Hangi kadın kocasını tanıyor?
Kocanızın dışarda ne kadar azarlandığını biliyor musunuz?
Peki ne kadar hakaret yediğini biliyor muydunuz?
Kocan senin ve evlatları için hayatını riske attığını biliyor muydunuz? Peki eve para getirmek için çoğu kez öğle yemeğinden vazgeçtiğini biliyor muydunuz?
Onu suçlamadan önce sizin için kaç bin ter döktüğünü düşün.
Eğer arzu ve isteklerinizi yerine getiremiyorsa sadece zamanın ve şartların zorlukları ve imkansızlıklar yüzündendir.
Ailesini mutluluğunu istemeyecek hiçbir aile reisi yoktur. Aile reisleri çektiği acıları eşine ve evlatlarına anlatmak yerine içine gömer ve asla onlara kötü negatif enerji vermez. Birikir içinde dert olur. Büyür büyür bir gün beden o derdi kaldıramaz. Adı şeker, tansiyon, kalp krizi olur.
Kocanızı doğru tanımayı onunla aile olup ona tatlı dille umut olmayı, derdine şifa, yoluna yoldaş, ekmeğine katık, hasretine umut olmayı deneyin. Feminizmi bırakın ailenize anne, kocanıza eş ve yuvanıza dişi kuş olmayı deneyin. İnsan eliyle yazılmış aileyi çökertme yasalarıyla değil, ilahi emirle gelen hakkın yasalarına uymayı deneyin, huzura giden yol aileyi yaşatmaktan geçer.
Yuvayı dişi kuş kurar cümlesini şiar edinip bu sorumluluk anlayışıyla aileye harç ol, tuğla ol, direk ol. Yani anlayacağın aç kollarını şefkat ol, merhamet ol. Son sözüm kocana eş yavrularına Ana gibi ana ol. Bırak sana biçilen rolü Fatma ol, Ayşe ol, kocayın yüreğinde sevda ol, filiz ol. Eyyy asil Türk kadını! Tek kelime; Sen sen ol…