeleri bizzat imal edip satmaya başlayan şekerci Bekir Efendi, bugün iki asrı aşan bir maziye bilahare Hac vazifesiniz yerine getirmesiyle Hacı Bekir olarak anılan Bekir Efendi'nin açtığı ilk dükkân, günümüzde Ali Muhiddin Hacı Bekir Şekercilik A.Ş.'nin Bahçekapı'daki satış yeri olup İstanbul'da iki asırdan bu yana aynı hizmeti gören yegane dükkânlardır. Dünyada bile emsaline zor rastlanan bu özellik İstanbul ve hatta Türkiye için ayrıca zikre değerdir. Hacı Bekir'i takiben oğlu Mehmet Muhiddin Efendi ve torunu Ali Muhiddin Hacı Bekir'in aynı çalışmayı devam ettirmeleri Osmanlı Sarayı'nın şekercibaşılık payesi kendisine de verilmiştir.
K.K yine salladı.
"Osmanlı şeker üretemedi!" diyor.
Peki, 16. Yüzyılda akide şekerini senin "hendek kazan arkadaşların mı" üretti?
İstanbul'da surların önünde toplar var ya biliyor musun? Evet ne olmuş? İşte onların tamamı:)))
Osmanlı döneminde yapıldı...
Bak Kemal Bey! Ben vatani görevimi Dolmabahçe Sarayı’nda yaptım. Saray bahçesinde toplar var ya toplar; üstünde Osmanlı tarihi yazar. Git bak oraya, belki o zaman Osmanlı'nın tarihini iyi anlarsın. Yani domates desen bir nevi anlarım da şeker ya hani lokumun, şerbetin hammaddesi olan şeker. İlahi keMal! Osmanlı'nın lokumu, akide şekeri ve şerbeti meşhurdu.
Şekerden bahsederken lokum dedik bak şimdi canımız çekti. İki bisküvi arasına lokum, Kırşehir yöresinde “büsgüvüt” denir.
Tekrar küçük enişteye gelelim. Google girsin, Osmanlı hangi tarihlerde şeker üretmiş?
Tarihi yıllanmış şekercileri görsün?
Hancı sarhoş yolcu sarhoş olunca bilmez! Celal Kılıçdaroğlu bile kabullenmiyor artık abisini! Düşünün artık siz; Vatan için evladını şehit olmuş analar "Vatan Sağ olsun" dediler.
Ben vatan için abimden vazgeçtim.
"Vatan sağ olsun. Polisin eline silahı kim verdi?" diyen tarih bilgisi eksik kişi tabii ki de "Osmanlı 1 kilo şeker üretemedi" iftirası atacak kadar yalancı olabilir.
Bu Kemal'i, Canan Karatay'a havale ediyorum. Şeker sağlığa zararlı. Çayınıza şeker yerine tereyağ koyun demiş:))
Kemal'e, 1453'te Bizans'ı kendi ürettiği toplarla yıkıp İstanbul'u alan Fatih Sultan Mehmet Han'dan bahsedelim!
Anlamaz ama zorlayalım...
Kılıçdaroğlu diyor ki; "Osmanlı, şeker bile üretememiş!"
Bilmiyor, dil uzatıyor.
Osmanlı unvanımız; bu din canımız.
Feda olsun kanımız!